Calum Hood'a âşıktım.
Düzeltiyorum: Calum Hood'a büyük âşıktım.
Yine düzeltiyorum: Calum Hood'a deli gibi, büyük âşıktım.
İşin komik tarafı, o da bunu biliyordu. Hiçbir zaman hislerini içinde tutmayı başarabilen biri olmadığım için, ona âşık olduğumu anladığım ilk gün bütün duygularımı tüm gerçekliğiyle önüne sermiştim. Duygularıma karşılık vermesini bekleyerek yapmamıştım bunu, sadece bilmesini istiyordum. Kanım ona öyle bir kaynıyordu ki, bilmesi gerekiyordu. Hatta sadece onun değil, dünya üzerindeki herkesin bunu bilmesi gerekiyordu. Calum Hood bana muhteşem hissettiren o duyguyu, aşkı tattırmıştı ve böyle bir şey bilinmeyi hak ederdi. Tabii Calum, bu durumu benim kadar büyük bir heyecanla karşılamadı. Sanırım duygularımın yoğunluğu onu korkutmuştu, çünkü o günden sonra benimle neredeyse hiç sohbet etmemeye başladı. Onunla bir resim kulübünde tanışmıştım ve haftanın dört günü, üç saatimiz birlikte geçerdi. Bu günler ve saatlerde benimle konuşmaması beni biraz bile üzmedi, çünkü kolay kolay pes eden biri değildim ben. Benimle konuşmak istememesi veya benim hissettiğim gibi hissetmemesi beni durdurmazdı. Bu yüzden duygularımı biraz bile saklamadan, onunla sürekli konuşmaya çalışmaktan asla vazgeçmiyordum. Sonucu ne olursa olsun...
"Evey!"
Calum'ın fırça tutan muhteşem ellerine bakarak dalmış olduğum yerden, Valerie adındaki fazlasıyla şirin resim öğretmeninin bana seslenmesiyle birden çıktım. Oturduğum yerden başımı kaldırıp baktığımda, Valerie'nin hemen yanımda, elinde resim defterinden koparılmış bir kâğıtla dikildiğini gördüm.
"Efendim?" dedim sakin bir şekilde. Diğerlerini resim çizmesi için rahat bırakırken neden benim yanımda bitivermişti, hiçbir fikrim yoktu. "Bir sorun mu var?"
"Şey..." Elindeki kâğıda şöyle bir baktı ve iç geçirdi. "Geçen gün verdiğim ödevi yanlış anladığını sanıyorum."
Kaşlarımı çattım. "Nasıl yani?"
"Size beğendiğiniz bir sanat eserini resmetmenizi söylemiştim, Evey." Kâğıdı hayal kırıklığıyla bana çevirip üstündeki resmi görebilmemi sağladı. "Bu resmettiğin kesinlikle bir sanat eseri değil."
Birkaç saniye çizmiş olduğum resme baktıktan sonra hayretler içinde bakışlarımı tekrar ona çevirdim. "Ne demek resmettiğim bir sanat eseri değil?"
"Bir sanat eseri yerine sınıf arkadaşını çizmişsin." O da bu duruma en az benim kadar inanamıyor görünüyordu. "Üzgünüm Evey, ama Calum ne yazık ki bir sanat eseri değil."
Kafamı şiddetle iki yana salladım. "Yanılıyorsunuz, Calum Hood tam anlamıyla ve her perspektiften bir sanat eseridir." Elimle ne konuştuğumuzdan habersiz resmini çizmeyi sürdüren Calum'ı işaret ettim. "Ona bir baksanıza! Bariz bir şekilde Tanrının en güzel işlerinden biri..."
Şirin öğretmenim bir şey söylemek için ağzını açtı, ama söyleyecek bir şey bulamamış olacak ki, ağzını geri kapattı. Kocaman gülümsedim. "Neticede aynı fikirde buluştuğumuzu bilmek güzel."
💞
Böyle kız karakterler yazmaya BA YI LI YO RUM!! ÖYLE EĞLENCELİ Kİİİİ!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
When I look into your eyes ✩ c.h
FanfictionEvey, Calum'a âşık ve herkes çok iyi bilir ki, aşk insana çok tuhaf şeyler yaptırır.