"Lütfen Berk , n'olursun son kez?"
"Olmaz Elya! Abinin kesin emri var sana bir daha uyuşturucu satamam. Hadi git artık burdan, abi gelmeden."
"Lütf-
Sağ tarafıma kayan gözlerimle donup kalmıştım. Sözlerimi yutmuştum. İşte bu sefer kesin beni öldürecek. 1 ay önce 2 senedir aldığım uyuşturucuların parasını ödemediğim için beni kapı dışarı etmişti. Ve şimdi beni bitireceğinden emindim.
Ağır adımlarla bana doğru yaklaşırken bende onun aksine geri geri ilerliyordum. Bir anda hızlanıp kolumdan tuttu ve beni eskimiş depodan dışarı fırlattı. Adete yere sürüklenmemle ayaklarıyla beni sokağın duvarına itekleyip boğazımdan tuttuğu gibi sıktı. Ve o iğrenç sesini 1 ay sonra ilk kez işitmiştim.
"Demek seni gebertmem için ayaklarınla bana geldin, ha?"
Hışımla onu üstümden ittiğim gibi öksürmem bir olmuştu.
Üzerine doğru gidip bir yumruk attım.
"Sen pisliğin tekisin. Önce beni içmeye zorladın sonra da vermek istemedin! Adi şerefs-"
Kolumdan birinin tutup beni sürüklemesiyle şoke olmuştum. Ama bugün bu kadarı fazlaydı. Sürekli birşey sözümü kesiyordu.
Farklı yolları görmemizle durmuştuk. Yüzüne anlamsızca bakarken gözlerimin kararmasıyla yeri boylamıştım. En son duyduğum şey, sanırım, beni kurtaran çocuğun bağırışları olmuştu.
"Hey! Hey kendine gel! Kapatma gözlerini!"