38.Bölüm"Tehlikeli Oyunlar"

647 51 23
                                    

37.Bölüm geldi Arkadaşlar
Arkadaşlar şuan yasta olduğum için anca geldi Dedemin acısını yaşıyorum hala kaybettik onu😥
Şuan Istanbuldayım Cumartesi yolcuyum
1 hafta oldu vefat edeli
Kuran Mevlüt hazırlık derken
Hiç zamanım olmadı
Bu bölümü da zarzur yazdım
Aslında daha da bekletecektim bildirim yapmıştım sizlere 2-3 hafta hiç bir bölüm gelmeyecekti ama kıyamadım sizlere
Hakkınızı helal edin
Bölümler yavaş gelcek
Elimden geleni yapmaya çalışacağım
Bu bölüm pek güzel olmadı saçma oldu diyebilirim üzgünlükten ne yazdığımı bile bilmiyorum
Yorum sizin 😊 beğenirseniz ne mutlu bana
keyifle okuyun arkadaşlar

Yazardan
Can Ali ile Eylülün arkadaşlarını nezarethaneden çıkarıp onlarla konuşmaya gider
Hepsi karmakarışık konuşurlar
Melisa: Ya Ece kızım yeter bulaşma şuna
Ece: kızım bak ağzını topla
Eda: toplamazsam ne yaparsın
Ece: ne mi yaparım ben çıkayım hurdan gösteririm ben sana
Melisa: kızım sen ayaksın dayak yedin yüzün şişti nezarethaneye düştün hala ateşe kürekkle gitme
Eda: sen karışmasana
Ece: karışır
Melisa: kızım bak seni uyarıyorum bulaşma bana pişman ederim seni rezil ederim seni Melisim ben Ece sana dayak attı ben ise başka görürüm işimi
Eda: iyimiş severim oyunları
Melisa: iyi sen bilirsin
Songül: sevgili yemin ederim ben sana bulaşma dedim
Güney:Allah Allah kızım adamı görmedin mi kaşındı
Songül: hahaha senin için kolay benimkilere kolay kolay yutulacak bir olay değil
Ozan: ne bakıyorsun oğlum
Aras: bakarım sanane
Ozan: yalnız iyi görünüyorsun
Aras: bu maçın ikinci roundu da var yalnız
Ozan: her zaman varım lan
Aras: hadi bakalım
Can gelir o anda: arkadaşlar ne oluyor yine ne olay çıkarıyorsunuz yine
Ece: abi şu kıza birşey söyle kaşınıyor yine
Eda:.aa asıl siz bana bulaşmayın kötü söylüyorlar ya durup dururken birde tehdit ediliyorum şu kız tarafından
Ece gülerek: dayak istiyor
Melisa: vede Rezalet
Can: kızlar yeter sizi ben mi atayım sizi nezarethaneye
Eda: ayy teşekkür ya
Seren tek kaşını kaldırırarak içinden: gevşek ozan yetmedi benimkine sarkıyor
Melisa: vallahi yalan söylüyor bu gevşek ben onu tehdit etmem ki biraz rezil rüsva olursun canım
Eda: gördünüz mü Ne diyorlar
Can: kızlar kime diyorum
Seren: yok yok istemez deme Melis
Can Serene bakarak: seni atmak isteyen kim
Seren: Melis hadi olay çıkartma
Melisa: ben mi olay çıkartıyorum
Eda: alenen tehdit altımdayım
Ece:seninle görüşeceğiz kızım
Can: Ece yeter
Kaan: aşkım hadi bırak
Melisa: aşkım sero Canım görmüyor musunuz bana çatışıyor gevşek
Seren Melisaya fısıldayarak: Melis bırak abuk subuk konuşsun hesabı görülür
Hepsi çıkarken
Can seslenir: arkadaşlar sizi bir daha burda görmek istemiyorum özellikle seni Ece ve sen Ozan
Melisa: o kıza bana bulaşmayı ödeteceğim hınzır hınzır güler
Seren gülerek: bu gülüş tehlikeli gülüş
Ece fısıldar: haa melis sonra bana da gönder
Melisa: Ece istemez rezalet yet
er olay çıkardın yeterince bu gece
Ece: off aman ya

Dominikte 0
Eylül ile Ali elele yürürler çarşıları
Ali bir yerde durup Eylüle bir kolye alır
Ali: thank you very much... aşkım bu senin için
Eylül: hep sen bana hediye alıyorsun aşkım
Ali: elbet alırım bu balayımız hediyesiz olmaz gel şöyle takayım o güzel boynuna
Ali Eylülün boynuna takar kolyeyi ve ardından öper uzun uzun
Eylül: şhhh rahat dur burda olmaz
Ali: burda olmaz ama adada olur deme
Eylül: dur hele... excuse me I will buy a nice present for my lovely husband
Ali: senin ingilizceni seveyim ben
Satıcı Eylüle hafifçe asılarak cevap verince
X: this is a good idea beautiful young woman a very nice present for you husband
Satıcı Eylülü izliyordu
Ali de satıcıya bakıyordu sinirle
Eylül hediyelere bakınca
Ali çattık kaşlarla Satıcıya bakarak onun yanına gider
Ali satıcıya fısıldayarak: hey my friend this woman is mine ok !! don't say to my woman that she is beautiful just I her husband say to her she is beautiful
Eylül Aliye bakarak gözlerini devirir
Ali Eylüle gülümseyerek: ok my friend stay away from my wife ok my friend diyerek adamın boynunu sertçe tutarak
X: excuse me my sir I didn't know that she is your wife sorry
Ali: good good
Eylül: Excuse me I will buy this
Eylül Aliye bir bileklik alır Alinin bileğine takarak: kıskanç kocam için
Ali: Aşkım ben kıskanmıyacağım da kim kıskanacak
Eylül: kıskanman hoşuma gitti
Ali: öylemi Eylül Acar Göktürk Eylülün belinden tutup onu kendine çeker
Eylül kollarını Alinin boynuna dolayıl: sadece Eylül Göktürk ben artık seninim senin Ailen benim Ailem senin Soyadın benim Soyadım ben sana aitim doğuştan Acar olabilirim ama Göktürk oldum
Ali: ohh Eylül Göktürk ağzından bal damlıyor o ballı ağzını yerim senin
Eylül: burda yeme sonra yersin adamızda
Ali: nasıl yeme ne varmış yani ne fark eder ha burda yemişim ha adamızda ben dayanamıyorum ki sana hem çıldırtıyorsun beni
Eylül: sevgilim sen ne doymaz oldun öyle
Ali: ben sana doyamam sen benim herşeyimsin deyip Eylül Alinin dudağına yumuluverdi Alide hemen karşılık veriyordu öpüşüyorlardı öylece. Dilleri savaş ediyordu sonra ayrılırlar
Ali sırıtarak: galiba akşamı zor edeceğim bu gidişte Eylülü belinden tutup onu dudağını tekrar öpmek isterken
Eylül: ben acıktım sevgilim sonra deyip
Ali: ateş böceği gibi kaçıyorsun yine
Eylül: merak etme aşkım sonra bol bol aşk dolu zaman geçiririz
Ali: hadi bakalım göreceğiz
Eylül Alinin dudağına ufak öpücük kondurur Alide karşılık verir Alinin elini tutup berabrr gezmeye giderler Dominik cumhuriyetinin şehrini gezerler

☯İkİ YaBaNcI☯Wattys 2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin