8

3.5K 566 248
                                    

akaashi ders çalışırken uyuyakaldığı çalışma masasından telefonunun titreme sesiyle kalktı. gözleri hafif kapalı bir şekilde kimin aradığına baktı ve tahmin ettiği kişi olduğunu gördü. "efendim bokuto?"

"acil aşağı gelmelisin!" bokuto anlamsızca bağırdığı için akaashi telefonu biraz uzak tuttu ve "peki." dedi. 

siyah eşofmanı ve bol tişörtü eşliği ile üstüne başına bakmadan aşağı indi ve ciddiyetle kapının önünde dikilen bokuto'yu gördü. "bir görevimiz var."

"neymiş o?" akaashi yeni uyanmıştı ve hava çok soğuktu. o an huysuzlaştığının belli olmasını istedi.

"benimle gel." dikik saçlı çocuk, onun elini tuttu ve yürümeye başladı. akaashi önce elinin tutulmasının şaşkınlığını yaşadı. daha sonra, gecenin 11'inde bu şekilde sürüklendiği için daha da sinirlendiğini fark etti.

"nereye gidiyoruz?"

"soru sorma." 5 dakika daha bu şekile yürüdükten sonra bokuto bir çocuk parkında durdu. kaydırak yeşilin çirkin bir tonuna boyanmıştı ve biraz kırıktı. iki tane salıncak vardı, onlar da onlar için çok küçüktü. akaashi burada ne yapacaklarını merak etmişti.

"evet, söyler misin şimdi?"

bokuto büyük bir ciddiyetle akaashi'ye döndü. "şu an sinirlisin değil mi?"

"evet, söyler misin ne olduğunu?" bokuto sinsice güldü ve akaashi irkildi. onu cidden anlamıyordu.

"planı başarıyla tamamladım. sinirli olduğun belli olmuyor, bu yüzden ameliyat olmalısın."

"ne?" akaashi buraya gelme amaçlarının bu olduğuna inanmak istemiyordu. "şu an da sinirden gülmen gerekiyordu. ameliyat olursan duygularını daha iyi aktarabilirsin." akaashi o kadar sinirlenmişti ki bir şey demeden yürümeye başladı. zaten bir şey dese de anlamsızdı. düz bir suratla sinirli şeyler söylemek saçmalıktı ve komik dururdu. bokuto akaashi'ye seslendi ama onu dinlemeden sadece ilerledi.

×××

"günaydın!" bokuto sanki dün akaashi'yi sinirden kudurtmamış gibi davranıyordu. akaashi bokuto'nun farkında olmadığını düşünüyordu ve bu daha sinir bozucuydu. "günaydın."

"dün bir şey demeden gittin." bokuto'nun sesi masumlaşmıştı. akaashi okul bahçesinde yürürlerken duraksadı.

"çünkü sinirlendim."

bokuto da onunla birlikte durdu ve "biliyorum." dedi. akaashi şaşırmıştı. "o yüzden sana hediye aldım." arkasında tuttuğu küçük poşeti uzattı. akaashi ne diyeceğini bilemeden poşeti aldı ve açtı.

içinden kulaklık çıkmıştı. buna hem şaşırmış hem de sevinmişti. "kulaklığım bozulmuştu. almaya da fırsatım olmamıştı." bir kulaklığa bir de kocaman sırıtan bokuto'ya baktı.

"biliyorum. normalde her okul çıkışı müzik dinlersin ama son zamanlarda dinlemiyordun."

"gerçekten çok teşekkür ederim." akaashi düz bir ifadeyle ona baktı ama bokuto onun aslında gülümsüyor olduğunu biliyordu.

moebius syndrome ⎯ bokuakaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin