Medusa'nın Gizli Yolculuğu

İki Ateş Arasında

Bir diğer efsaneye göre ise;

Diğeriyle neredeyse aynı olsa da, bu sefer nedeni farklıdır. Diğer efsane de Medusa, Athena ve Poseidon'un aşk kurbanı olmuşken, bu efsane de yine onların hırslarının kurbanı olmuştur.

Athena ve Poseidon, birbirine rakip iki düşmandır.
Aralarındaki bu husumet Atina şehrinin koruyuculuğunu Athena'nın elde etmesiyle başlar. Bir gün, Tanrılar Olimpos'un önemli bir merkezi olacak, yeni kurulmuş fakat koruyucusuz kalan bu şehrin artık bir tanrısı olması gerektiğine karar verir. Bu iş için gönüllü tüm tanrılar işe koyulur. Birkaç jürinin önünde şehire sahip olmak isteyen tanrılar birbirleriyle yarışacaktır. Hepsi jürinin önüne çıkar ve birbirinden güzel vaatler sunar. Jüri Poseidon ve Athena hariç hiçbirinden tatmin olmaz. Ve en nihayetinde finale bu iki tanrı kalır. Şehre en faydalı şeyi yapan, şehrin sahibi olacaktır.
Denizler tanrısı Poseidon, şehrin koruyuculuğunu Athena'ya bırakmamakta kararlıdır. Öne çıkar, meşhur üç başlı mızrağını yere vurur ve bembeyaz, gözleri kamaştıran çok güzel bir at çıkar topraktan.

- "Bu evcil bir attır. Size binek olur, eşyalarınızı bununla taşırsınız, her yere bununla kolayca gidersiniz. Savaşlarda dostunuz olur, sizin daha kudretli görünmenizi sağlar ve herkes sizden korkar."

İnsanlar bu güzel atın karşısında adeta büyülenmiştir. Her bir ağızdan fısıltılar dolaşır. Sonsuz zeka tanrıçası Athena küçük bir gülücük atar ve öne çıkar. Ünlü savaş mızrağını yere saplar. Toprak filizlenir, kök salar ve kocaman bir zeytin ağacı yeşerir. Görenler hayretle izlemektedir.

- " Bu da zeytin ağacıdır. Faydaları saymakla bitmez. Şifadır. Hastalarınızı iyileştirirsiniz. Bunu yersiniz, yağını yakıp gecelerinizi aydınlatırsınız. Yemeklere katıp çok güzel lezzetler elde edersiniz. Bozulmaz, bu yüzden sonsuz bir nimet kaynağıdır."

Athena herkesi zekasıyla bir kez daha hayran bırakır. Güce karşı mantığın nasıl daha kazançlı olduğunu Poseidon'a gösterir. Jüri, şehrin koruyuculuğunu Athena'ya vermeye karar verir ve o günden sonra Athena ismini verdiği Atina şehrinin baş tanrıçası kabul edilir. Şehrin simgesi de bu yüzden zeytin dalıdır.
Denizler tanrısı Poseidon, bu yenilgiyi hazmedemez ve şehri sular altında bırakır. Aralarında asırlar süren kavga işte böyle başlar...

Medusa' da bu kavganın kurbanlarından sadece biridir. İki güçlü tanrının arasında gurur meselesi olmuş, bu yüzden korkunç bir şekilde cezalandırılmıştır.
Athena'nın tapınağında yaşayan Medusa, her şeyden bir haber kendini tanrılara adamışken, denizler tanrısı Poseidon ona saplantılı şekilde aşık olur. Medusa'ya tecavüz eder. Athena bu sefer kıskançlıktan değil, düşmanı olan Poseidon'un kendi tapınağında bir ölümlüyle ilişkiye girmesini gururuna yediremediğinden çılgına döner. Çok hiddetlenir ve ne yazık ki bu sinirinin bedelini Medusa ile kardeşleri öder.

Medusa, her iki hikaye de de mağdur kadındır. Aslında bize haksızlığın ne demek olduğunu anlatır. Günümüzde bile, güçlüler savaşırken ezilen yine bizler olmuyor muyuz?

...