helpless comunity || MLB

Chapter Two: First aid from holy Blaise Russel.

Şeytan gibi yazdığım bölümü bekletmeyi bırakıp yayınlamaya karar verdim, *^*

Karakterini henüz görmeyenler üzülmesinler ekleyeceğim sadece düşündüğümden biraz fazla karakter geldi ve hepsini sokuşturmak zahmetli iş...

" White Tiger yine ortalığa dehşet saçıyor. Ateşe verdiği binadaki yangını uzmanlar hala durduramadı. Ladybug ve Chat Noir hâlâ kaplanın peşindeler. Hawk Moth'tan sonra beliren mucizelerle ilgili bir açıklama bulunamıyor..."

Televizyonu kumandanın düğmesine basıp sıkkınlıkla kapadım. Ladybug ve Chat Noir'in Hawk Moth'u yollaması ne kadar iyi olmuştu emin değildim. Artık savaşılan kötüler akumanın etkisindeki masum insanlardan ibaret değildi. Kendi iradeleriyle bize karşı savaşan mucize sahipleriydi. Belki birbirleriyle bağlı bile değildiler. Hawk Moth ve birbirleriyle olan anladığımız tek ortak noktaları peşlerinde oldukları mucizelerdi.

Ladybug ve Chat Noir'in yardımına gitmeyecektim, benim uğraştığım bir köpeğim vardı zaten. Kendileri her seferinde bir şekilde hallediyorlardı ve aynı takımda değildik zaten.

İnternette dolanmaya başladım. Alya gazetecilerden çok daha usta bir şekilde haberlere erişebildiği ve Ladybug'un röportaj yaptığı tek kişi olduğu için Ladyblog'da daha çok bilgi olabileceğini düşünüp siteye girdim.

Sitede dolanıp canlı yayına göz atarken altta beliren yorumlar dikkatimi çekmişti.

a: Hawk Moth'a ne oldu Alya?

c: Ladybug'a onu çok sevdiğimi söyle!!!

b: @a kimse bilmiyor Alya nasıl bilsin?

f: Alya Chat Noir'yı da çek

d: Chat Noir nereye gitti?

h: @c he aynen amk salağı kız savaşırlarken gidip c seni çok seviyomuş diyecekti

a: küfür etme @h

Derin bir iç çektim ve yayına döndüm yukarı çıkıp. Alya kamerayı White Tiger'a tutmuşken bir anda önüne biri atladı.

" Scarlet 8 (skarlıt eyt), sence de sıra bize gelmedi mi? Son kurbanımı bağladığım yerde olacağım. Sen ve ben teke tek. Bence bu şansı kaçırmamalısın. Yanıma bu şirin Blogger'ımızı da alıyorum."

Kameraya sırıtıp telefonu çektiğinde bağlantı kesilmişti ve ben donmuştum. Alya... Köpek... Sıçayım.

***

" Kuçu kuçuuu~"

Ona Inocent Wolf diye asla seslenmeyeceğim sanırım.

Sesimi daha da yükseltip çitlerin üstünden atladım. Lanet olsun yoyom niye yok!? " Alya'yı bırak bu ikimizin arasında!"

Alya iki binanın arasındaki duvarda ağzı bağlı bir şekilde çırpınıyordu. Gözlerimi devirdim. Kendisi burada yoktu tabi. Yine aksiyon çıkaracaktı başıma illa köpek.

Alya'ya doğru yürümeye başladığımda daha çok çırpınmaya başlamıştı. Tamam Alya, gördüm seni. Çözmeye geliyorum işte.

Biraz daha yürüdükten sonra iki binanın arasına girdiğimde kafasını dehşetle iki yana salladı. Ağzı bağlı olduğu için inildemeler dışında ses çıkaramıyordu...