Saat: 2:00
Uykusuzlukla sağ tarafıma döndüm. Saatin 2 olduğunu gördüğümde odanın karanlığına gözlerim çoktan alışmıştı. Kalkıp süt içsem uykum gelir mi diye düşünmedim değil . Ama ne yataktan çıkacak mecalim nede uyumaya niyetim vardı. Aslında doğacak güneşin bana getirecekleri içimde hem bir damat halayı çektiriyor, hemde mendilini unutan halay başı gibi karamsarlığa boğuyordu.
Saat:2:10
Kesin sabah olmuştur diye büyük bir hışımla saate baktım ama gerisi hüsran. Tam sigara yakmalık bir durum diye içimden geçirsemde şimdi olan uykumda dağılır diye kalkamadım yataktan. Semiha halen yanımda yatıyordu. Saat 10 gibi mi yatmıştı tam hatırlamıyorum ama bir insan nasıl bukadar deliksiz uyur beni hep şaşırtıyordu.
- Semiha, sevgilim Semiha" diye seslendim ama maalesef istifini bile bozmadı . Evlendiğimiz ilk günden beri böyleydi. Hatta evlendiğimiz gece bile uyuyakalmıştı. Şimdide çocukla uğraşmaktan ev işleri falan ister istemez yoruluyor. Ondan herhalde. Aman Allah'ım ne kadar güzel saçları var. Siyah kıvırcık saçlar. Sanki her gün perma yaptırıyor. Hop hop zihnim kendine gel. Düşünceler gittikçe derinleşiyor 5 senelik eşimin saçımı ilk defa görmüşüm gibi davranma bana. İstemsiz bir gülümse ile tekrar gözlerimi kapadım.
Saat: 2:25
Yok yok çok susadım ben. Saat inanmıyorum 15 dk mı olmuş. Allah'ım biye böyle oldu . Niye dalamadım uykuya. Aslında yarınla ilgili en büyük endişem Semiha'yi ufak bir afacanla bir müddet yalnız bırakmak. Belkide o yüzden dalamadım uykuya.Ama onlar için daha iyi bir gelecek şansıi daha iyi bir kazanç ve borçlarımın ödenmesi. Evet belkide ilk defa kendimi beyaz ışığa yürüyor hissediyorum. Evlendiğimden beri borçtan kurtulamadım. Ha evet su. Suyumu içtim. Semiha! Semiha halenmi yatar bir insan arkadaş. Neyse sarıldım güzelcene arkasından. Çam terebentimi bu koku. Yoksa bu güzel saçların sırrı çam terebentinde mi derken kapadım gözlerimi.
Saat::2:30
Yok artık dedim saate tekrar bakınca. RÜya bile gördüğümü düşünmüştüm aslında. Ama ne unuttum bak aklıma geldi. Şimdi nargile takımım aldım. Kömürleride almam lazım. NEyse yarın alırım. Sonuçta ıssız bucaksız biryere gitmiyorumki. Tokyo'ya gidiyorum. Ya nargile eşyalarımı uçakta almazlarsa. Bak yine saçma şeyler düşünmeye başladım. SOnuçta konsolosluk görevlisiyim ben. Aslında bukadar borcum olmasa memleketimi bırakmazdım. Bak yine borçtan açıldı konu. Neyseki maaşı güzel gittiğim yerin. Hem bikaç ay sonra Semihayle Umut'uda alırım yanıma. Sonuçta Umut diye boşuna koymadık çocuğun adını. Belkide onun şansına denk geldi bu iş.
- Semihae, Semihae " yok yok bu işin sırrını öğrenmem lazım.
Saat:2:55
BEnim için bile büyük bir başarı bu. Resmen zamanda sıçradım. Uyku böyle birşey olsa gerek. Ramen de yerim demi orada. Ramen* mi? böyle hani erişteleri uzunuyla yapmıştım ya evde . O değilde kendimle konuşmakta kademe atladım. Neyse sabaha ne kaldıki şurada. Tadını çıkarayım. Yarından sonra belki samuray odalarında Kimonom** ile uyurum. Birtanede kılıç alırım. Olmadı ninjalara katılırım. Yok deve. Hayal kurmanında bir sınırı var. Ama çatılardan atladığımı düşünsene. Siyahlara bürünmüşüm. Elimde ninja yıldızı. Bize bu döküntü daireyi satan mütaiti avlıyorum. Şehirde tek kahraman. Allah'ım saçmaladım iyice. En iyisi biraz daha uyumaya çalışayım.
3:00
Bak bukez sıçrayamadım zamanda. 5 dakka geçmiş altı üstü. Aslında son bi tatile çıksaydın. HEm Umut'a iyi gelirdi. 4 yaşında çocuk. Ben gidince özlermi acaba beni? Özler tabi niye özlemesin. Sonuçta biricik babasıyım ben onun. Ne güzel sesleniyor demi "Babammm" diyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık - #YGAğustos2018
Mystery / ThrillerSiren sesleri, çocuk bağrışları, toz, duman, yıkılan binalar... Ansızın gelen bir doğal saldırı. 7.6 şiddetinde bir deprem. Bir baba, bir anne ve bir çocuk. Ailen için kendini feda etmeye hazır mısın? Bir mini hikaye.