"Seni her öptüğümde dudaklarından çilek tadı alıyorum, nasıl ? " işaret parmağı ve baş parmağının arasında çenemi nazikçe tutarken yeşil gözlerini benden ayırmadan dudaklarıma fısıldamıştı. Dudağımı ısırdım ve ona yaklaştım.Mesafe kuralımı çiğniyordum evet bu sonra düşüneceğim bir konuydu.
"24 saat çilek yediğim için olabilir." güldü ve çenemde olan baş parmağını alt dudağımda gezdirmeye başladı. Parmağını ısırdım.Bundan benim zevk aldığım kadar oda alıyordu.Birbirimizle uğraşmaya bayılıyorduk. Gözlerini kısıp küçük bir tebessümle parmağını geri çekti.Arkasını dönüp motorsikletine ilerlemeye başladı.Benden uzaklaşırken gülümsemesinin sürdüğünü anlayabiliyordum. Sağ eli ile saçlarını iyice karıştırdıktan sonra motorsikletine bindi. Kaskını takarken kısa bir süre ayrılmış gözlerini tekrar benimkilerle buluşturdu.
"Çilek mevsimi bitti güzelim, ama benimle gelirsen sana her ay çilek mevsimi yaşatırım."
Göz kırptı ve motorsikletini bağırtıp tozu toprağa katarak uzaklaştı. Dönecekti,biliyorum. O asla cevabını almadan gitmezdi.Bu bir soruda değildi. O yine gelecekti ve ben ne olursa olsun hazır olacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çilek Mevsimi
Fiksi PenggemarKendinden emin,güzel,tutkulu bir aşçı kız ile başına buyruk,serseri lakaplı,fotoğrafçı gezgin bir erkek. Küçük bir kasabada küçük bir festivalde karşılaşırlar ve hayatlarının parçalarını yerine oturtmatı öğrenecek ve kayıp parçaları ile karşılaşacak...