3.

157 9 4
                                    

kapımın çalınmasıyla gözlerimi açtım ve mutsuz bir şekilde kapıya yöneldim. tam kapıyı açacakken ayağımın takılmasıyla yerle öpüşmeye başladım. acayip dikkatliyimdir değil mi. çok geçmeden ayağa kalktım ver bu sefer bir yere takılmadan ve yerle öpüşmeden kapıyı açmayı becerebildim kimin geldiğini merak ettiğim için kafamı kaldırdım. bu o beyaz çikolata saçlı çocuk. ben kapıda şaşkınca ona bakarken o beni umursamadan içeriye girdi ve bir yere uzanıp gözlerini kapattı. yani nereden geliyor bu rahatlık anlayamadım. babasının evi sanki ayol. ayol mu dedim ben az önce iyice deliriyorum gidip bu gerizekalıyı evden kovmam gerek.

-Her sen! Kalk git evimden!

-Burada yaşamama izin verdiğin için teşekkür ederim.

-Ne? Bir dakika ben öyle bir şey deme- 

sözümü bitirmeden o konuşmaya başladı.

-Neden burada yaşıyorsun?

suratımdaki kızgın ifade yerini mutsuz bir ifadeye bırakmıştı.

-Ailem yok...

sustu ve bir süre bana bakmaya başladı.

-Peki sen?

-Ailem evden attı.

ayakta durmaktan yorulduğum için yoonginin yanına oturdum ve beklemeye başladım. bir saniye evimi nereden biliyor?

-Evimi nereden biliyorsun?

-Sır.

hafifçe sırıttı ısrar etmedim çünkü söylemeyeceğini biliyordum. biliyor musunuz ilk defa evime biri geliyordu ve bu kişi bir erkekti. 

-------------------------------------

saat 11:40 olmuştu ve yoongi hayla işten çıkmamıştı. evde sıkılmıştım bu yüzden üzerime siyah bir kapüşonlu giydim ve evden çıktım direk pizzacıya gittim ve yoongiye yardım etmeye başladım. ben garsonluk yaparken o diğer işlerle ilgileniyordu. neyse ki çok müşteri yoktu işimiz erken bitti beraber sokakta yürümeye başladık sokak çok karanlıktı. yoongiyle dip dibe yürüyorduk ellerimiz birbirine deyiyordu ve ben utançtan kıpkırmızı olmuştum karanlığın etkisiyle kırmızılığım belli olmuyordu. ortam sessizdi sadece rüzgarın sesi duyuluyordu sessizliği bozmak adına konu aramaya başladım ve uzun bir düşünmeden sonra konuyu buldum.

-Saçının rengini değiştirmeyi seviyor musun?

-Evet peki ya sen?

-Sayılır.

tekrar bir sessizlik olmuştu bu sefer sessizliği bozan ben değil yoongi olmuştu.

-Evcil bir hayvanın olsun ister miydin?

konuşmak yerine kafamı oynatmayı tercih ettim kafamı onaylar şekilde salladım o ise gülümsedi.

-Yarın sana bir tane alacağım.

kocaman gözlerimi açıp yoongiye baktım yakın durduğumuz için burunlarımız deyiyordu ve ben hayla kıpkırmızıydım yoongi gülümseyip yanağımı sıktığında domatese benzedim. o ise bembeyazdı bir kırmızılık yoktu gıcık utanmıyor hiç. iç sesimle konuşurken birden bir şey fark ettim. yoogiyle tanıştıktan sonra hep sokağa çıkıyordum yoongi beni değiştirmişti insanlara olan nefretim geçmişti ve yoongiye aşık oluyordum korktuğum şey başıma gelmişti aşk...



buda yarı uzun yarı  kısa bir hikaye oldum bebeqlerim <3

Pizza // YoonliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin