Odamın aynasının önünde ne kadar güzel olduğumu düşünüyodum. Her zaman kendimi böyle hayal etmiştim. Kıvırcık saçlarım düzleştirilmiş, önü kısa arkası uzun ve belinde siyah bir kemer olan sade gelinliğim, platform siyah ayakkabılarım. Tek eksik şey mutluluk. Benim deli gibi aşık olduğum bir sevgilim varken babamın ortağının oğluyla evlenmek zorundayım. Üstelik ben sadece 20 yaşındayım. Hadi ama nerde benim gençliğim? Nerde o free takılmalar? Lanet olsun gmzlerim yine doluyo. Ben onlara gününü göstermezsem bana da Masal demesinler!
-GEÇMİŞ-
"Hayır anne Rüzgar'la evlenmiyicem. Ben daha 20 yaşındayım ve bir sevgilim var! Kaan! Ona ne diyicem? Kusura bakma Kaancım ama ailevi meselelerden dolayı babamın ortağı Mehmet Bey yüzünden onun oğlu Rüzgar'la evlenmek zorundayım. Seni ne kadar sevsemse kusura bakma mı? Mehmet Bey sırf oğlu benle evlenmezse diye ortaklığı bozucaksa bu benim umrumda değil! Başka bir ortak bulsun babam! Ha size çok mu ağırlık yapıyorum? Bende çalıyorum anne kendi evime çıkarım sizi tanımamazlı-" sözümü annemin bana attığı tokat kesti. ANNEM. BANA. TOKAT. ATTI. İlk defa. Hayatım boyunca annem bana ilk defa tokat attı inanmıyorum. "Masal! Düğün yarın! Şimdi zıbar yarın senin için çok zor olucak!"
-GÜNÜMÜZ-
Düğüne sadece 1 dakika kalmıştı evet annem fazlasıyla dakik olduğu için bende böyle alıştım. 38-37- Kapı çaldı. Bi dk ya daha ruhen ölmeme 35 saniye yokmu? "Giiiir" içeriye Kaan girdi. Tanrım onu çok özlemişim. Koşa koşa gidip boynuna sarıldım. "Özür dilerim özür dilerim özür dilerim" diye fısıldıyordum kulağına. "Şş bu senin suçun değil ağlama sakııın! Makyajın akınca canavara benziyosun!" Ah tontişim... Böyle bi günde bile beni güldürüyo. Onu daha da sıktım ve " Söz veriyorum tontiş ondan en yakın zamanda ayrılıcam ve biz- biz evlenicez." Şu romantik anımızı annemin odaya dalması bozdu. Beni çekip Kaan'dan ayırdı. "Kaan aşağı in. Masal Rüzgar odaya gelmeden hiç bir yere gitmiyosun!" Sonra annem beni odada tek başıma bırakıp çıktı. Başımı önüme eğdim ve düşünmeye başladım. En yakın zamanda ne zaman Rüzgar'dan ayrılabilirim?
Biraz sonra Rüzgar geldi. Derin bi nefes alıp verdi ve " Hadi şunu bitirelim.' diyip elini belime koydu ve beni kendine doğru çekti. Diğer eliylede çenemden tutup eğik başıma kaldırdı. "Şş ağlama sakın. Makyajın akar ve canavara benzersin!" onun bu sözleri bana Kaan'ı hatırlattı ve daha da çok ağladım. Paytak adımlarla makyaj masama doğru gittim ve makyajımı temizledim. Başımı yukarı kaldırdım ve derin derin nefes aldım ağlamamak için. Rüzgar "Yeter ağlama artık. Şu iş bitsin eve gidince ağlarsın!" dedi sert bi sesle. Ne yalan söyliyim korkmuştum. Hızlıca ayağa kalkıp yanına gittim. Elimi tuttu ve kapıyı açtı. Beni yanına çekti ve merdivenlerden aşağı indik. Kulağıma "Hortlak gibi durma başını kaldır be gülümse!" Onun dediği gibi yaptım ve başımı kaldırıp gülümsedim. Alkış malkış derken nikah masasına oturduk. Nikah memuru konuştuuuu konuştuuuuu ve Rüzgar'a "Sayın Rüzgar Yıldırım Masal Ersoy'u eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" Rüzgar normal ses tonuyla "Evet." Dedi. Sıra bana gelmişti. Falan feşmekan derken " Sayın Masal Ersoy Rüzgar Yıldırım'ı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?" Herkes bana merakla bakıyordu hadi ama hayır diyip kaçıcak halim yokya! Yemiyo yani. "Hıhı" dedim sessizce. Herkes bana bakıyodu sağırlar duymadı mı yaa? "Evet." dedim sakince. EVLENMİŞTİM.
<><><><><><><><>
Aslında bu 2. hikayem ana ilkinde sadece 1 bölüm yayınladım ve konusu oldukça saçma. Yani bu daha iyi vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Ama ben daha çok olsada olur olmasada olur hibi düşünüyorum. Neyse ben sizi çom sıkmıyım 2. bölümü yazmaya gidiyooom bb!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Love
Teen FictionBizimkisi normal bi hikaye değildi. Biz asla birbirimizi sevmedik. Zorlandık biz. Zoraki evlendirilk. BİZDE AŞK YOK ZORUNLULUK VAR.