hagsaeng;; jungkook ✅

beş;; şikayet

öğrenci da ye,

nam joon sunbaenin beni şikayetinden sonra kurulun başındaki ho seok sunbae beni ve seni yanına çağırıyor.

"yakalandık mı?" diye soruyorsun kulağıma fısıldayarak.

"kapa çeneni," diye tersliyorum seni. başını yere eğip beni dinlediğinde gözlerimi devirip bakışlarımı ho seok sunbaeye çeviriyorum.

"jeon jung kook, öğrencilerine zorbalık yaptığını duydum."

"tamamen bir yanlış anlaşılmadan ibaret efendim, böyle bir şey mümkün değil."

"da ye," diyor bu sefer. "jung kook sana kötü mü davranıyor?"

"hayır efendim," diyorsun başını iki yana sallarken. "bana iyi davranıyor."

"neden sabah aynı odadan çıktınız, aranızda bir şey mi var?"

sahte bir gülüş atıyorum ortaya. "böyle bir şey mümkün olamaz, da ye sadece yolunu karıştırmış."

dediklerim onu tatmin etmese de elinde kanıt olmadığı için başıyla onaylıyor. "gözüm üzerinizde."

ho seok sunbaenin yanından ayrılıp odasından çıktığımızda kolundan sıkıca tutup bakışlarını bana çevirmeni sağlıyorum. "eğer ağzından bir şey kaçırırsan sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın, anladın mı?" dolan gözlerinle başını salladığında derin bir nefes veriyorum. "anladın mı da ye?"

"e-evet, söz veriyorum ağzımdan bir şey kaçırmayacağım."

"iyi," diyorum kolunu bırakırken. "odamıza gidebiliriz."

sana bu kadar kötü davranmak istemesem de kaderimin bir faniyle olduğu gerçeğinden nefret ediyorum ve her ne kadar üzülsem de sana bu şekilde davranmaktan başka elimden bir şey gelmiyor.

umarım sana aşık olduğumu hissetmeden bu duygu tamamen uçup gider.

-sihir öğretmenin jung kook.