Yoongi Noona | BTS

shitted

Yaklaşık 1 sene sonra bu hikayeye devam etmeye karar verdim ve yazıp bitirmeyi düşünüyorum. Eğer hala kütüphanesinde bu hikayeyi tutan varsa cidden teşekkürler ♡♡

-

"BANA BAK VELET!" Yoongi hışımla çocuğun yanına koştu. O hiddetle ışık hızını bile geçmiş olabilirdi. Jungkook yerde mızmızlanırken kendisi de yere eğildi ve yüzünü onun hizasına getirdi. "NE HAKLA BENİM ODAMA GİRERSİN?" Gözlerinden ateş çıkıyordu.

"NOONA, YAH!" Jungkook da ona karşı bağırdı. "Alt tarafı içeriyi merak ettim diye girmiştim ne var yani bunda?" Yüzünü buruşturdu.
"Sayende oturma organım zedelendi."

"Bir kızın odasına izinsiz girmemen gerektiğini bilmen gerekiyordu." dedi Yoongi elleriyle saçlarını düzeltirken. Nefes nefese kalmıştı ve yakalanmanın vereceği korkuyla vücudu fazla adrenalin salgısından dolayı terlemeye başlamıştı.

Jungkook dudaklarını büzdü ve kalkmaya yeltendi. O sırada ayağının altında durmaya devam eden muz kabuğuna tekrar basıp yeniden zemini boylamıştı.
"Bunlar sadece filmlerde olmuyor muydu ya!" diye söylendi. "Ben geçen sene Jin hyungun önüne muz kabuğu attığımda ona hiçbir şey olmamıştı!"

Yoongi muzip bir gülümseme takındı yüzüne. "Onun geniş omuzları dengesini sağlamasında yardımcı olmuştur."

"Aigoo! Yardım et de kalkayım bari!" Kısa sürede adeta gönlünü kaptırdığı kızın, hyunguna asılması sinirlerini bozuyordu. Bir de bunun üstüne poposu sızlamaya başlamıştı. Yoongi'nin ona masaj yaptığını hayal etti. O uzun ince parmaklar vücudunda dolaşsaydı ne güzel olurdu...

Jungkook, çırpınarak yerden kalkmaya yeltendiğinde bir eliyle Yoongi'nin koluna tutundu, diğer eliyle ise yatağa tutunuyordu fakat yere iyice bulaşıp vıcık vıcık bir hal alan muz, tekrar ona zor anlar yaşattığında yataktan destek alan eliyle kızın omzundan tutunacakken yanlışlıkla kafasından tuttu ve Yoongi'nin peruğu yeri boyladı.

Aniden bir sessizlik oluştu. İkisi de konuşmuyor, Jungkook sonuna kadar açtığı iri gözleriyle karşısındaki kıza -artık kız olmadığını biliyordu- bakıyordu. Yoongi ise bu işte erkenden başarısız olduğu için kendine küfretmeye başlamıştı. Tam bir çaylak gibi davranmıştı. En başından hiç onu evine sokmamalıydı.

"N-Noo-No-Noona?"

Yoongi kendini yere bıraktı ve derin bir nefes aldı. "Şu an sıçtım galiba." dedi kendi kendine.

"Tu-Tuvalet-"

Jungkook'un sözünü yarıda kesti. "O anlamda değil, gerizekalı! Mecazen sıçtım, batırdım her şeyi yani!" Artık sesini inceltmeden konuşuyordu. Ne de olsa çocuk artık anlamıştı. Sesi o kadar gür ve kalındı ki Jungkook bu sesin nasıl incelebildiğine anlam verememişti.

Jungkook, ağzı açık bir şekilde ona bakmaya devam ederken Yoongi'nin aklına parlak bir fikir geldi.
"İyi de bence bu benim suçum değildi." Kendi kendine konuştu. Duvara bakıyordu ve Jungkook biraz korkmuştu. Sonra gözleri ona ürkekçe bakmaya başlayan çocuğa yöneldi. "Ben değil, asıl sen sıçtın Jungkook. Geçmiş olsun."

Ona kocaman bir sırıtış gönderdi. Jungkook ise Yoongi'ye olacaklardan habersiz aval aval bakmaya devam ediyordu.