Noora: Vilde, çığlık attığın ses kayıtlarından sıkıldım. Komşuları başımıza toplayacaksın!
Tekrar ses kaydı ve yine çığlık.
Sana: Bence Vilde'yı gruptan atma vakti geldi de geçiyor.
Vilde: ÇOK PARDON AMA SİZ KİMİ GRUPTAN ATIYORSUNUZ? GRUBU BEN KURDUM BEN! ÜSTELİK DAHA EVA'YI CHRİS İLE SEVGİLİ YAPMADIK. O İŞ BİR OLSUN SONRA KONUŞACAĞIM BEN SİZİNLE.
Christina: Büyük harflerle yazmayı keser misin?
Vilde: H A Y I R.
Eva: Vilde, annem bana bu kadar karışmıyor. Biraz rahat olur musun?
Vilde: Zaten beni senin bu rahatlığın öldürüyor! Tanrım, o güzelim kumral saçlarını yolasım var. Russ olacağız Eva Russ! O zamana kadar Chris ile sevgili ol ki o da başka kızlarla yatmasın!
Eva: Biliyor musun, umurumda değil.
Vilde: 'Omoromdo doğol.' Bu cümleden sıkılmadın mı? Çocuk sana daha ne yapsın? Senin için kendini mi öldürsün?
Eva: Benden uzak dursun yeter.
Vilde: Ben yaşadıkça öyle bir şey olamaz bebeğim. SİZ DAHA EVLENECEKSİNİZ VE SANA BENZEYEN MİNİK SCHİSTADLAR ORTALIKTA DOLANACAK!
Yüzümü sıvazladım. Resmen benimle inatlaşıyordu.
Eva: Annem yemeğe çağırıyor. Sonra görüşürüz kızlar.
Telefonun sesini kapatıp bana en uzak yere koydum. Vilde beni herkesle sevgili yapmaya çalışıyordu. En son yan sınıftan Jonas denen bir çocukla aramı yapmaya çalışmıştı. Tanrım, çocuk çok çalışkan ve çok çirkindi! Düşündükçe ürperme geliyordu.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Sınıfın kapısını bir hışımla açtım. Geç kalkmıştım ve evimden okula kadar trafik vardı. Öğretmen şaşkınlıkla bana baktı. ''Eva, sakin ol.''
''Çok özür dilerim. Geç kaldığım için yani.''
Güldü. ''Sorun değil, geçebilirsin.''
Boş bulduğum bir yere oturdum. Kitabımı çantamdan çıkartırken yanımdan yabancı olmayan bir koku geliyordu. Kafamı çevirdiğimde bana bakan bir çift yeşil gözle karşılaştım.
Güzel yeşil gözler.
''Şansa bak Kviig.''
Ona yaklaştım. ''Neden bana Kviig diyorsun?''
''Çünkü herkes gibi sana Eva demek hoşuma gitmiyor. Farklılık olsun istiyorum.''
''O zaman ben de sana Christoffer diyeceğim. Farklılık olsun.''
Sırıttı. Gülerek kafamı salladım ve önüme döndüm. Vilde çaprazımda oturuyordu ve bana kaş göz işareti yapıyordu. Bıkkınlıkla ona susmasına dair işaret yaptım. Gözlerini kısıp önüne döndü.
''Şu kız, arkadaşın mı?''
''Vilde mı? Evet. Neden sordun?''
''Sevgilisi var mı?''
Yutkundum. Sağ ayağım strese girdiğimde kendiliğinden sallanmaya başlardı. ''Neden soruyorsun?''
Omuz silkti. ''Dün akşam profiline denk geldim. O yüzden sordum.''
''Neden onun profiline denk geldin?''
Bana yaklaşıp göz kırptı. ''O da bana kalsın Kviig.''
''Arkadaşımla oynayamazsın Christoffer.''
''Şans işte Kviig.''
''O zaman ona mesaj falan yazmayacaksın.''
''O nedenmiş?''
''Çünkü onun hoşlandığı biri zaten var. Onu yatağa atma gibi bir planın varsa vazgeç derim.''
''Senin hoşlandığın biri yok mu?''
''Yok.''
''Emin misin?''
''Evet. Seninle de yatmayacağım bu arada. Tekrar. Konuyu buraya getirmek istediğini biliyorum.''
Cevap vermeden beni süzdü. Kıpırdandım. ''Eteğin çok yakışmış.'' Kafamı eğdiğimde kot eteğimin ne kadar kısa olduğunu fark ettim. En azından altına siyah çorap giymeyi akıl etmiştim.
''Ayrıca, bu sürdüğün ruj o geceki rujun aynısı galiba. Yine kırmızının hangi tonu olduğunu bulamıyorum.''
''Bulma. Beni gözlerinle taciz etmeyi de kes. O gece herkes gibi sarhoştum ve böyle bir şey oldu. Kendine pay çıkarmaya kalkma.''
''Biliyor musun? Seni her zaman ateşli bulmuşumdur.'' Sözleriyle kaşlarım istemsiz bir şekilde çatıldı. ''Anlayamadım?''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Her zaman zeki ve zor bir kızdın. Seni süslü cümleler de etkilemiyor. Diğerleri gibi değilsin. Bu da seni ateşli bir kız yapıyor ve ben de bunu seviyorum.''
''Seni de aptal yapıyor. Bunlardan da etkilenmiyorum Christoffer. Git kendine başkasını bul.''
''Ben zaten kendime birini buldum.''
''Bulduğun kişiye yazık olmuş o zaman.''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
