Test(!)

38 9 7
                                    


Toprak'tan...

Bazen gözlerini yeni güne araladığında içinde nedeni bilinmez bir heyecan olur. İçimde her şeyi yutacakmış gibi bir heyecan var. Ama nedeni belli. Annem ve babam. 'Gerçek' annem ve babam. Gözlerimi, gecenin karanlığında tek başına bir yıldızmışçasına açtım. Etrafıma bakmadan hareket etmediğimizi fark ettim. Demek ki gelmiştik. Yani belki de şu an yanımda anne ve babam vardı. Hızla başımı çevirdim. Bir komodin üstünde saat, su ve birkaç biblo. İyi de ben neredeydim ki şu an? Yaprak neredeydi? Boş olduğunu bilsem de diğer yanıma baktım. Yatakta tek başımaydım. Hissettiğim korku bir çocuğun kaybolduğunda hissettiği korkuyla neredeyse aynıydı şu an. Tek bir farkla, ben kaybolmak yerine kendi parçamı kaybetmiştim. Koşarak odadan çıktım.

" Yaprak!"

Koşarak koridordaki biri dışında bütün odalara baktım. Yoktu. Hiçbir yerde yoktu. Canımdan bir parça. Diğer yarım.

" Y-yaprak?"

O sırada bakmadığım tek odanın kapısı açıldı. Başımı bir umutla oraya çevirdim. Benim boylarımda bir kız gözlerini ovuşturarak dışarı çıktı. Kocaman gözlerini netlik kazanınca bana dikti. Zaten büyük olan gözleri beni görünce daha da büyüdü. Bu da kimdi. Yaprak neredeydi. Aslında tıpa tıp Yaprak'a benziyordu. Kocaman gözleri, kahveyi andıran saçları, küçük burnu...

" Baba!" attığı çığlıktan dolayı kıza endişe ve şaşkınlıkla baktım. O ses ondan nasıl çıkmıştı? Hem bu kızın babası kimdi ki? 

Kızın çığlığıyla merdivenden adım sesi geldi. Başımı oraya çevirince tanıdık bir yüz görmemle biraz da olsa rahatladım. 

" A-ayaz amca?"

Kız kaşlarını çattı. Ayaz amca ise bir bana bir de kıza bakıyordu. Sonra ise gülümsedi. Kızın korkusu Ayaz amca gülümseyince yok oldu sanki. Ayaz amca yere çömelip kıza kucağını açtı.

" Tamam kızım. Sakin ol. Gel bakalım buraya."

Kız biraz merakla biraz da ukalalıkla Ayaz amcanın kolları arasına girdi.

" Baba? Bu çocuk da kim? Burada ne işi var?"

Baba mı? Demek bu kız Ayaz amcanın arabada bahsettiği kızıydı. Arabada sizinle aynı yaşta bir kızı...

" A-ayaz amca, Yaprak? Yaprak nerede?"

Ayaz amca gülümsedi.

" Sakin ol geç adam. Kardeşine bir şey yapmadık. Ortalığı birbirine kattın ve benim biricik prensesimi bile korkuttun. Kardeşin aşağıda. Senden önce uyandı yaramaz."

Derin bir nefes aldım. Koşup Ayaz amcaya sarıldım. Sonra da kıza döndüm. Mahcup bir şekilde kızın kocaman kahverengi gözlerine baktım.

" Şey... Özür dilerim. Korkutmak istememiştim. Kardeşime çok düşkünüm ben. Bir an göremeyince korktum. Panik yaptım."

Demin bana sinirle bakan kız şimdiki tavrıma yumuşayarak tebessüm etti.

" Sorun değil."

Kız genişçe gülümsedi. Ve elini bana uzattı.

" Ben Yağmur. Senin adın ne?"

" Toprak."

Elimi uzatıp sıktım. Tatlı bir kızdı. Gerçekten davranışları bile Yaprak'ı hatırlatıyordu. O sırada bir kıkırtı duydum. Merdivenlere baktım. Koşarak aşağı indim. Salon gibi geniş bir yere geldiğimde görünürde Yaprak yoktu. Biraz daha ilerleyince Yaprak'ı gördüm. Gülüyordu. Aynı benim yanımda olduğu gibi gülüyordu. Karşısında ise bir adam vardı. Yanına çömelmiş Yaprak'ı güldürmek için garip şekillere giriyordu. Hemen yanlarındaki koltukta da bir kadın gülümseyerek onları izliyordu.

KayıpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin