Dokuz/9

34 8 22
                                    

Redsky: Yoongi.

Evinin kapısını aç bak bakalım neler bırakmışlar oraya?

Swagg: Neler bırakmışlar?

Yine çocuklarsa cidden komik değil. Geçen sefer kardeşlerinin kirli bebek bezlerini bırakmışlardı.

Hatırladıkça yine midem bulandı öğh.

Redsky: Peki sen napmıştın onlara cevap olarak, onu da hatırla?

Yoongi çalan kapıyı açtığında anında burnunun direğini sızlatan kokuyla karşı karşıya kalmıştı. Cidden bu veletler dur durak bilmiyorlardı. Tamam bu oyunu belki Yoongi çocuklara balkondan su atıp içeri kaçarak başlatmıştı. Ama biraz yetişkin gibi davranıp olayı uzatmamaları lazımdı. Karşıda ki çocuklar her ne kadar 9 yaşında olsalar bile...

İçeriden aldığı sopa tarzı bir şeyle kapısının önünde ki en az Hiroşima'yı yerle bir eden atom bombası kadar zararlı olan bebek bezini kaldırıp biraz inceledi. Sol eliyle burnunu ve ağzını kapatan bez parçasını yüzüne daha da bastırırken, bunun bedelini yavaş yavaş ve ağır bir şekilde o çocuklara yaşatacaktı. Tam o an kendi kendine yemin etti. O veletlerden bunun intikamı alınacaktı. Hemde Min Yoongi stili.

Yoongi sessizce evde dolanırken ikiz veletlerin odasını aramakla meşguldü. Koridorun sonunda açtığı kapı emellerine bir adım daha yakınlaştırmıştı onu. Dudakları güzel bir gülümseme sunarken, hızla eline eldivenleri geçirdi ve beyaz duvarlara biraz daha yaklaştı.

Odadan çıkarken ise camı kapatmayı unutmamıştı. Vitamini kokusundaydı sonuçta ;)•

Swagg: Bak aklıma geldikçe hâlâ gülüyorum sjsjdjdnd.

O olaydan sonra tam 1 ay anneleri onları dışarı salmamıştı.

Hoş ondan sonra benimle uğraşmayı kestiler ama, belli de olmaz şimdi yanii.

Redsky: Bak bakalım çocuklarmıymış??

  Yoongi telefonu kapatıp yavaşça oturduğu koltuğun üstüne koydu. Ayaklarını koltuktan sarkıtıp siyah yumuşak terliklerine geçirdikten sonra uyuşuk adımlarla kapıya ilerledi. İçinden bildiği tüm duaları okuduktan sonra kapıyı açması gerektiğinin anca farkına varmıştı. Elleri kapı kulpuna gitti ve kapı yavaşça açıldı. Gözleri direk zemini taramıştı. Pembe dikdörtgen bir kutunun üstünde siyah not kağıdı bulmayı pek beklemiyordu. Eğilip kutuyu aldıktan sonra önceden bulunduğu konuma geri döndü ve not yazılı olan kağıdı eline aldı.

"Cidden kendine iyi bakmayı hiç bilmiyorsun. Annenden sonra ki meleğin ben olduğuma göre senin yeteri kadar doyduğundan emin olmam lazım dimi ama? Sonuçta annelik kutsal bir görev. Bu arada senin dıştan görünüşün de bu siyah kadar koyu."

Yarım ağız sırıttı ve notu kenara bırakıp pembe kutuyu açtı. İçinden çıkan bir not daha vardı. Notun altında evde yapıldığı belli olan kurabiye ve 2 tane çikolatalı süt de dikkatini bir hayli çekmeyi başarmıştı. Önce notu okumalı diye düşünerek pembe kağıdı eline aldı.

"Ama içinde bu pembe kadar parlak. Bunu bilen biri olarak söylüyorum sana bak ;). Boş konuşmam yani. Herneyse fazla tuttum seni. Hadi kurabiyelerini ye. Ve çikolatalı süte aşık olduğunu biliyorum..."

Yoongi bu sefer tam bir kahkaha patlatarak, kutunun dibinde ki kurabiye kavanozunu eline aldı. Cidden acıkmıştı...

Swagg: Kurabiyelerin yazılı olanlarını birleştirince Swagg çıktı fark etmedim sanma.

Redsky: Zaten yemeden önce fark et diye direk o şekilde üst üste koydum onları sjsjs.

Yemek için dalarsın diye düşünmüştüm, ama yanılmışım.

Swagg: Demiştim.

Yoongi'nin aklından geçen son şeyler ise bu kız fazla saftı ve insanlara bu kadar bağlanmaması gerektiğini öğrenmesi gerekiyordu.

Eğlenerek yazdığım bir bölüm olduu. Medya da tam oldu sanırım 😂

HOPE ×Min Yoongi -BANGTAN SERİSİ1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin