9.Bölüm

150 74 35
                                    

Victoria & Alice & Emily

Victoria sarayın en büyük balkonundan bakıp etrafı kibirli bakışlarıyla durmadan süzüyordu.

Victoria sarayın en büyük balkonundan bakıp etrafı kibirli bakışlarıyla durmadan süzüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Halk bu yeni kraliçeyi hiç sevmemişti.
Kral adaletli davransa da yine de Jessica'yı unutmak çok zordu.

Hem güçlü hemde çok asil bir kadındı ve kalbi yumuşacıktı.
Hiç kimseye kötülüğü dokunmazdı ve herkese yardım ederdi.

Halk, arkadaşı olan Adele için de çok üzülmüştü ama Victoria'nın da desteği ile Kral Brown onu idam etmişti.

Halbuki Adele 'in cadı olduğuna da hala inanamıyorlardı.

Ne kadar iyi bir insan olsa da cadı kolyesini evinde bulmuşlardı.

Victoria kızlarını yanına çağırdı ve onlara da kendisi gibi dik durmalarını söyledi.

"Bakın Kızlarım! Artık bu koca saray bizim. Her şey bizim! Bu insanlar , bu evler, kraliyet...
Hepsi bizim zaferimiz... Artık ne Jessica ne de Adele..

Victoria elini açtı ve üfledi.

"Hepsi uçtu ve gitti."

Alice ve Emily birbirlerine bakıp güldüler.

"Katy ve Cleo'da bizden kaçtı.
Biz daha onlara sataşacaktık." Dedi Emily.

"İyi ki de kaçmışlar. Özellikle de o Cleo. Ezer geçerdi sizi. Üstüme şarap bile döktü. Saygısız şey!"

"Hem partiye gelseler bile herkes maske takacak. Onları göremeyebiliriz", dedi Alice.

"Aynı zamanda teyzeniz Daniella ve arkadaşınız Bella' yı da davet ettim."

"Çok iyi yapmışsın",diyip annelerini iki yanağından öptüler.

Sohbetleri bittikten sonra cadılar bayramı için giyecekleri kıyafetleri denemeye başladılar.
---

Victoria ise Kral Brown'la konuşmak için aşağıya indi.

Kapıyı tıklattı ve içeriye girdi.

Brown, Kral Mark' ın davet mektubunu okuyordu.

Sevgili İyiler
Geleneksel olarak kutlanılan cadılar bayramımıza sizi de bekleriz. Korkulacak bir şey yok. Herkes maske takacak ve kimse kimseyi tanıyamayacak. Rahat olun. Ha bu arada olanlar için çok üzüldüm..
Kızlarınızı ve eşinizi kaybetmişsiniz. Partide görüşmek üzere.

Kral MARK


"Gelebilir miyim hayatım."

"Gelebilirsin tabiki. Ben de Kral
Mark ' ın mektubunu okuyordum.
Bak ne yazmış."

Kral Brown okuması için kağıdı uzattı.

"Ben bu davete katılmıyorum. Benim yerime Jack gidecek."

"Ama neden?"

"Gerek görmüyorum. Tek başıma sarayda kalmak belki bana iyi gelir."

Kral Brown odadan çıktı ve Victoria tek başına kaldı.

Victoria kağıdı attı ve Kral
Brown' nun peşinden gitti.

##

"İyi misiniz?",diye sordu Victoria.

"Josh.. Josh için çok üzülüyorum. Artık burada çalışmak istemediğini söyledi."

"Üzüldüğünüz şeye bak! Yeni birini bulursunuz. Kendi kaybeder."

"Sorun yeni birini bulmak değil Victoria. Eşini idam ettim ve adamın yüzüne bakamıyorum. Kızlarım da gitti ve kendimi o kadar çok yalnız hissediyorum ki...
Biliyorum kötüler Kasabasına gittiler ama çok da iyi yapıyorlar. Kimse bu cani babayı istemez."

"Ah.. tatlım! Neden böyle düşünüyorsun? Sen dünyanın en iyi babasısın. Aynı zamanda da işini yapıyorsun ve adeletinle yargılıyorsun insanları. Bundan daha güzel ne olabilir."

"Doğru, haklısın."

"Sen üzüldüğün zaman bende çok üzülüyorum. Canım benim."

Victoria Kral Brown'a sarıldı ve öptü.

##

Carl
Carl eve döndüğünde annesi çoktan gitmişti. Kral Mark ise üst kattaki kitapların hepsini boşalttırmıştı.

Tom ise odasında sessizce ağlıyordu.
Carl Tom'un odasına girdi ve kardeşinin yanına oturdu.

Onu ilk defa ağlarken görüyordu.

"Tom... iyi misin?"

"Değilim... Nasıl iyi olabilirim sence. O defteri bulmasaydın şimdi bunlar olmazdı. Babam Gemma teyzemle konuştu ve Gemma teyzem yeni birini bulacağını söylüyor."

"Ne!"

"Üvey bir anne..."

"Hayır.. Bu olmaz... olamaz... Babam bunu asla kabul etmez."

Carl odasına girdi ve kapısını kitledi.

Artık hiçbir şeyi düşünmek istemiyordu.

Elizabeth

Elizabeth çantasını koluna takmıştı ve ormanda yürüyordu. Kötüler Kasabasına geri dönecekti. Babasından yediği tokat canını o kadar çok acıtmıştı ki Elizabeth yanağını sürekli ovalayıp duruyordu.

Sarayın önüne geldiğinde Gemma'nın at arabasını farketmişti.

Gemma Kral Mark'ın kardeşiydi ve çok kibirli bir kadındı.

Aynı zamanda Elizabeth'i de hiç sevmezdi.

Elizabeth ondan işiteceği azarları düşündü ve kendini hazırladı.

İçeri girdiğinde karşısında Gemma'nın koluna girmiş ve karanlık bakışlarıyla bakan Catherine'i gördü.

Kendisi bir zamanlar en iyi arkadaşıydı ama sonradan Elizabeth Kral Mark ile evlenince Catherine onu çok kıskanmıştı.

Çünkü ona deliler gibi aşıktı .

Şimdi ise Elizabeth'in durması gereken yerde duruyordu.


Varsayılan Başlık - Kendi Başlığını YazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin