''Gelişmek için her türlü çaba insanın egosunu tatmin etmesidir.'' Ben buna inanıyorum.Kısa bir süre önce şehir değiştirdim . Yeni okul ve yeni arkadaşlar... Aslında hiçbirini istediğimden emin değilim.Geride bıraktığım ne varsa tekrarlanacağından neredeyse eminim.Keşke herkes ölse.
16 yaşındayım ve yaşıma göre normal birinin kaldırabileceğinden çok daha fazla tramva atlattım denebilir.Bunu kendimi acındırmak için söylemiyorum , çevremdekilerin bana bakışlarından anlayabilirsiniz.Sanki dünyada benzeri olmayan ölümcül bir hastalığım varmış gibi acınacak bir şeymişim gibi bakıyorlar.En azından bu annem için geçerli.İçimi dökmek için bu günlüğü aldım bu yüzden başımdan geçenlerden biraz bahsedeyim.
Babam ben 6 yaşındayken gitti. Nereye gittiğini bilmiyorum.Sadece her zamanki cam kırılma ve bağırışlara çarpan bir kapı sesi eklenmiş oldu.Annem değişti ve ben insanlardan korkar hale geldim.Kapılar kilitlenmeye , perdeler kapanmaya , ışıklar sönmeye başladı.Yeterince sorunum yokmuş gibi daha önceden sorun etmediğim okul öncelikli sorunlarımdan biri haline geldi.En yakın arkadaşım intihar etti , sevdiğim çocuk tarafından acı şekilde terkedildim. Komik olan ise en yakın arkadaşımın intihar sebebinin de aynı çocuk olması.Bahsetmek istemediğim konulardan fazlaca söz ettim.Yaz tatili başladığı gibi dağlık bir yere taşındık.Bu benim için yeni lise ve yeni sorunlar demek.
Bugün çevreyi dolaşmaya karar verdim.En sevdiğim kotumun üzerine bulduğum ilk t-shirti giydim ve aşağı indim. Annem tütsü yakıyordu.Hiçbir şey söylemeden evden çıktım.Kulaklığımı taktım ve Coldplay dinlemeye başladım.Evimizin önünde olan patika boyunca yürüdüm.Yürürken küçük bir gölet keşfettim.Arka tarafta da bir orman ve bir ev daha vardı.Ormana doğru yürümeye başladığım an gözüme bir şey takıldı.Yakınlaştıkça bunun bir
defter olduğunu farkettim.Kafamı kaldırıp sahibini aradım ama ortalıkta benden başka kimse yoktu.Bende eğilip defteri aldım ve karıştırmaya başladım.İlk 2 sayfada karmaşık bir el yazısıyla yaprak eskizleri vardı.Sayfaları çevirmeye devam ettikçe merakım artıyordu , gerçekten çok iyi çizimler olduğunu söyleyebilirim. Sonra onu gördüm.Karşımda hayatımda gördüğüm en güzel yüzün karakalem çizimi duruyordu.Sert yüz hatları vardı.Geniş alnında gölgelendirilmiş hafif kırışıklıkları , dik bir burnu , çıkık elmacık kemikleri , açık renk gözleri vardı ve mükemmel bir gülümsemeye sahipti.Tanrı benim yaşlarımda bir erkek olsaydı böyle görünürdü.Bundan sonra başka çizim yoktu.Deftere yanıma aldım ve evimizin yakınlarındaki patikaya geri döndüm.Bütün akşam gördüğüm çizimi düşündüm ve onu çizeni hayal ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OUROBOROS
Teen FictionHer sözünle, Her gülüşünle, Her bakışınla, Her okşayışınla. Suya ilerliyorum... Öpüşünü içerek, Yüzünün ışığı, Vücudunun ışığı... Aşk için istek bu Sağır için şarkı Körü arayarak Çıplaklığı gizleyerek Kollarına sarılıyorum Korkarak ama dingince Ve a...