1. Bölüm / Havaalanına Lütfen.

95 6 4
                                    

Kafası yerinde değildi. Anlayamadığı, anlatamadığı bir çok şey vardı. Düşündükçe deliriyordu. Bu yüzden de vazgeçmişti düşünmekten. Kafasının içindekileriyle savaşı aslında yeni başlıyordu. "Önemli olan" dedi cümlenin devamını getiremeden sızmıştı olduğu bankta. Önemli olan yoktu aslında. Kendisi dışında önemli olan, gerekli olan tek insan, tek düşünce yoktu. Ama bunu anlamak veya anlamaya çalışmak çok uzun sürecekti. Uyanmayı başardığında farketti ki son şişenin dibini görmemeliydi. Gördükten sonrasını hatırlamıyordu zaten. Aslında hatırlayacak çokta bir şeyi yoktu. Eli telefonuna gitti. Aramak istiyordu onu, ama korkuyordu fazlasıyla. Yaşadığı, yaşattığı onca şeyden sonra bile özlüyordu onu. Arkadaşları, ailesi herkes sanki onun hayatını mahvetmek için uğraşıyordu. O, sıkılmıştı bu durumdan. Daha ne kadar dayanabilirdi, ne kadar çabalayabilirdi bilmiyordu. Zaten çokta gücü kalmamıştı. "En iyisi" dedi "Gitmek." Sahip olduğu her şeyi, herkesi terk edip yeni bir yerde yeni bir hayata başlaması gerektiğini düşünüyordu. Bu doğru muydu değil miydi bilmiyordu. Ancak bir karar vermesi gerektiğini biliyordu. Ama onun zaten dayanacak gücü kalmamıştı. Son sigarasını yaktı ve oturduğu banktan ayrıldı. Yakınlarda bulunan bi taxi durağından bir taxiye bindi ve şöyle söyledi. "Havaalanına lütfen."

MONOCHROMEWhere stories live. Discover now