Hold Me Tight

40 4 25
                                    

Soğuk su damla damla sırtımdan aşağı inerken içimi ürpertiyordu. Yavaş yavaş banyodan çıkmam gerekiyordu yoksa geç kalacaktım. Kabinin kapısını açtım ve kenarda asılı olan havluyu belime sardım. Kabinden çıkar çıkmaz aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı havluyla   hafifçe kuruladım ve biraz düzeltip banyodan çıktım.

Dolabımın kapağını araladım ve gri bir eşofman çıkardım hemen altta bulunan çekmeceden de iç çamaşırı çıkardım o sırada yatağımdan gelen kıkırtılar  dikkatimi  çekti yine uyuma numarası yapıyordu sanki her seferinde yakalanmamış gibi sürekli yapmaya devam ediyordu.

Yatağa doğru adımladım ve pikeyi kendim içine girebilecek kadar araladım hemen bana dönen bedenini hafif ıslak bedenime yasladı ve göğsüme minik öpücükler bırakmaya başladı. Bunu yaptığı zaman dayanamıyor, onu içime atmak istiyordum resmen, çok sevilesiydi. " Günaydın sevgilim" diyerek saçlarına öpücük kondurdum. Kafasını göğsümden çekti ve sadece yüzü gözükecek şekilde pikeyi kaldırdı,dudaklarını büzerek gözlerimin içine baktı "günay-" günaydın demesini bekleyemedim ve o muhteşem dudaklara dudaklarımı mühürledim, o kadar güzel öpüyordu ki asla nefes nefese kalmıyor bazen uzun dakikalar boyunca öpüşebiliyorduk.
Yavaş yavaş hissede hissede.

Minik ellerini belimde ki havlunun kenarına koydu, havluyu çekiştiren ellerini avucumun arasına aldım ve hafiften üzerine çıktım. Dudakları muzipce yukarı kıvrıldı o sırada ellerini serbest bıraktım, bıraktığım ellerini hemen başımın arkasına koyup tam olarak altıma girdi. "Sevgilimi özledim, hem de çok. Jungkook hadi sevişelim lütfen zaten dün gece nöbetteydin sabahları da zor görüyorum seni hadi  Jungkook." o bunları söylerken o kadar şekerdi ki ısırmak istemiştim.

Malesef bir aydır hastane çok yoğundu doktor eksikliğinden dolayı, bu yüzden eve gelip gittiğim süre çok kısıtlıydı. Jimin'le boş zamanlarımda buluşmak çok zordu çünkü o da çalışıyordu ve aynı saatlerde boş olmuyorduk bir aydır  öğle yemeği dışında bir araya gelmek, bazen öğle yemeğinede çıkamıyordum gerçi. Aynı evde yaşamamıza aynı yatakta uyumamıza  rağmen birbirimize hasret kalmıştık.

Neyse ki bu son yoğun günümdü sadece 1 tane ameliyatım vardı ve sonra iki gün boştum, Jimin de işten izin almıştı ve iki gün sadece evde yatıp sevişmeyi planlıyorduk. Ama benim doyumsuz sevgilim bugün son kez gideceğim halde bana sevişelim diye yalvarıyordu.

Tabi ki bende çok istiyordum ama onun aksine kendimi tutabilmek çok da zor değildi. Her yapamadığımız zaman bir daha ki sefer muhteşem olacak diye kendimi kandırıyordum. "Sevgilim bugün de dayanmak zorundayız söz veriyorum ameliyat biter bitmez gelicem ve harika bir sex yaşatıcam sana, bana güven olur mu? Sevgiline güven hımmm?." hemen yüzü düşmüştü "Tamam kalk üstümden öpme beni bir daha gıcık beş dakika ne olurdu yapsaydık, biliyorum seni etkilemiyorum artık aish!" diye sitem etti ve beni üzerinden ittirdi. Yataktan kalktığı gibi fiziği önüme serildi karın kasları  beyaz teninde ve sarı saçlarında mükemmel duruyordu.

Saç rengini çok değiştirirdi, neredeyse ayda iki kere boyardı anlamadığım şeyse her renk yakışırdı ona, bazen kıskanırdım çünkü bana öyle her renk yakışmazdı saçlarım hep kahverengiydi sadece önceden Jimin'in ısrarla saçımda kullanmak istediği farklı renklerde ki sprey boyaları kullanmıştım. Jimin beğenmisti ama benim saçlarıma daha çok yakışıyor diye saçlarımı hemen akşamına yıkamıştı ve işte benim sevgilim diye dudaklarıma kapanmıştı. "Ama sevgilim son diyorum akşama gelicem diyorum neden beni de etkiliyorsun bende seninle inan sevismek istiyorum hadi gel ve öp beni de hemen hastaneye gideyim ve 3-4 saate döneyim lütfen sevgilim hadii~" diye sevimli sevimli konuştum. "Tamam Jungkook eğer maximum 5 saate dönmessen bende kendimi dizginlerim ve kalan iki günde diğer odada yatarım haberim olsun" diye sert bir tatlılıkta söylendi. Bu adamı seviyordum cidden. "Tamam sevgilim şuan saat 8:20 ben 10 dakika içerisinde evden çıkıyorum ve 13:30 da burdayım tamam mı? Şimdi gel sevgilinin kucağına ve ben giyinmeye başlamadan kalan 5 dakikamızı değerlendirelim hımm?"  der demez kucağıma çıktı ve dudaklarını boynuma bastırdı dolgun dudakları beni öldürüyordu. Ben de ellerimi hemen sırtına yerleştirdim birini çıplak sırtında gezdirirken diğerini şortundan içeri soktum ve sıkı kalçalarını sıktım hemen kendini bana sürtüp boynumu ısırdı hemen kalkmam gerekiyordu yoksa geç kalacaktım. "Jimin artık kalkman gerekiyor bazı yerlerim harekete geçmek üzere de , hadi sevgilim" kendini benden geri çekti ve dudaklarını gözlerime bastırdı sırasıyla ve üzerimden kalktı. "Ben sana meyve suyu koyayım sende hemen giyin gel ayrıca  senin işe  eşofmanla gitmende  sorun yok mu?" dedi.

𝑷𝒉𝒂𝒓𝒎𝒂𝒄𝒆𝒖𝒕𝒊𝒄𝒂𝒍 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin