3 GÜN SONRA
Uykumun derinliklerinde , rüyalar aleminde gezinirken birden gözüme giren ışıklarla yorganı bir hışımla üstüme çekiyorum. Annemse hiç vakit kaybetmeden yorganı üstümden kaldırıyor ve :
-Zeynep ! Kalk hadi uykucu seni.
-Anne ! Bana söyler misin ?! Sabahın ilk ışıklarıyla uyanmak zorunda mıyım !!?!!!
-Zeynep unuttun mu yoksa ? Bugün çiftliğe gidiyoruz. Keremler hazırlanmış geliyorlarmış.
-Ne ? Ne ? Nee ?!
-Kalk giyin hadi. Ne üşengeçsin sen ya !
-Anne daha banyoya giricem.
-Oldu ! Hanımefendi hem geç kalksın ! Hem banyosuna girsin. Sonra 1 saat saçını yapsın. Kıyafet seçsin. Onca insan da onu beklesin öyle mi ?!
-OFF !
-Çabuk ol sadece 15 dakikan var !
-Ne 15 mi ?!
-Zeynep !!!
Annem odadan çıkarken sinirle bağırıyorum :
-Offffff !
Ve babamın sesini duymam bir oluyor :
-Zeynep yine mi kızım ?!
-Yok bir şey baba..
-İyi.
20 DAKİKA SONRA
Duştan çıktığımda annemin 5. seslenişini duyuyorum :
-Zeynep hadi seni bekliyoruuz !
-Hazırım anne ! Geliyorum hemen.
Hızla dolaptan üstüme bir şeyler alıyorum. Tam havlumu çıkaracakken kapım açılıyor ve ben refleks olarak bağırıyorum :
-Ayyyyyyhhh !
Kapıya doğru kafamı çevirdiğimde Keremi görüyorum ve hızla :
-Ya sen ne hakla odama bu şekilde dalarsın ya ! Sen kimsin ki ?! Hı ? Kimsin seeen ?!
-Dur ! Sakin !
-Ne sakini ya ?! Sen ne sanıyorsun ! Kapı denen birşey var biliyor musun ?!
-Hazırım diyen sendin. Annen yolladı.
-Kapıyı tıklasaydııın !
-OF ! 5 dakika içinde aşağı inmezsen annen gelicekmiş Zeynepcim.
-İyi.
-Bu arada saklamaya değer birşey olduğunu düşünmüyorum ;)
-IHH ! çık dışarı Kerem !
-Aa sakin ol güzelim.
-Çık dedim ! Hemeen !
Onun odadan çıkmasıyla giyiniyorum. Saçlarımı da hemen ellerimle şekillendiriyorum ve çantamın içine kulakluk cüzdan telefon şarj aleti vs. şeyler koyuyorum. Son olarak çantamın içine bir de KUTU yu alıyorum. 3 gündür bende. Tek bir şey yapamadım. Annemin uyarıcı ses tonunu tekrar duyuyorum :
-Zeynep ! Yeter ama hadi !
-Geldiiim.
-Az önce de aynı şeyi demiştin !
-Bu sefer gerçekten geldim.
Aynadan kendime bakıyorum ;
Ve hemen aşağı iniyorum. Kerem ile göz göze gelmemeye çalışarak :
-Geldim işte anne.
-15 dakika demiştik !
-Ama anne-
-Hoş geldin desene Zeynepcim.
-Hoş geldiniz Sevim Teyze , Ahmet Amca.
Ben susunca kerem hızla konuşuyor :
-Bana hoş geldin yok mu Zeynep ?
-olmaz mıı ?
Annemler kapıdan çıkarken bende arabamın anahtarı almak için yelteniyorum. Ama annem beni engelliyor ve :
-Zeynep siz keremin arabasında ikiniz gideceksiniz.
-Ne ? O niye !
-çünkü öyle !
-OF !
-Bak sabahtan beri kaç defadır OF diyorsun ! Alırım seni ayağımın altına !
Hızla önden giderken çantamdan kutu düşüyor ve annem :
-Ne ? Zeynep ? Çocuk musun sen ? Neden hiç ayırmıyorsun bunu yanından !
-Ayırıyorum bir kere !
-Doğru ! Bir görünüyor , bir kayboluyor !
-Anne hadi !
-İyi. Ne halin varsa gör !
Dışarı çıktığımızda Kerem bana göz kırpıyor. Bense gülümsemeye çalışıyorum. Kapımı açıyor ve :
-Buyrunuz Zeynep Hanım ?
Annemin sesini duyuyorum :
-Ay ne centilmen çocuk ya.
Arabaya biniyorum. Keremde biniyor. Hızla soruyorum :
-Kutu yanımda haberin olsun !
-3 gündür hamleni bekliyorum Zeynep.
-İşlerim vardı.
-Evde yatmak gibi mi ?!
-Sana ne !
-İyi.
-İyi.
Yol boyunca hiç konuşmamıştık. Oraya vardığımızda arabadan hızla indim ve içeri yürüdüm.
2 SAAT SONRA
Kutu elimde Keremle bahçede dolaşıyorduk. Elimdeki kutuyu göstererek sordu :
-Birşey bulamadın galiba ?
-Emin olamıyorum.
-Hımm. Ne gibi bir şey bekliyorsun.
-Hiç bilmiyorum aslında.
-İyi. Daha 1 yıl bekliyeceğim yani.
-Yoo. Bulurum bir şeyler..
-Peki.
-Kereeğm ?
-Hı ?
-Atların yanına gitsek ya ? Bineriz.
-Hayır !
-Ne ? neden ?
-Çünkü korkuy- Yani şey canım istemiyor.
-Korkuyor musun ?
-Ne ? ben mi ?
-Ahaha. evet. Korkuyorsun.
-Hayır korkmuyorum.
-Kerem anlatsana işte !
-İyi. Atlardan feci halde korkuyorum. Asla yanlarına yaklaşamam.
-huhuhu ! O zamaan..
-Ne ?
Kutuyu uzatıyorum ve :
-Ata biniyoruuz.