Chaeyoung gece geç saatlere kadar uyumadığı için sabah uyandığında çok yorgundu.
Kalkar kalkmaz güzel bir kokuyla karşılaştı. Ağır adımlarla mutfağa girdi ve karşısında omuzlarına kadar uzanan sarı saçlı ve kahküllü bir kadın kahvaltı hazırlıyordu.
Chaeyoung korkak adımlarla o güzel kadına doğru ilerledi.
Chae'nin nereden geldiğini bilmediği kadın arakasına dönüp munzur bir çocuk bakışı attıktan sonra ;
"Demek uyandın ? Dün gece çok zordu?"
"HA?!"
"Yani dün gece barda kavga çıktı ve sen de beni eve getirip uyudun?"
Kısık bir sesle "ohh" çekince Pranpriya ona dönüp ;
"Sen ne sanmıştın ki?"
"Ne düşüneceğim... Ben de öyle düşündüm işte." dediğinde Pranpriya garip bir şekilde yüzüne bakıp masaya kahvaltılıkları koymaya devam etti.
Daha sonra Chaeyoung bu kadar sert davranmamaya karar verip ona karşı daha nazik olmaya çalıştı.
Tatlı sincap konuşmasıyla,
"Bu sincap çok aç ve burnuna çok hoş kokular geliyor hemen yesem fena olmaz." dedi ve ekledi "Senin adın ne, bu arada daha tanışmadık sanırım?"
"Aslında tanıştık ama -gözlerini devirdi- hatırlamaman normal."
" Ahhh seni kırmak niyetinde değildim özür dilerim~ "
"Ben problem etmem merak etme, ben Pranpriya."
"Woah ismin farklıymış benim adım ise Chaeyoung ."
"Havalı."
İkimizin arasında anlayamadığım garip bir elektrik vardı. Aslında ona evimden gitmesini söylemem gerekirdi. Dün bara gittiğimi bile hatırlamıyorum.
İkimiz de masadaki kahvaltılıklardan tabağımıza alıyorduk. Öyle acıkmışım ki kıtlıktan çıkmış gibi yiyiyordum. O kadar güzeldi ki.
Ben yemek yemeye dalmışken bir çift gözün benim yiyişimi izlediğini farkettim. Pranpriya dudaklarıma bakıp gülüyordu. Onu farkettiğimi anlayınca;
"Çok acıkmışsın Chaeyoung."
"Ahhh evet biraz acıktım. Sen neden yemiyorsun?"
"Yiyiyorum."
"Pekala. Sen de yedikten sonra odama gidelim ve biraz konuşalım."
Pranpriya, Chae bunu söylediğinde biraz heyecanlanmıştı. Bunları düşündüğüne inanamıyordu. Bunları dile dökse düsüncesuçu bile sayılabilirdi. Her neyse ikisininde kahvaltısı bitmiş ve yavaş adımlarla odaya yol almışlardı.
Chaeyoung yatağının üzerine oturup Pranpriya'ya koltuğa oturmasını işaret etmişti.
"Bana Lisa diyebilirsin. Pranpriya çok uzun."
"Pekala Lisa. Bana da Ròse diyebilirsin fakat Chaeyoung tercihimdir."
"Tamam."
Kısa bir sessizliğin ardından Chaeyoung sorular sormaya başlamıştı.
"Sakin ol Chaeyoung. Hepsini cevaplayacağım ama önce sesin susman gerek."
"Seni sorularıma bıktırdıysam üzgünüm ama senin nasıl burada olduğunu ve dün benim nasıl bara gittiğimi (...) bilmek istiyorum."
"Tamam. Öncelikle sen nasıl bara geldin onu ben bilemem ama barda olanları anlatabilirim. Ben dansçıyım. Arada bara da gelir dans ederim. Orada bir grubum var daha doğrusu dans üzerine değil de müzik grubum var. Onlar çalarlar ben dans ederim bazen de şarkı söylerim. Her neyse buralar senin için önemli değil sanırım. Seni gördüğüm ana gelirsek, dün dans etmek için geldim bizim çocukları da ayarladım. Daha sonra sen bara girdin. Daha çok birini arıyor gibiydin. Biraz da ağlıyordun. Arkadaşım Jennie senin adına çok üzülmüş olmalı ki benden sana yardım etmemi söyledi. Yanına geldiğimde direk bana sarıldın zaten. Taoie ismini sayiklayarak hıçkıra hıçkıra ağlıyordun. Daha sonra bir kız yanına geldi ve seni aşağıladı. Sonra da kavga etmeye başladınız. Tabi bardaki insanlarda buna dahil olunca seni dışarıya çıkardım. Sen de beni evine götürdün. Eve girince seni yatağına yatırdım. Üzerini değiştirdim ve uyuya kaldın. Ben de salonu buldum ve oraya kıvrıldım. Sabahı anlatmama gerek yok zaten bunu sen de biliyorsun."
"Demek bu yüzdendi..."
"Ne?"
"Yok bir şey. Sen Taoie'yi tanıyor musun?"
"Bir kaç kez barda görmüştüm. Ne oldu? Zaten bara pek gitmiyorum bu yüzden ben bilemem ama Lolita bilir. İstersen sorabilirim."
"Yok sorma." Chaeyoung sessizleşti ve "Aşağılık herif." dedi.
Lalisa durumu anlamış olmalı ki,
"Üzülme ben de aldatılmıştım. İki gün ağladım daha sonra ona ilgi duymadığımı anladım." ve konuşmasına içinden devam etti 'çünkü o cins ilgimi çekmiyor'
Chaeyoung ona üzülmüş gibi bakarak. "Senin adına üzgünüm ama bir yana da sevindim ona bağlı kalmamışsın. Umarım ben de kalmam."
Bir anda Chaeyoung salya sümük ağlamaya başladı, Lisa şaşkınlıkla ona baktı ve peçete getirdi. Ona sarıldı ve üzülmemesini söyledi. Daha sonra;
"Haydi seni bizim kızlarla tanıştırayım. Ne dersin hem kafan dağılır?"
"Sağol Lisa ama şu an eğlenecek havada değilim."
"Haydi ama ısrar ediyorum zaten bir daha beni göremeyeceksin?"
"Yhaa... Göremeyecek miyim?"
"Yani sadece sana yardım ettim bana hayat borçlu falan değilsin. Ya da arakadaş değiliz ben de normal olarak gideceğim."
"Ama ben sana alışmıstim..."
"Tamam istediğinde ararsın o zaman. Telefonunu verir misin?"
"Tabi veririm -telefonunu uzatır- al."
Lisa bunu komik bulup içinden gülmeye başlamıştı daha sonra telefonu açtı ve numarasını kaydetti ;
"Ne diye kaydedeyim?"
"Pranpriya "
"Tamam kaydettim. Haydi giyin, bizim kızlara haber vereyim bende."
Lisa kızları arayıp haber vermişti. Chaeyoung ise banyoya geçmiş giyiniyordu.
-DEVAM EDECEK-
💄 Umarım beğenirsiniz daha önce asıl hesabımda JenLisa , SeulRene , ChanBaek deneyimim olmuştu fakat silmiştim .s.s..s ama bunu silmeyi düşünmüyorum bu hesabı ship hesabına dönüştürmeyi düşünüyorum.
💄 ChaeLisa'lı günler!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LipStick // ChaeLisa
Fanfictionİkimizin arasında anlayamadığım garip bir elektrik vardı. Aslında ona evimden gitmesini söylemem gerekirdi. Dün bara gittiğimi bile hatırlamıyorum (...)