2GIRL+BTS Bölüm 96

56 6 1
                                    

BÖLÜM 96

Masaya oturduğumda Beyza bana bakıyordu.

"ne oldu kanka" diyerek gülümsemeye çalıştım.

Beyz: asıl sana ne oldu ne bu yüzünün hali

"hiiç ne var ki halimde ya haha"

Beyz: gün sonu konuşucaz kaçamazsın" kafa sallamıştım.

Önüme dönüp yerdeki çizgileri seyrediyordum. Bir yandan da ağlamamak için zor tutuyordum kendimi..

......................

Salon görevlisi yanımıza gelip performans için hazırlanmamız gerektiğini söyledi.

Kendi odamıza geçip güzelce giyindik.

Yaklaşık 2 dakika sonra sahnede olmamız gerekiyordu.

Bu moralle ne kadar iyi şeyler yapabilirdik bilmiyordum.

2 şarkı sahneleyecektik teki Burn, teki Blue idi.

Burn daha duygusal blue ise orta çaplı bir şarkımızdı.

Sahneye çıktığımızda normalde dans etmem gerekiyordu fakat edemedim o gücü şuan kendimde bulamamıştım

Benim kısmıma gelince Jungkook'a bakarak hem ağlamaklı hemde yarı gülmeye çalışmamla birlikte el salladım.

Yapamamıştım, kendimi tutamamıştım tekrardan ağlamaya başlamıştım.

............................

Sahneden indiğimizde daha beter ağlamaya başlamıştım, bir tür kriz geçiriyordum.

Odama geçmeye çalışırken karşıma biri dikilmişti birden bire, ayakkabılarından tanıdığıma göre Jungkooktu

Ona baktığımda bana dehşet olmuşçasına baktı

"ne oldu sana" dedi

"hiç, hiçbir şey olmadı çekilir misin" öbür yandan geçmeye çalıştım ama yine olmadı.

Jungkook: lütfen bana anlat bu halin ne , seni ilk defa böyle görüyorum

"Jungkook gerçekten yok bir şey"

Bir daha denedim ama kolumdan tuttu " anlatmadan gitmiyorum"

"anlatamam lütfen bırak" diyerek ağlamaya devam etmiştim. Kollarının arasına alıp başımı okşamaya başlamıştı. "sen odana git bende tuğçe'ye gideceğim ve öğreneceğim bebeğim tamam mı" sadece kafamı sallamıştım konuşamayacak kadar bitkin hissediyordum kendimi..

Jungkook'tan..

Hızla salona gitmiştim Rana'ların masasına bakıyordum ama Tuğçe'yi göremiyordum. Mesaj attığımda da cevap gelmemişti. Hayır neden olayları benden gizliyorlardı bir türlü aklım almıyordu.

Jimin hyung'u gördüğümde yanına gittim

"hyung Tuğçe'yi gördün mü"

Jimin: sana bir şey anlatacağım gel benimle" kolumdan çekmeye başladığında takip etmeye başladım.

Jimin: öncelikle sakin ol Jungkook

Kafa salladım. Ama duruma göre değişirdi.

Jimin: elimde bir video var Tuğçe yolladı ve gerçekten çok zor hissettim kendimi seni tahmin dahi edemiyorum.

"Hyung göster şunu" dedim aceleyle

Jimin hyung telefonunu açıp videoyu başlatmadan telefonu bana verip cam kenarına gitmişti.

Başlattığımda menejerin, Rana'yı kenara ittirdiğini ardından bağırdığını , Rananın kendisini sakinleştirmeye çalışmasını ve sonda da Menejerin ranaya tokat attığını gördüm.

O kadar sinirlendim ki "hyung al telefonunu" diyip ona atıp koşmaya başlamıştım.

Jimin: hayır jungkook burada olmaz" kolumdan tutup kendisine çevirmişti

"ya nasıl olmaz, vurmuş hyung vurmuş diyorum"

Jimin: biliyorum deliriyorsun ama bekle

"bekleyemem ya onun halini görmedin mi deli gibi ağlıyordu az önce"

Jimin: mantıklı düşünmeliyiz Kook

"hyung yapamıyorum"

Jimin: ben senin yerine düşünürüm şimdi Rana'nın yanına git.

2GIRL+BTSWhere stories live. Discover now