;;;;

419 72 26
                                    

Tedavinin 3. ayı

Kumral saçlı oğlan,her zaman ki gibi eskiden çalıştığı yere gitmiş ve eski iş arkadaşı Ki Hong ile konuşmaya gitmişti.

Biraz sohbet ettikten sonra kahve ve browni alıp çıkmıştı.Hastanenin yolunu tutmuş giderken o sırada saçları olmayan başka çocuklar görmesi ile yüzüne buruk bir gülümseme oturmuştu.

Sevgilisinin de saçı yoktu şimdi.O çok sevdiği kahverengiler yerinde değildi ve oldukça özlemiş olmasına rağmen yine de bir kere bile sevgisinden şüphe etmemişti iki gençte.Fazlası ile değer veriyordu Dylan Thomas'ına.

Dylan'ın anne ve babası o henüz küçükken öldüğü zamanında çok dalga geçilmişti kendisi ile ve sevgisinden şüphe etmediği ikinci kişiydi Thomas.

Babaannesi;işte o Dylan'ın hayatındaki en önemli kişiydi ve bunu Thomas'da biliyordu.Çünkü anne ve babasının yokluğunu o doldurmuş,küçük Dylan'a hem anne hem baba olmuştu adeta.

Thomas kapılar açıldıktan sonra içeri girdi ve resepsiyondaki kadına gülümseyerek ezberlediği koridorlardan geçti.

Odaya geldiğinde derin bir nefes aldı ve kapıyı açtı.Sevgilisi oldukça masum bir yüz ifadesi ile uyuyordu.

Paketten çıkardı kahve ve browniyi Thomas ve sevgilisinin yanına koydu.Koltuğa geçti ve uyuyan Dylan'ı izledi.

Gözleri dolmadan edemedi.

İkisi de bu yolda çok güçlü olacaktı,sonuna dek savaşmakta kararlıydılar.

Yan masada duran not defterini eline aldı Thomas.Ne yapmayı düşünüyordu bilmiyordu lakin yine de bırakmadı kalemini.

Ve aklına bir fikir geldi;bu mücadelede başlarından geçenleri anlatacaktı bu deftere.

starbucks//dylmas ✓Where stories live. Discover now