LİSE|BP|BTS

4. Bölüm

Rosé'nin ağzından:

Beni buraya kim kilitledi ama korkuyordum. 1 saattir buradayım. Kapıyı tekmelemem ve yumruklamam da bir işe yaramadı. Birden içeri birileri girdi. Bunlar Wendy, Seulgi ve dayak yemiş Yeri'ydi. Bana pis pis bakıyorlardı. Tamam açıkçası korkuyordum çünkü arkalarında en az 4 tane kız daha vardı. Sanırım dayak yiyecektim.

Yeri: Hey! Bir tek bunu dövmicez değil mi? Yani Jennie'yi de döveriz bence.

Wendy: Onun icabına başkası bakıcak😏.

Bana piç smile attı. Jennie'ye ne yapacaklardı. Peki ben şimdi ne yapacaktım. Lütfen biri bana yardım etsin. Lütfen biri kurtarsın beni. Nolur yaa.

Jennie'nin ağzından:

Suho bana bakarak sırıtıyordu. Jimin'in dayak yemesi kesinlikle hoşuna gitmişti. Hele de benden yemesi onu daha d neşelendiriyordu. Hemen kalktım Jimin'in üstünden.

Jennie: Ne sırıtıyon lan. Ayı mı oynuyor?

Suho: Evet bak. Yerde, az önce senden dayak yiyen bir ayı var.

Jennie: Senin-

Jimin: Git buradan!

Suho: Neden?

Jennie: Sen gitme be. Ben giderim.

Jimin: Ben de peşinden gelirim.

Suho: Bende seni döverim.

Jimin: Nah döversin.

Dedikten sonra Suho'ya kafa attı. Fırsattan istifade aşağıya indim. Birden biri beni çekti ve spor salonuna kilitledi. N-NE! ROSE DAYAK YEMİŞTİ!

Jennie: Rosé! UYANN! HADİ LÜTFEN! BEN SENSİZ NAPARIM. YEMİN EDERİM SANA BUNU YAPANIN YANINA KALMAYACAK!

Rosé: J-Jen? GİT BURADAN! ÇABUK.

Jennie: Kapı kilitli. Hem sana bunu kim yaptı!?

Rosé: We-wendy ve ar-

Jennie: Tamam kendini yorma.

Hemen kapıyı tekmeledim  ve kapıyı biri açtı. Seulgi'ydi. Rosé'yi odadan çıkardı. Ben de tek kalmıştım. Işıklar birden kapandı. Altıma yapmama az kalmıştı.

İç Ses: Karizma denen şeyi yok ettin gülüm.

İç sesimi aldırmadan kapıya yöneldim. Birden biri girdi. Aptal kapıyı kilitlememişti.   Bana yaklaştığını gördüğümde hemen suratını inceledim. Pek bir şey görememiştim. Rosé'm napıyordu şuan? Lütfen biri bana yardım etsin.

Jennie: Sen kimsin lan! Bırak beni.

Suho: Sakin ol Jenjen.

Suho'ydu. Hemen geri ve yavaş adımlarla ilerledim. Sonuçta karanlıktı. Hemen bir cam şişe gördüm. Ona uzanmaya çalışıyordum. Alamıyordum. Lanet olsun! Suho daha çok yaklaşmıştı. Şimdi nolcaktı. Bir saniye uzandım. Evet! Onu aldım.

İç Ses: Helal olsun Jennie. Kır kafasında hadi. o kötü bir şey yapmadan sen yap.

Hemen kafasında kırdım şişeyi. Ben napmıştım. Hep senin yüzünden oldu iç ses. Verdin gazı, verdin gazı sonra kırdım kafasını. Hemen müdürün odasına çıktım.

Müdür Bey: Kapıyı çalmayı öğretmediler mi sana!?

Jennie: Hocam, Tarih öğretmenimiz Mina Hanım sizi öğretmenler odasında beklediğini söylemiş. Bekletmemek bakımından çalmadan girdim. Özür dilerim.