LİSE|BP|BTS

24. Bölüm

Rose'nin ağzından:

Sabah koltukta uyanacağım aklıma bile gelmezdi. Her yerim ağrıyordu. Ne olduğunu sormak için Jisoo unnie yi ve Lisa'yı uyandırdım.

Rose: Biz neden yataklarımızda değiliz?

Jisoo: Bilmiyorum.

Lisa: Kesin hayaletler bizi buraya getirdi. Yok onlar nesnelerin içinden geçebiliyor. Vampirler de olamaz. Kesin bir cadı bizimle oyun oynamak ve korkutmak istiyor.

Rose: Saçma sapan konuşma! Senin yüzünden Jisoo unnie korktu.

Lisa: Ee Jennie nerde?

Rose: Odamıza gidelim. Jennie ordadır-

Demeye kalmadan bağırışlar duymaya başladık.

Jennie'nin ağzından:

Yatakta bir nefes sesi hissettiğimde uyandım ve yanında biri uyuyordu. Gözlerimi daha açmamıştım. Bunun Lisa olduğunu düşünerek ona sarıldım. Aramızda yastık vrdı vardı sanırım. Yastığı aramızdan aldım çünkü yerim daralmıştı. Lisa da bana sarıldı. Bu sırada biri hapşurdu. Bu sanki Jungkook'un sesiydi.

Hızlıca gözlerimi açtım. Odada tam 11 tane erkek vardı! Benim yanımda ki de Jimin'di! Ya neden o! Neden başkası değil de o! Büyük bir çığlık patlattıktan sonra bağırmaya başladım.

Jennie: Sapık mısın lan sen!

Jimin: Noluyor ya?

Jennie: Niye yanımda uyuyorsun ve daha kötüsü bana sarılıyorsun!?

Jimin: Bana sarılan Jin değil miydi? Niye soruyorum değilmiş zaten. İlk sen sarıldın bana.

Jennie: Ben seni Lisa sandım.

Kızlar odaya daldı. Hemen Jimin'i ittim ve ondan ayrıldım. Oha demeye başladıkları için göz devirdim ve erkekleri odadan çıkarttım.

Hepimiz üstümüzü değiştirip aşağı indik. Mutfağa gidip masaya oturduk.

Rose: Jennie hızlı çıkmışsın.

Tae: Töbesteyşın.

Jungkook: Çocuk imana bile düzgün gelemiyor.

Jennie: Konumuz bu değil. Anlatın. Neden kızlar odalarında değildi  ve neden BEN JİMİN İLE YATIYORDUM!

Jimin: Suga'ya soralım onu!

Suga: Tamam sakin anlatıyorum. Şimdi bizim belimiz ağrıdı koltukta, biz de siz bize yataklarınızı vermezsiniz diye size uyku ilacı aromalı PAHALI sütlerden getirdik.

J-Hope: Terbiyesiz edepsiz! İki kuruş için vurgu yapıyor. Sen dur ben eve gidince senin poponu şaplaklamayı bilirim.

Yoongi hemen J-Hope'un kafasına bir tane geçirdi.

Suga: Neyse devam ediyim. Sizi ayı gibi uyuttuktan sonra koltuğa koyduk ve bizde sizin rahat yataklarınızda yattık. Sonra aptal Jimin, Jennie'nin boktan ağrıları yüzünden beni salona gönderdi ve seni getirip yatağında yatırdı. Bende Jimin, Jin ve senin yattığın odaya geldim. Aşağıya indirmeye üşendiğim için biri Jennie'nin yanında yatmalıydı ve bende dünden hazır olar Jimin'i yatırdım.

Tae kahkahayı patlattı.

Jimin: Ne gülüyon lan! Hem sensin dünden hazır!

Suga: O zaman ben bir ara Jennie ile yatarım.

Lisa: Tövbe. 

Deyip kişnedi.

Jimin: Nah yatarsın!

Rose: Bir şey sorucam. Niye uzatıyorsunuz? 

Jisoo: Aynen. Sevgili olun artık.

Jin: Jimin gel elimi öp. Jennie sende öp. Yarın kız istemeye gidelim.

Namjoon: İmana geldiler. Keşke evi temizlerkende imana gelip mutfak dolaplarındaki, koltukların üstlerindeki ve bulaşık makinesindeki don ve çoraplarınızı toplasanız!

Jin: Ayıp oluyor. Hem bir de bulaşık makinesindekiler benim değil.

Lisa: Yuh lan ifşa resmen. Ben bir gidip bunları okulun sitesine paylaşayım. 😏

Tae: Paylaşma! Bana iyilik borun olsun. Paylaşırsan olmaz.

Lisa: Benim niye sana oluyor?

Tae: Tüh be. Yemedi. Tamam benim sana olsun.

Lisa: Hayır senin Rose unnieye iyilik borcun olsun.

Rose: Ben ne alaka.

Jisoo: Özele gel söylerim sana. 😏

Onlar telefona yöneldi. Namjoon da saatine. 

Namjoon: Okula geç kalıyoruz. On dakika sonra ders başlıyor!

Jin: Ne!? Yürüyün yavrularım. Kalkın hazırlanın lan ne bekliyorsunuz!

Hepimiz hazırlandık ve arabaya bindik. Ben, Jimin, Jisoo, Jin ve Namjoon arabaya bindik.

Taelice, Rosekook ve Suga ve Hoseok motorları kaptı.

Jungkook'un ağzından:

Hemen motora bindim. Rose da bindi. Bana tutunmuyordu. Sanırım motordan takla atarak düşüp, kafatasını çatlatıp, iç kanama geçirip, felç kalıp, bitkisel hayata girmek istiyor.

Jungkook: Bana tutunursan daha güvenli olmaz mı?

Rose: Böyle gayet iyi. Artık gitsek mi?

Geç kaldığımız için hızlı gidiyordum. Rose düşecek gibi oldu ve hemen bana tutundu. Kalbim atmıyor sanırım. Hayır hayır. Her zamankinden daha hızlı atıyor.

Rose: Çok hızlısın!

Jungkook: Okula geç kalmak mı istiyorsun? Tarih Hoca'sının dırdırını çekemem.

Rose: Derse girmesek? Zaten çok acıktım.

Jungkook: Hasan Abi'ye para ateşledim. Biz gelmeden bir şeyler hazırlayacak. Yemeklerimizi alıp sınıfa geçeriz. 

Rose: Derste yemek yemek yasak. 

Jungkook: Yasak olmasını takma. Sadece azar işitiriz. Açlıktan ölmek istemiyorsun öyle değil mi?

Rose: Abartma ölmeyiz.

Daha hızlı gitmeye başladım. Tae ve Lisa yanımızdan geçti. Yarış mı istiyorlar? Pekala. Son gaz gidiyordum. Suga ve diğerleride bize katıldı. Lisa umarım derse girmeyiz diye bağırıp dua ediyordu.

TAE BİRDEN DURDU VE ONA ÇARPTIM. MOTORU UMURSAMAYIP ROSE'U KORUMAYA ÇALIŞTIM. ARKADAN YOONGİ VE HOSEOK GELDİ VE O DA BİZE ÇARPTI. EN FENASI OLAN ARABA  ÜSTÜMÜZE DOĞRU GELDİ! TAE'NİN FENA YARALANDIĞINI VE ROSE'UN AĞLADIĞINI GÖRÜYORDUM. SONRA ŞEY GÖRDÜM... BEYAZ BİR IŞIK! ROSE SENİ SEVİYORUM. BUNU BİL! GERÇİ DUYMUYORSUN BENİ AMA OLSUN. LÜTFEN HİÇ AĞLAMA VE BENİ ASLA UNUTMA! 

😳

😳

😳

İki yıl sonra bölüm attım. 25. Bölümde biri hayatını yitirecekti ama kısmet bu bölümeymiş. 

Hayır diyeceğinizi tahmin esebiliyorum ama ağlayan var mı?

Ekşında zirve yaptım diye düşünüyorum sjsnsşjslshslas

Sizi Seviyorum...

Her şeyden nefret edin...