5

2 0 0
                                    

"Sen?!"

Karşımda kendini beğenmiş ukala beyfendi vardı ama nasıl olur!
Poyraz BEY ayağa kalkıp karşıma gelince "anlamadın mı hala?"
Dedi, ben ise kafamda olan biten her şeyi hesaplamaya çalışıyordum 'bir şey değil' lafı evimi satın aldığı içindi,siyah şapkalı kişi buydu. Üstüne baktığımda siyah sweatshirt vardı kendime gelmem adına koltuğa oturdum ne zaman başıma bir şey gelse bayılcak gibi olduğumdan kendimi güvene aldım, o da içeri gitti gelirken elinde bir bardak su vardı. "Al" elinden alırken "sağolun" dedim, suyumu içtikten sonra bardağı masanın üstüne bırakıp soru yağmuruna tutmamaya özen gösterdim çünkü biliyorum fazla konuşkan bir tip yoktu, "peki neden yaptınız? Yani bütün bunları?" Adam karşıdaki deniz manzarasına bakmaya devam ederken "mantıyı güzel yapıyorsun" ha?! Bu da ne demekti şimdi! Sırf mantıyı "güzel" yaptığım için miydi yani. "Şaka mı bu?! Gerçekten yoksa ben delircem de!" Adam bakışlarını manzaran kesip bana yöneltince oturduğum yerde sanki çiviler varmışçasına hissetmeye başladım (bu bakışları sizde görseniz hissederdiniz) adam önüne tekrar döndüğünde bende nasıl teşekkür edeceğim yolunu aramaya çalışıyordum . Kızım iyi misin bu kadar yüklü bir miktarı ödemiş sende kuru kuru teşekkür mü edeceksin? Ay evet ya napıcam! Poyraz beye çaktırmadan ara sıra bakınca, gözlerini manzaradan tekrar kesip bana yöneltti. "Evet...söyle" deyince bende bakışlarımı ona yönelttim, "poyraz bey size ne kadar teşekkür etsem az biliyorum ama elimden de başka bir şey gelmiyor fakat sizin için yapabileceğim ne varsa söyleyebilirsiniz?" Poyraz bey biraz düşündü ardından "var yanımda bana yemek yaparak" ama benim zaten bir çalıştığım yer vardı ve ben..
Sus duru sus adam senin için o kadar şey yaptı kabul etmek ZORUNDASIN!
İç sesim çok haklıydı ama mert beye nasıl açıklarım böyle bir şeyi, " poyraz bey karşılığı olucaksa seve seve ama mert beye böyle bir şeyi mümkün değil açıklayamam." Deyince poyraz bey koltuğun üstündeki elini koltuğa yavaş yavaş vururken "onu dert etme" dedi, nasıl yapmayayım beş senemi oraya vermişim bir anda adamı terk edersem adam yıkılır tabi bunu gel de poyraz beye...
⚫️⚫️⚫️⚫️⚫️⚫️⚫️⚫️⚫️⚫️⚫️

Şuan poyraz beyin arabasında evime doğru gidiyorduk saat 8 e geliyordu, bilmediğim yollardan gittiğimiz için tarif edemiyordum zaten etmemede gerek yoktu ev sahibinin olduğu akşam görmüştü ee nasıl biliyordu peki evimi?
"Poyraz bey?" Dediğim gibi poyraz beyin ağzından "hıı" tınısı çıktı "siz benim evimi nasıl öğrendiniz? Yani ev sahibin olduğu gün?" Diye sorunca araba durdu etrafa baktığımda geldiğimizi anladım ee cevabı mı almıcak mıydım?! Off aman neyse 😒 poyraz beye teşekkür edip çıkıyordum ki bana kart uzattı karta baktığımda adres ve poyraz beyin şirkenin ismi yazıyordu. "Yarın sabah saat 8 de, bir dk bile geç kalırsan acısını çıkarırım mertin kuralları kadar benim de kurallarım var" deyip gaza bastı ve gitti. Ben ise ardından diğer sokaktaki insanın duycağı kadar bir yutkundum (biliyorum baya abartı oldu😂) eve girdiğimde ablam balkonun önündeki koltukta oturuyordu ve bacağını diğerinin üzerine koymuş sallıyor üstüne üstlük elini koltuğun koluna koyup parmaklarını koltuğa dokunduruyordu veeee benim sonum gelmişti. Çok ciddi bir ortam olduğundan ablamında suratında bir milim oynama olmadığından mecbur karşısındaki koltuğa geçmek xorunda kaldım, "nerdesin seeennn!!?" Diye bağırınca yerimde bir hoplayı verdim "abla bak açıklayacağım ama önce sen bir sakinleş öyle" diyince ablam öne doğru uzandığı koltuğuna geri yaslandı ardından "anlat sakinim" diye cevapladı. "Bak şimdi ben dün......" anlattığımda "ablaaaaammm sana nolmuş öyleee oh kıyamam ben sanaa ablasının gülüüü" diyerek yanıma geldi sarıldı ama öyle sarılmalardan değil boğarcasına, "tamam abla geçti gitti zaten benimde fazlaca uykum geldiğinden ben odama kaçar öptüüümm" diyerek ufak adımlarla odama gittim ışığı yaktığımda camın ve perdelerin açık olduğunu gördüm eylülden ekime doğru geçiş yaptığımızdan rüzgar kendini gösteriyordu, onları hallettikten sonra pijamalarımı giyip yatağa attım kendimi saate bakmadan da olmazdı 11.57. Sabah saat 6.00 da alarmın sesiyle uyandım direk ihtiyaçlarımı giderip üstümü giydim 👇🏻

CAFEDE Kİ GİZEMLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin