Güneşli bir sabaha acmistim gözlerimi, gun ne kadar güzel baslasada mutsuz hissediyordum bir hayli,sebebini bilmiyor ogrenmek dahi istemiyordum. Ailede 5 kız olunca alisverislerimizin ardı arkası tükenmezdi meger o günde cikacakmisiz. Tüm hayat enerjim alinmis gibi ciktim yataktan,üstüme sacma sapan bir seyler gecirdim ve cıktık evden, güneş ve sıcaklık bizi bunaltıyordu bu yüzden carsiya iner inmez bir dondurma aliverdim kendime. Henuz acamadan caldi annemin lanet olası telefonu. O kötü,hastaneye gelin,panik yapmayin diyormus babam, annem bize tek kelime etmeden arabaya dogru yoneldi ve el kol hareketleriyle cagirdi bizi. Dedemden suphelenmistim,ara sıra yatardı hastaneye fakat babaannem olacagi aklimin ucuna gelmemisti. Sarsıldım bir an gelemedim kendime, dondurma paketi elimde,yaptigim tek sey onu elimde ezmek olmustu birnevi rahatlama islemi diyelim. Bir ise yaramadi tabi. Hastaneye gelir gelmez attim elimden dondurmayı,olacakların farkındaymıs gibi aktı yaslar gözlerimden. Içeriye girmek istemiyordum,simdiden yorgun hissediyordu bedenim.
Ablamin cekistirmeleriyle girdim iceri,eminim ki babami daha once oyle gormemistim, bir kosede dizlerinin üstüne oturmus, kucuk kuzenimi kucagina almis gucluce durmaya calisiyordu ama engel olamiyordu gözyaşlarına.Halam tekerlekli sandalyede oturuyor,yapilan sakinlestirici igne ile az da olsa iyi gorunuyordu,kuzenlerim ve amcalarimda oturuyor,her daim birbirlerine destek oluyorlardı. Gul kokulum icerdeydi, o temiz kalbi duruyordu surekli,bir duruyor,bir calisiyor,bizim ise icimiz parcalaniyordu. Yurumeye calistikca donuyordu basim,dönüyordu dünyam,onu kaybetme korkusu tüm vucudumu kaplamis,yerden yere vuruyordu beni. Sanki bizi terketmis gibi simdiden geciyordu anilar gozlerimin önünden.Umudumuzu kesmemiş,hepimiz bir kosede bekliyorduk,caresiz,yalniz,yapayalniz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansizi diliyorum
Non-Fictionİmkansız dediğimiz kavram,çoğu zaman ulaşamadığımız mutluluktur.