"Melisa?" Sesini duyduğum adımla gülümseyerek ona döndüm. Adım bir ona yakışırdı, benim dudaklarım bir tek onun dudakları için susardı.
"Efendim?" Çantasını sağ omzuna atarak durduğu yerden yanıma doğru adımladı. Ve tam karşımda durdu.
"Bir daha bunu yapma." Dediğinde anlamamazlıktan gelerek gülümsedim.
"Neyi yapmayayım?" Sinirle elini başına vurdu. Bayramlıklarını giymiş küçük çocuklar gibi neşeliydim.
"O kelimeyi söyleme işte."
"Hangi kelimeyi?" Daha fazla sinirlendiğini hissettiğimde, daha fazla büyüttüm gülümsememi.
"Seni..." Geri kalan cümleyi ağzının içinde öylece dolandırmıştı. Sakince koluna dokundum. Başımı biraz daha yaklaştırdım.
Tanrım, elimde olsaydı onun şarap kırmızısı dudakları için önünde eğilebilirdim.
"Seni seviyorum." Durdum. Burnunun ucuna kadar yaklaştım. "Mu demeyeyim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pain.
Short Storytamamlandı- Kestiğin saçlarının arasında benim yıldızlarım vardı. Sonra sen saçlarını kestin ve benim tüm yıldızlarım kaydı. [girl×girl]