Kaderin en kötüsü bende. Zevk adamı ve aylak. Arlanmaz bacak arası çapkını.
Susan Wiggs
□□□□□□□□□□□□□□
"Onunla dans et."
Alkolle gevşemiş ifademi, Joy'un şişmiş dudaklarına, yakası esnemiş bluzuna çevirdim. Yanında kendisininde tanımadığını düşündüğüm bir adam vardı. Uzun, ince parmaklarını belli belirsiz, barda beni izleyen, saçlarını mavinin güzel bir tonuna boyatmış olan adama doğru salladı. Yaklaşık yarım saattir beni izlediğinin farkındaydım. Üstelik bir kadeh içki bile yollamıştı.
Joy üzerime doğru eğildi.
"O susmayan kafanı git de sustur. Sana bacaklarını aç demiyorum. Git ve eğlen. Buraya bunun için gelmiştik."
Buz mavisi irislerim tekrar kumral adama döndü. Göz göze geldik. Ayağa kalktım ve kalabalık dans pistine ilerledim. Terli ve tutkuyla kaynayan bedenlerin arasında kendime yer açtığımda, hareketli, rusça bir parça mekanda yankılanıyordu. Ritme uydum. Esnek bir vücudum vardı, kalçamı müziğe uydururken zorlanmadım. Kısık gözlerim zamanla kapandı.
"Etkileyici."
Çıplak belime soğuk parmaklar dokundu. Göz kapaklarımı araladım, beni izleyen adamdı. Gök mavisi dağınık saçlarının altındaki gri gözlerini seçebildim. İlgiyle yüzümü inceliyordu.
Dağıt kafanı.
Gözlerimi tekrar kapattım, dans etmeye devam ettim. Mesafeli dokunuşu, sessiz iznim üzerine cüretkar bir hal aldı. Büyük eli kalçamın hemen üzerinden belime dolandı. Bedenime yaklaşan sıcak bedenini hissettim. Teninden yoğun bir vanilya kokusu yükseliyordu. Kolumu omzuna sardım ve kalçamı sallamaya devam ettim. Kapalı gözlerimin üzerinden beni izleyen, soğuk gri irislerini hissediyordum. Bir süre kollarının arasında dans ettim. Vakit geçtikçe alkolün dağıttığı zihnim daha berrak bir hâl aldı.
"Yaklaşmak istiyorum." İzin ister ses tonunu duyduğumda, rahatlamış bedenimi vücuduna bastırdım. Şaşırmıştım ve bu kısık bakışlarımın yüzüne çıkmasına neden oldu. Gülümsedi.
Bakışlarımı kıvrılmış dudaklarında ve çenesinde gezdirdim.
Seksi bir yüz.
Diyeceğim tek şey bu olurdu.
Sırtımı döndüm. Dansa kendimi tekrar bıraktığımda ve belli belirsiz kalçamı kasıklarına yasladığımda, parmağının bel boşluğumda hep aynı yerde dolaştığını fark ettim. Siyah mürekkebin üzerini okşuyordu. Sırtımın terlediğini hissettim, şarkı kışkırtıcı ve sıcaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZIHINDEKI CESETLER
Teen FictionKirli bedenlerine düşen birkaç mavi aradı. Ceset'in gözleri, kızın yıkım soluyan yüzünü izlerken adam zorunluluktan kıpırdayamayan dudaklarının çekmesi gereken azabı düşündü. Ruhunun yanacağı kadar yanacaktı ama yine de ruhu kadar yanmayacaktı. Zehi...