13.BöLüM" Aşk dolusu Eğlence ve Gece"

642 66 23
                                    

Multide-AlEy ile Songün başbaşa kalırken çalan şarkı

Ali ile Eylül Elele arkadaşlarının yanına giderler
Ali: arkadaşlar napıyorsunuz Ozan ve Ece nereye kayboldular
Naz: onlar gitti
Eylül: nereye gittiler ?
Tolga: vallahi dersten çıkınca bunlar şakalaşmaya başladı işte gerisi çorap söküğü gibi geldi gitti
Eylül: hahaha nereye gittiler acaba(gülerek)
Aşkım hadi gidelim
Naz: Ya Eylül hazır Songül yok gel biraz eğlenelim ya hep ders ders ders
Ali: hakikaten onlar nerde kovalamaca bitmedi daha herhalde
Tolga: Acaba nasıl sonuçlandı
Naz: nasıl mı bence Güney işi kıvırdı
Ali: eee onları boşverinde eee eğleniyoruz muyuz arkadaşlar aşkım
Eylül: aşkım bilmiyorum ki
Tolga: hayırdır ne yapalım o zaman naz ?
Naz: vallahi aşkım bilmiyorum Luna Parka gidelim mi ya
Tolga: o zaman Ozanı da arayalım
Eylül: Ece de gelecek o zaman
Ali: tamam o zaman gidelim
Eylül: ben Eceyi ararım
Ali: bende ozanı arıyorum o zaman

Eylül Eceyi arayamadan Songül arar
Songül: Aloo kızım nerdesin
Eylül: dersten çıktık şimdi sen nerdesin defterini aldın mı
Songül: aldım aldım hemde çok iyi aldım kızım Güney ile Randevum var resmen akşam
Eylül: ne diyorsun kızım hadi ya
Songül ve Güneyin randevusu varmış fısıldar
Ali: güneye bak sen demek ki sonunda
Songül: kızım ben ne yapacağım ya yardım et ya
Eylül: haa şey en iyisi sen beni bir kaç saat sonra arar mısın yada dur biz luna parka gidiyorduk da buldum sen ve Güney akşamdan şimdiden luna parka gelin üzerine tatlı birşeyler giyin hemen gel
Songül: olur
Eylül: hadi kapattım ben
Ali: aşkım luna parkta mı bunlar randevularını geçirecekler
Eylül: napim songül bu ertesi gün bana atar yapar
Ali:ben ozanı aradım Ece ile yanındaymış geliyorlar yani
Aşkım hadi gidelim
Eylül: aşkım bekle sen Güneyi ara
Ali: tamam sevgilim
Ali: Aloo oğlum nerdesin ne tamam oğlum biliyorum sen onu boşver de biz hallettik gel sen bekliyoruz deyip kapatır
Eylül: hadi gel gidelim
Ali: hadi aşkım Eylüle sarılır hadi gidiyoruz

Songülden
Allahım ya off şu başıma gelene bak ya Resmen Luna Parka gidiyorum ve randevum var biraz kafama taş atsın da kendime geleyim her neyse bindim bir alamete gidiyorum kıyamete
Hazırlandım
Hemen

Yazardan
Herkes Luna Parkta Geldiler
Ali: Ee Güney ile Songül nerdeler
Eylül: dur aşkım ben arayim
Ali: aha geliyorlar gerek kalmadı birtanem
Güney ile Songül güle güle gelir yanlarından geçerek onları umursamayıp devama giderler
Ozan: bunlar uçmuş ya bakmadılar bize
Ece: eee Güney işi biliyor
Ozan: tabii ya doc bu kalp docu
Ali: Eee beraber mi takılıyoruz eş eş mi
Eylül: önce hep beraber olsun ya sonra işte çift çift gezeriz
Ali: tamam aşkım sen nasıl istersen öyle
Naz: kabul
Herkes onaylayıp birlikte Luna parkı gezmeye çıkarlar
Tolga: napıyoruz korku tüneli
Naz: süper ya hadi binelim
Ozan: binmezsek
Ali: ne oldu oğlum korktun mu
Ozan: ne korkacam lan alt tarafı korku tüneli ben ve korkmak
Ece kaşlarını kaldırır: göreceğiz
Ali: hadi arkadaşlar karar verildi
Hepsi Korku Tünelin sırasına girip sıra onlara gelesiye kadar beklerler.
Sıra gelince hepsi biner Naz Tolga ile Ali Eylül ile Ece de Ozan ile biner
Eylül korkmaya başlar Ali ise kıpırdamıyordur gözü Eylüldedir. Eylül korkudan sıçrar: Ali hiii deyip Aliye sarılır , Alide sıkı sıkı kucaklar Eylülü: korkma aşkım ben yanındayım
Ozan: aaaa bu ne lan çıkmak istiyorum oğlum
Ece güler keyiften ve Ozana güler . Bir taraftan Ozanın sesini kayıt eder
Naz ile Tolga keyifle korku tünelin tadını çıkarır.

Başka yerde Güney ile Songül yanyana yürüyüp
Güney: dönme dolaba ne dersin
Songül: olur derim
Birlikte dönme dolaba binerler
Güney Songülün yanına oturur
Güney başka yere bakar Songül de başka yere bakar
Güney yavaş yavaş ellerini Songülün eline yanaştırır Songül gülümser Güneyde cesaretini toplayıp Songülün elini tamamen tutup sessizliği bozup: Songül
Songül: efendim
Güney: ben birşey diyeceğim sana gerçi sen biliyorsun ama olsun söylemeden rahat edemem şey diyeceğim şey yani şey Sen ve ben yani ikimizin arasında bir kıvılcım olduğunu hissettim seni ilk gördüğümden beri
Songül: evet
Güney: ya ben senden hoşlanıyorum hemde çok seni görünce elim ayağıma dolanıyor
Songül: şey utanarak
Güney: birşey demiyecek misin
Songül: şey ben ben bende senden hoşlanıyorum
Güney donar
Songül: Güney
Güney gülmeye başlar: Allah allah
Songül benden hoşlanıyor
Dönme Dolapta ayağa kalkar
Songül: ya deli otur düşeceksin şimdi
Yetkili: delikanlı düşeceksin otur diye bağrır
O anda Ali ile Eylül Dönme dolabın önünde elele dururlar
Ali gülerek: Güney değil mi yukarda ki
Eylül: ta kendisi yanındaki de Songül
Ali: adam aşkını ilan ediyor
Eylül: ayy çok tatlılar sevgilim baksana
Ali Eylüle bakarak
Ali: sende çok tatlısın birtanem deyip Eylülü kendine çekip sarılır
Ali : bende çıkıp sana olan sonsuz Aşkımı Haykırayım mı
Eylül: çıkalım heyecanlanarak
Ali sırıtarak : dur ama onlar başbaşa kalsın geçsin
Güney ile Songül Dönme dolaptan iner
Güney: abi kusura bakma ama ne yapim aşk bu Songüļe bakarak
Yetkili: delikanlı hadi kendi canını geç başkaların canı var ve sevdiğin kızın canı bu seferlik aşkınız içi...
Güney ile Songül el ele tutarak ordan ayrılır
Ali: gittiler hadi aşkım
Eylül: abi bizde binmek istiyoruz
Yetkili: yakışıklı sende ayağa kalkacaksın hiç binme
Ali: abi ben haykırsam yerimde dururum cünkü sevdiğime kıyamam Eylüle bakarak
Yetkili: akıllı çocuksun
Ali ile Eylül dönme dolaba binerler.
Ali Eylülü kendine yaklaştırır sarılır
Ali: Eylülüm korkuyor musun
Eylül: hayır sen varken hiç bir şeyden korkmam ben
Ali: yukarı çıkalım aşkımızı bütün istanbula haykıracağım
En yukarı geldikten sonra Ali: Eyyy Istanbul duy beni ben fena aşka tutuldum bir çift güzel gözlere Eylül aşkım seni çok seviyorum
Eylül: istanbul beni de duyuyor musun bende Aliyi seviyorum hemde çok o benim herşeyim ona olan aşkımı sana haykırıyorum
Ali onu dinlerken gözleri parlar
İkisi birbirini dokunur Ali Eylülün yüzünü avuçlayıp burunlarını birbirine deydirerek dudaklarını bakarlar Ali bir hışımla öper , Eylül de karşılığını verir.
Ali ile Eylül tutkuyla öpüşürler birbirinin kollarını okşayarak dönme dolab asağa inmeye başlar
Ali ile Eylül aşağa inesiye kadar öpüşürler dönme dolap durunca
Birbirinden ayrılıp
Ali: aşkım benim alını Eylülün kine deydirerek nefes nefese kalırlar
Eylül: aşkım sevgilim
Yetkili: çocuklar çok seviyorsanız bence hemen nikah tarihi alın
Yoksa araya başka şeyler giriyor
Ali: aşkım duydun mu alalım mı nikâh tarihimizi
Eylül:bilmem erken değil mi
Yetkili: kızım ne erkeni bulmuşsun sana aşık bu yakışıklıyı
Eylül: abii yaa
Ali: abi bana kalsa bu gece kaçırıp onunla evleneceğim uzaklara götüreceğim kimsenin bizi bulamayacağı bir yere deyip Eylülün elini tutup giderler
Ali ile Eylül elele tutuşup giderler
Ali: nikah tarihi değilde Sözlenebiliriz
Sevgilim değil sözlüm olabilirsin artık
Eylül: olabilir aşkım
Ali: ama üniversitenin 3 senesinde seninle evli olmak istiyorum
Eylül: tamam da aşkım Anne babamız
Ali: aşkım onları bir şekilde ikna ederiz
Eylül: diyorsun hadi sonra konuşalım bu konuları ben Cok acıktım gidelim artık
Ali: diğerleri
Eylül: bırak onları aşkım
Ali: nereye gidiyoruz
Eylül: gel ben seni getireyim Aliyi elinden tutup Luna parktan çıkarmak isteyince birden atış stant önünde durur Eylül orda kocaman bir ayıcık görür üzerinde " Seni çok seviyorum " yazıyor
Ali hemen para ödeyip atış yapar o ayıcığı Eylüle kazanır
Ali: güzel sevgilime deyip
Eylüle ayıcığı alır Aliyi de yanağından yanağından öper: aşkım teşekkür ederim
Ali: az bile sana ama o öpücükten gerçeğini isterim
Eylül: gerçeğinden
Ali: sen bilirsin nerden
Eylül: anladım sırıtarak
Ali kolunu Eylülün omuzuna atarak Luna Parktan çıkarlar
Ali: güzel sevgilim geleceğim ne yiyoruz
Eylül: Dürüm gel ben dürümcü tanıyorum birtane
Ali: sende mi dürüm seviyorsun
Eylül: evet hemde ayrana bayılırım
Ali: işte seni bu yüzden çok seviyorum
İkisi birlikte yürüye yürüye Sahile gelirler
Orda Bir Dürümcüye gelirler
Eylül: Kolay gelsin Mehmet Amca bana aynısı
Dürümcü: Eylül kızım, aaa Ali oğlum
Ali: Amca kolay gelsin abi bana her zaman aynısından
Dürümcü Ali ile Eylülü elele görünce: tamam gençler ooo sevdaya düştünüz herhalde maşallah maşallah allah tamamını erdirsin mutlu olun her daim gelir birazdan siz geçin
AlEy: sağol deyip ikisi orda oturcaklara oturup
Ali Eylülün elini biran olsun bırakmaz
Eylülün yüzünü eyip gülümser
Ali de hayranlıkla onu izler çenesinden hafifçe tutup yukarı kaldırır Eylüle: aşkım gözlerini kaçırma sakın benden onlar bana hayat veriyor bırakta bakayım sana doyasıya
Eylülde: bende senin mavişlerine bakayım da denize düşüp boğumlayım
Dürümcü: alın bakalım iki aşık bunlar benden
AlEy: sağol ellerine sağlık
Ali ile Eylül estah ile yemeye başlar.
Dürümlerini yedikten sonra elele sahilin kenarında yürürler sonra bir banka oturup birbirlerine sarılırlar
Ali yüzünü Eylüle çevirip: aşkım biliyormusun
Eylül de Aliye bakarak: evet aşkım
Ali: ben senden önce duygusuz çok çekilmez biriydim kendi Ailemden hariç herkes ile dalga geçerdim
Ama seni tanıyınca iç dünyam değişti seni görünce etkilendim yeşillerin bana hayat verdi toprak gibi hemen aşık oldum hemen sana ama farkına varamadım
Eylül: bende seni görünce aşık oldum ama seninde olduğundan emin değildim bende yapa yalnız bir ruhtum
Herşeye kafayı takardım çok umutsuz dum
seni görünce içim ferahladı üstümde yük kalktı o deniz gözlerin beni içimi ferahlattı
Ali Eylülü kendine çekip: seni çok seviyorum
Eylülde: bende seni çok deyip Alinin
dudağına yapışır Alide yüzünü avuçlayıp karşılık verir
Öylece kalırlar sonra ayrılıp
birbirlerine sarılıp beraber sahili izlerler geceye kadar

Aliden
Güzelliğine Yosun gözlerine saçının teline kıyamadığım Kokusuna herşeyine kurban olduğum biricik sevgilim Eylülüm. Sevimli sevimli gelip Kalbimi çaldı. Her yerim her zerrem onun aşkı ile dolu. Her defansında sevgim daha da artıyor ve onunla olduğum heran her seferde aşık oluyorum.

Eylülden
Ali, Alim boyuna posuna kurban olurum beni delicesine sevip kıskanan adam. Bana Derin derin bakan o güzel gözleri , kendimi ait hissettiğim adam, sanki bana dokunan tek erkek o gibiydi yillarca ona kendimi teslim etmek ister gibi bu kısa sürede ona sırılsıklam âşık olucağımı asla tahmin edemezdim ve ona olan sevgim herşeyi ölümsüzleştiriyor.

Güneyden
Songül ile Elele yürüyoruz
Artık sevgilim miydi bilmiyordum o yüzden sessizliği bozuyorum
" Songül ?
Songül: Efendim tatlı tatlı bana gülümser
Allahım bu ne ya O gülünce Dünya duruyor sanki bu halini hiç bilmiyorum o hırçın kızın içinde sevimli bir kedicik yaşıyormuş
Songül: Güney ? Birşey diyordun
" diyecektim ki biz neyiz şuan böyle eller filan
Songül: bilmem sence ne gibi duruyor gülerek
" yani demek istediğin şey gibi, iki sevg...
Songül: Sevgiliyiz diyorum
" gerçekten mi biz seninle şimdi sevgilimiyiz
Songül: evet güler
"o zaman sana Aşkım diyebilirim ?
Songül: ama abartma böceğim bebeğim gibi istemem yada kıvırcığım
" yok olur mu Aşkım sen nasıl istersen öyle olsun dedikten sonra onu orda öptüm hemde dudaktan oda karşılık verip
Öylece kaldık bir müddet sonra sarıla sarıla yürüdük eve doğru.

13.BöLüM sonu

Arkadaşlar Nasıl olmuş,
Baya uzun sürdü ama değdi galiba
Yorum ve vote gelsin. Umarım hikayem sizin istediğiniz gibi gidiyordur. Her zaman eleştiride ve tavsiyede bulanabilirsiniz
arka arkaya iki yabancıyı attım artık diğer hikayeme geçmek zorundayım sizi çok seviyore ❤❤❤ bye bye 🙋‍♀️🙋‍♀️🙋‍♀️😍😍😍🤗🤗

Sınır vote 30
Sınır yorum 30


















☯İkİ YaBaNcI☯Wattys 2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin