LİSE|BP|BTS

25. Bölüm

(Son duraktaki gibi olacaktı olay ama fikrimi değiştirdim)

Jungkook'un ağzından: 

Rose: Jungkook. Şey sen...

Jungkook: Sen de mi öldün? Cennette miyiz yoksa cehennemde mi? Gerçi seninle olduğuma göre cennetteyim. Dur ben bir dedemi görüp geley-

Jisoo: Bunun kafa uçmuş.

Kafamı kaldırıp etrafıma baktım. Herkes toplanmıştı. Ben Rose'un üstünde ona sarılmış bir durumdayım. Bir saniye! ONA SARILIYORUM!

Jin: Jungkook ne yaşıyorsun?

Jungkook: Tae birden durmuştu. Ben ona çarptım ve Rose'a bir şey olmasın diye onu korumaya çalıştım sonra sizler arkamızdan gelip bize çarptınız ve BUUM! Tae ağır yaralanmıştı ve Rose ağlıyordu. Bende beyaz ışığı gördüm.

Jennie: Rose'a sarılmak için hikaye uydurmuyorsun. Değil mi?

Jungkook: Hayır anlattıklarım gerçek!

Jisoo: Ben anladım. Lisa, Tae'nin üstüne çilekli süt dökünce durdular. Sizde hemen fren yaptınız. Ancak çarpışmadınız.

Suga: Maalesef.

Jimin: Hey! Kardeşim ölebilirdi çarpışsalardı!

Suga: Banane.

Jimin, Yoongi'nin üstüne doğru yürüdü ama Jennie noona onu tuttu.

Hoseok: Çocuktaki cesaret, eve misafir geldiği için annesinden dayak yemeyeceğini bilip kuduran çocukta yok aq.

Jin: Bölmeyin!

Jisoo: Sen Rose'u korumak için onu ve kendini yere attın. Sonra ona bir şey olmasın diye sarıldın.

Rose: Şey.. A-acaba-

Jisoo: Kesmeyin! Jungkook, Tae'ye bakınca ağır yaralandığını sandı çünkü üstüne çilekli süt dökülmüştü ve sen de kan sandın.

Rose kızarmıştı. Neden bilmiyorum ama çok tatlıydı. Hayal eden okuru benzetirim! 

Yazar: Terbiyesiiiz! Ben ve ilham perilerim olmasa seni öpmezdi o! Sen şimdi benim okurlarıma laf mı ediyorsun!

Senin yüzünden daha evlenemedik! Hatta sevgili bile olamadık! Neymiş efendim romantizm yazarı bozuyormuş.

Yazar: Sus lan! Dua et seni öldürmedim! Bu bölümde ölebilirdin. Hem konuşma Jisoo devam etsin.

Rose: Ar-artık ka-

Jisoo: Rose bir sus! Neyse. Sanırım her şey bilinç altının sana oynadığı bir oyundu.

Lisa: Vay anasını.

Hoseok: Olaya bak. 

Jungkook: Peki Rose'un ağlaması ve beyaz ışık?

Jennie: Rose'u ezdiğin için inledi ve sanırım onun ağladığını sandın. Harbi niye hala Rose'un üstündesin.

Rose: Ağzın bal yesin unnie! Deminden beri anlatmaya çalışıyorum ama bölüyorlar!

Üstünden kalktım ve elimi ona uzattım. Kızarmış ve efsane tatlı yanaklarıyla ayağa kalktı.

Jin: Beyaz ışık dediğin de güneşti.

Namjoon: Sayenizde ders bitti. Sınıfta kalıcaz bu gidişle.

Jimin: Jennie senin devamsızlığın zaten sınırdaydı! Neyse iyi oldu. Bende sınıfta kalırım ve bu 9 gereksizden kurtulmuş oluruz. Birlikte aynı sınıfta okuruz.