İlk Karşılaşma

1 0 0
                                    

Öncelikle merhabalar herkese. Böyle bir şey yapmak aklımda yoktu, rüya gördüm ve rüyamı sizlere kendi hayal gücümü kullanarak yazmaya karar verdim. (medyadaki kızımız. Rüya)

Ben Rüya. İzmir liyim. 5 senedir İstanbul da tek başıma yaşıyorum. 5 yaşındayken annem babam ve ben tatilden gelirken trafik kazası sonucu, annem ve babam vefat etmişti. En güzel tatilimdi ama artık onlar yok, onları çok ama çok özlüyorum onlar gidince yalnız kaldım tanıdık akrabamız olmadığı için yetimhanede kalmaya başladım.

Yetimhane ve okul yıllarım çok kötü geçti onları özlemem yetmezmiş gibi buradaki kızlarda bana şaka yapıyorlardı, onlara göre şaka bana göre işkence. Tabii birde okul hayatı ilkokul, ortaokul hatta lisede bile. Ailem yok diye dalga geçenler, ben istemez miyim benimde ailem olsun, okula gelirken kapıda annem beni öpsün babam bana para versin. 18 yaşıma bastığımda yetimhaneyi terk edip İstanbul'a geldim. Bir süre biriktirdiğim parayla idare ettim, iş buldum. İnsanlarla pek muhatap olmam ama çocuklar öyle mi. Çocuk bakıyordum, bakıcılığı çok seviyorum. Ailem öldüğü gün ben büyümüştüm, okuldaki çocuklar ve yetimhanedeki kızların işkencesinin tek iyi yanı güçlü olmam onlar ne kadar zarar verirse ben o kadar güçlüyüm. Artık 23 yaşındayım dediğim gibi bakıcılık yapıyorum.

Sabah 6.30 da alarm çaldı alarmı erteleyen tiplerden değilim, hazırlanıp çıktım. Bugün kahvaltı yapasım yoktu. Motoruma binip çalıştığım yere geldim. Çalıştığım yer 2 katlı apartman dairesi, karı koca çalıştığı için 3 yaşındaki oğullarına bakıyorum. Evden içeri girdim kapıyı acan Selim beydi.

"Günaydın Selim bey."

"Günaydın Rüyacım." Yalandan gülümsedim. Selim bey konuşmaya devam etti.


"Rüyacım bugün izinliyim evde duracağım bende bişey lazım olursa söylersin."

"Tamam Selim bey."

Selim beyi sevmem gözü dışarda, karısını aldatır. Karısı Elif hanım çok iyi biri, bu adamı nerden bulmuş, kadının haberi bile yok ne halt yediğinden. Sırf Elif hanım ve Efem için katlanıyorum bu adama. Kapıyı açtım ve benim miniğim Efe'm uyanmış, hemen ona sarılıp kokladım, bu bebeklerin hepsi mi mis kokar? Efe ile oyunlar oynadık, şarkı söyledik şimdi yemek zamanı. Efe ile birlikte mutfağa gidip Efe için yiyecek hazırladım o da keyifle yedi. Saat 3 civarı uyuttum Efeyi, nede güzel uyuyor. Salona gidip oturdum kınada ile televizyonu açtım, hiçbir şey yoktu oflayıp müzik kanalı açtım. 5 dakika sonra Selim bey geldi yanıma oturdu.

"Nasılsın Rüyacım? Efe uyudu mu?"

"İyiyim Selim bey, evet Efe uyudu." sorularını cevaplarken iyice yanıma yaklaştı. Gerikdikçe geriliyordum. Elini bacağıma koydu yavaşça okşadı, bu adamın derdi neydi.

"Rahat ol Rüyacım burda biz bizeyiz."

"Selim bey ben Efe ye bakayım." tam kalkacağım sırada bileğinden tutup ve artık dibinde oturuyordum. Üzerime gelmeye başladı ben kendimi geri çektikçe o yaklaşıyordu.

"Selim bey bırakın beni, bileğim acıyor."

"Hadi ama güzelim naz yapma gel buraya." artık yeter ama diğer elimle tokat attım, bileğimi bıraktığı sırada hızlıca kalktım dış kapıya koşarken o pislik adam bileğimi tutup döndürdü beni duvara yasladı, bana doğru yaklaşıp iğrenç bir şekilde sırıtırken erkekliğine tekme atmamla o yüz ifadesi birden değişti. Kendimi dışarı attığımda nefes almaya başlamıştım. Hızla kaskımı takıp motoruma bindim.

Göz yaşlarıma engel olamıyordum, kask yüzünden göz yaşlarımı silemiyorumda. Her saniye sinirim artıyordu, sinirim arttıkça gaza yükleniyordum. Birden öneme araç çıktı aramızda az mesafe vardı frene bastım ama yetmedi yumuşak bir çarpışma oldu. Neye uğradığıma şaştım, yere yapışmıştım. Arabadaki adam
s

inirle arabadan indi

"Kör müsün?" diye bağırarak yanıma gelmişti. Bende kaskımı çıkartıp yerden kalkmaya çalıştım ama olmadı.

"Özür dilerim ama önüme çıkan sizsiniz ve bu kadar bağırmanıza gerek yok beyefendi." canım acıyordu adam hala bağırmaya devam etti susmaya niyeti yoktu. Zor oldu ama kalktım patlamaya yer arıyorum zaten bide bu çıktı.

"Olan oldu işte bağırıp durmayın artık." artık bende bağırıyordum.

"Bu araba ne kadar haberin var mı senin?"

"Ne kadarsa öderiz işte kapa çeneni artık be adam." canım burnumda zaten, döndüm bide motoruma baktım yerde yatıyordu. Ne zorluklarla almıştım seni, kaldırmaya çalıştım ama olmadı. Göz yaşlarımı tutamadım hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.

"Birde çocuk gibi ağlıyor musun? Bir şeyin var mı?"yanıma geldi bana yardım etti, ayak bileğim ve el bileğim ağrıyordu.

"İyiyim ben, tutanak tutmak lazım şimdi bide bunlarla mı uğraşacağım."

"Ben hallederim tutanağı, çekici de çağırıyorum." bu günün geçmesini istiyordum çok şey yaşadım daha ne yaşayabilirim bilmiyorum. Lütfen, artık güzel bir şey olsun ....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 03, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tesadüf aşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin