|S i y a h S a y f a|

8 0 0
                                    

2 yıl önce

Heyecanlı bir şekilde dar yolda yürürken ilk defa topuklu ayakkabı giydiğim için yürüyemiyor, sürekli bileğim burkuluyordu.Bugünün benim için özel olacak olması da beni rahatlatmıyordu.Güneş yavaşça gökyüzünü terkederken gideceğim yere az kalmış olması iyi hissettiriyordu.

Bugün ben 17 yaşına girmiştim.Ailem güzel bir parti vermeme izin vermişti fakat 12'de evde olma kuralını unutturmamışlardı.Şimdi ise ağabeyim gibi gördüğüm insanın yanına gidiyordum.Benden 4 yaş büyüktü ve neredeyse 1 yıldır bana çok destek olmuştu,arkadaş olmuştu bana.Ona güveniyordum,evine gidecek kadar,beraber vakit geçirecek kadar,mutsuzluklarımı anlatacak kadar.

Şimdi de bana aldığı hediyeyi görmek için evine gidiyordum.Çok özel olduğunu söylemişti ve ben merak etmekten kendimi alamamıştım.Doğum günüme gitmeden onu görecektim sonra gidecektim.Giydiğim pembe uçuş uçuş olan elbiseyi sürekli düzeltiyor,mırıldanarak yoluma devam ediyordum.Köşeyi döndüğümde iyice yaklaştığımı fark ettim.Hava kararmaya başlamış,sanki zamanla yarışıyordu.Telefonum titremeye başladığında elimdeki küçük tüylü pembe çantamı açtım.Bulduğumda aramaya cevap verdim adımlarımı yavaşlattım.İyice tenha bir sokağa girmiştim çünkü hiç ses yoktu sadece turuncu sokak lambasının yansımaları vardı .Zaten çevrede çok ev yoktu.Sessiz sakin bir semtti.

''Neredesin?''

''Köşeyi döndüm.Hangi ev?''

Bir yandan onu dinliyor diğer yandan çevredeki evlere göz gezdiriyordum.Sonunda tarif ettiği evi uzaktan gördüğümde telefonu kapattım yavaşça yürümeye başladım.Yol boyunca sadece kendi topuk sesimi duydum.Eve yaklaştıkça içimde bir sıkıntı oluşmaya başladı.Az önce o kadar mutlu ve heyecanlı geliyordum fakat şimdi ayaklarım geri geri gidiyor.Kapının önüne kadar geldim ama zile basamadım.Elim zile gitmedi,derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım.Sakinleşmeyi denedim fakat bu içimdeki ses daha da artmaya ve beynimde yankılanmaya başladı.Sanki kapının arkasında  beni kötü şeyler bekliyormuş gibi.Girmek istemedim çünkü içimdeki sese ilk defa güvendim.Geri döneceğim sırada arkamdan adım sesleri duydum.Kalbim korkudan çok hızlı atmaya başladı.Göz bebeklerim büyüdü,göğsüm bedenimi zorlamaya başladı.Ellerim yumruk şeklinde,kafam sabit fakat beynim ne yapacağını bilemiyordu.Kim olduğunu bilmiyorum ama arkamdan önüme düşen gölge sayesinde çok yakınımda olduğunu fark ettim.

Daha fazla böyle yapamayacağımı fark ettim,arkamı dönmenin şuan verilecek en mantıklı karar olduğunu düşündüm.Bir adım öne çıkarak yavaşça arkama döndüm.Keskin,ifadesiz ve donuk bakışları beni korkutmaya yetmişti.Onu görmesem çoktan buradan gitmiş olabilirdim.

''Bende seni arıyordum.Belki evi bulamamışsındır diye düşünmüştüm ama ne güzel bulmuşsun.Ama kapıda niye beklediğini hiç anlamadım''

Gerdanımdan aşağı bir damla kan aktı.İçimdeki benin kanıydı bunlar...karnıma doğru usulca ilerliyor,yolu ezberliyordu.Üzerinden geçtiği her bir hücrem bana meydan okuyordu.Bana doğru birkaç adım attı,arkamdaki demir kapıyı açtı.Önümden yürümeye başladığında bende istemeyerek bahçeye adım attım.İçimdeki ses bana nefes aldırmıyordu artık.Kaç diyordu,kurtar kendini.Durdum yerimde,hızlı ve sağlam adımlarla ilerleyişini izledim.Öne doğru eğildim topuklu ayakkabımın bileğimdeki ipini çözdüm hızlıca.Onu izleyerek çıkardım usulca ve arkamı dönüp parmak ucumda koşmaya başladım.

Hava yavaşça laciverte dönmeye başlamıştı.Daha yeni özenle yaptırdığım kıvırcık saçlarım omuzlarıma vuruyor,rüzgarla kavga ediyordu.Nefesim bana yetmemeye başlamış,nereye gideceğimi unutmuştum.Gördüğüm ilk sokaktan dönüyordum çaresizce.Eteğim uçuşuyordu,bana göre o kadar hızlı koşuyordum ki arkama bile bakmıyordum.Onu görürsem panik yapar mutlaka elim ayağıma dolanırdı.Ellerim eteğimde sanki bir video çekiyor gibiydim...kurgu gibi.Ayağıma batan can kırıklarımı hissedebiliyordum.Nabzım ayaklarımda atıyordu sanki.Yorulduğumu bile hissedemeyecek kadar korkuyordum...neyden korktuğumu bilmiyordum.Ondan mı?zihnimdeki benden mi? 

Artık sokaklar ve caddeler yoktu gittiğim yollarda

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Artık sokaklar ve caddeler yoktu gittiğim yollarda.Karanlık ve ıssızlaşmıştı.Orman gibi biryerdeydim.Yanımda bulunan çokça ağacın olduğu çalılıkların dibine oturdum.etrafım komple kapalıydı ve beni kimse göremezdi.Nefes sesimi düzenlemeye çalıştım. Sakin ve derin nefesler için zorladım kendimi.Etrafa kulak kesildim.Adım sesi duymayı bekledim fakat hiçbirşey duyamadım. Hıçkırarak ağlamak istiyordum,kendimi yerlere atmak istiyordum fakat tek yaptığım kafamı uzatıp birisi var mı diye bakma oldu.

Hızlı ve küçük adımlar hem önüme hem arkama bakarak yürümeye  başladım. Ormanın bitişine geldiğimde geldiğim yolun sağından gitmeyi tercih ettim.Heryerim çamur olmuştu. Neden kaçtığımı bile bilmiyordum .İç sesime belki de fazla güveniyordum.

Adımlarımı yavaşlattım.Kaslarım gevşedi, göz bebeklerim küçüldü .Etrafı normal haliyle görmeye başladım. Düğün vardı burada.Herkes çok mutluydu. Birsürü araba park edilmişti. Kenardan geçmeyi planlıyordum ki  bir el ağzımı kapattı.Ağzım gibi ruhumda mühürlendi o an. Bakışlarım silikleşti bir eli de belimi kavrayınca karanlığa gittiğimi anlamıştım. Kurtuluşum yoktu ,kimse de bizi görmüyordu.

Bir kız göz göre göre gidiyordu.Kötü şeyler yapacaklardı. Kimse fark etmeyecekti. Herkes belki de haberlerden görecekti. Bir gün üzüleceklerdi belki iki gün...bırakılan yerden devam edilecekti. Peki ya ben nasıl devam edecektim. Bu anıyı aklımdan,hayatımdan nasıl silecektim. Hiçbirşey olmamış gibi nasıl devam edecektim.

     ♤♤♤     ♤♤♤     ♤♤♤     ♤♤♤

Yol boyunca benimle herşey çok normalmiş gibi sohbet etti.Güldü ,eğlendi .Bense ona şaşkınlıkla baktım ve tek kelime söylemedim.

"Neden benden kaçtın?"

Arabayı evin önünde durdurdu. Biraz daha bana doğru döndü. Üzerine giydiği beyaz gömlek fit vücudunu sır gibi gizlemişti. Zifiri siyah uzun saçları vardı,bir tek üst tarafı uzundu.Bir gözü mavi bir gözü yeşildi.Dolgun dudaklarının üzerinde ben vardı. Alt dudağını kaplamıştı. Onun yüzü farklıydı,bakışları bile farklıydı. Her zaman bana baktığı gibi değildi...Beni korkutuyordu.

Gözlerimin içinde son kez baktıktan sonra arabadan indi. Etrafina baktı ,bana doğru yürümeye başladı.Bana ağır çekimde hareket ediyormuş gibi geliyordu. Boynuma asılan  iple kendimi öldürmek isterdim o an. Insan öleceğini bilerek yaşamak ister mi?

Ben istemiyorum.Bugun ben doğduğum gün olması gerekmiyor muydu?

Ben niye ölüyordum?

Ben niye şuan doğum günü  partimde değilim?

Bu adamı niye daha önce tanıyamamıştım?

○●○●○●○●
Ruhum yakılarak yok edilmişti. Üç kanlı el beni de kendi kirlerine bulaştırmıştırmışlardı. Artık arınmam imkansızdı.

Bir çocuk daha büyümeden can vermişti bugün. Kadın olmasına müsaade edilmemişti. Yine en güvendikleri tarafından zarar görmüşlerdi.

                           ♡SON♡

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 18, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

CAMBALEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin