VAZGEÇMEYİ BİL

9 1 0
                                    

Alışmak kolaydır bu hayatta , herşeye herkese insan alışabilir. Sorun şu ki bir insana alışmak. Bir insana alışmak bana göre bu hayatta yapılabilecek en büyük hatadır. Fakat hepimiz bunu yapıyoruz. Doğar doğmaz annemize alışıyoruz onun kokusuna, huzuru orada buluyoruz. Daha en başında hata yapıyoruz. Bir insana alışmak , bağlılık insanı tüketen bir durumdur. Elbette insan sevmeli , değer vermeli fakat asla ve asla körü körüne kendini kaptırmamalı. Hepimiz insanız duygularımız var oldu ki körü körüne bağlanmayı ve alışmış olmayı istemeden de olsa tercih ettik diyelim. Üstüne bu bağlandığımız , alıştığımız insan ona verdiğimiz değeri haketmeyen , herhangi bir durumda bile sizi sürekli suçlu çıkaran , kendini kusursuz gören , sizi sevdiğine inandırmış kendini sizin gözünüzde vazgeçemezsin benden noktasına getirmiş biriyse artık o günden sonra geçmiş olsun diyelim. Kendi kendine acı çektirmeye hazır ol. Önemli olan mesele alıştığından vazgeçmeyi becerebilmektir. Kaybetmek ağır bir duygudur , acı verir. Vazgeçmek ise daha ağır bir duygudur. Örneğin artık hiç birşey eskisi gibi değildir. Çünkü sen eski sen değilsin. Düşünceler içinde boğulursun. Sürekli kavgalar , tartışmalar yaşarsın. Haklı olmana rağmen gitmesini istemediğin için alttan alırsın. Sen bile kendini tanıyamazsın. Oysa ki sen böyle bir insan değildin. Sen her zaman güçlü ve kendinden emin biriydin. Ne oldu sana? Kendini sorgulamaya başlıyorsun. Acaba dersin , acaba hatalı olan ben miydim? Neden biliyor musun? Kendi kusurlarını kapatmak için her zaman seni öne sürer. Senin unuttuğun , aklına bile gelmeyecek ufak bir davranışı bile o kadar büyütür ki sen bile suçlu olduğuna inanırsın. O her zaman haklıdır , kusursuzdur. Sorun sende , kusurlu olan sensin. Böyle düşünürsün , sana yaptığı akıl oyunlarıyla sana böyle hissettirir. Ufak bir ilgisi seni Nirvana'ya çıkartır. Şey gibi düşünün; ağlayan çocuğa emzik vermek gibi. Bir parmak bal veriyor size , inanıyorsunuz bal kovanının onda olduğuna. Halbuki yanılıyorsunuz. Sizin gitmenizi istemiyor, çünkü sizin yanınızda egosunu tatmin ediyor , başka birine gitmeniz düşüncesi içerisine bile giremiyor fakat o yapabilir. O isterse on tane kızla sevgili olabilir fakat siz bir tek onunla olmak zorundasınız. Sizi aldatır öğrenirsiniz ama haksız çıkan siz olursunuz. Kelime oyunlarıyla sizi öyle bir manipüle eder ki , zamanında yapmış olduğunuz ufak önemsenmeyen bir hatayı sizin önünüze sunar. Evet arkadaşlar bu durum bir psikolojik sorundur. Siz artık psikolojik sorunları olan bir insana körü körüne bağlısınız. Herşeyin farkındasınız doğru yanlış ne yapmanız yada ne yapmamanız gerektiğinin fakat doğrularınızın arkasında duramıyorsunuz. Seviyorsunuz. Onunda sizi sevdiğini düşünüyorsunuz. Yaptığı herşeye bir kılıf bulmaya daima hazırsınız. Peki ya ne olacak? Bu hastalıklı ilişkiden nasıl kurtulacaksınız? Belki bir çok kez ayrılmayı denediniz. Sürekli siz ne zaman bıraksanız onu artık bir önce ki gibi olmayacağına değişeceğine sizi her seferinde inandırıp tekrar avcunun içine almayı başardı. Ama artık sence de bu kadarı yeterli değil mi? Yeteri kadar ağladın , üzüldün. Daha fazla bu hastalıklı ilişkiye neden devam etmek istiyorsun? Bitirmenin zamanı gelmedi mi? Geç bile kaldın. Artık bir yerden başlaman gerekiyor. Kendine daha fazla bu hastalıklı ilişkiyle daha ne kadar zarar verebilirsin? Aşk sandığın şey , senin tek taraflı sevgin. Onun asla kaybetmek istemediği ilgi , sevgi , egosunu tatmin eden bir insan. O seni değil , senin ona gösterdiğin ilgiyi seviyor. O ne yaparsa yapsın senin ondan gitmeyişini seviyor. Seni cepte görüyor. Sen onun için artık önemsiz ona ilgi gösteren egosunu besleyen birisin. Bunu farkına var ve artık buna bir son ver.

SEVGİ SELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin