Sehrin garnizonu tamamen duvarlara doğru harekete geçti duvarların üzerindeki okçular canla başla mücadele ediyordu.Bu sürü diğer sürüler gibi değildi ama başkent e olan diğer saldırılara hic benzemiyordu.Jür sürüsü kalabalık bir şekilde şehrin duvarlarına saldırıyordu.Mancınıklar şehrin duvarlarını döverken duvarın üzerindeki okçular onları geri püskürtmeye çalışıyordu..
Ama...Ileriden yaklaşan karanlık bir gölge etrafı sessizliğe bürüdü.Yavaş şehrin ana kapısına doğru yaklaşan gölgenin içinden uzun boylu siyah zırhlı çelik eldivenli kafasında dikenli bir miğfer olan bir asker indi...sanki kendi kendine konuşuyormuş gibi duruyordu.O anda şehrin kapısından sesler gelmeye başladı kapı boyu boyuna yere yığıldı.Yukaridan istalara binen jürler aşağı doğru iniyordu.Halk şehrin batısındaki mağaralara doğru kaçışmaya başladı.Çoğu kaçarken hayatından oldu Jürler halkı katletmeye başladı şehir büyük bir katliam içerisindeydi.Garnizondaki askerler olan gücüyle savaşıyordu ama yeterli olmuyordu.Haberciler atlarına binerek başkent Estaldon a doğru harekete geçti.Sehir alevler içindeydi...
