hagsaeng;; jungkook ✅

dört;; ders

öğrenci da ye,

dersin yapılacağı dersliğe geldiğimiz zaman tüm kızların çoktan derse geldiklerini görüyorum. ikimizi birlikte gördüklerinde ise içlerinden birisi suratını buruşturuyor.

"şu kız bir tek bana mı soğuk geliyor?"

içimden sihirli kelimeleri söyleyip kızın yere düşmesine sebep olurken gülümsüyorum. "günaydın, periler."

"bay jeon, kıyafetlerimizi siz mi tasarladınız? bunlar harika!" başımı sallayıp onaylıyorum. "teşekkürler!"

"ilk dersimizde basit şeylerden başlayacağız," diyorum elimde beliren kalemi göstererek. "kaleme odaklanmanızı ve onu başka bir yere göndermenizi istiyorum."

bakışlarım sana kayıyor, sihir yapamayacağını ikimiz de biliyoruz.

"da ye bugün kendisini iyi hissetmediği için derse katılmayacak, lütfen yaptıklarımı tekrarlayın."

"o zaman onu neden burada tutuyoruz?"

içeriye gelen nam joon sunbae gamzesini göstererek sınıfa girdiğinde tüm kızların yeni ilgi odağı oluyor.

kaşlarımı çatıyorum. "ne oldu?" diye soruyorum.

"jung kook, hasta bir öğrencin varsa neden onu bana yollamıyorsun?"

"neden yollayayım?"

"ben sağlık perisiyim?"

"sunbae, da ye'nin burada kalması gerek."

"durumu kötü olabilir."

"o iyi."

"kötü dedin."

"sunbae."

"jung kook."

aramızdaki gerilim giderek artarken seni kolundan tutup yanıma çekiyorum. "da ye, sunbaeye gitmek istemediğini söyle."

"gitmek istemiyorum efendim."

"öğrencilerine zorbalık yapıyorsun," diyor bu sefer.

"ne?" diye soruyorum gülerek. "zorbalık mı?"

"dün onu kendi odana götürdüğünü gördüm, senin derdin ne?"

paniklercesine gözlerimi kırpıştırıyorum. "ne?"

"bu konuyu genel müdür ile konuşacağım, gerekirse görevin elinden alınır."

"sunbae, hayır."

nam joon sunbae kınayıcı bakışlarıyla ortadan kaybolurken sana dönüyorum. o sırada içlerinden çok konuşan öğrencilerden birisi şaşkınlıkla bana bakıyor.

"öğrencilerinizi odanıza mı götürüyorsunuz?"

"seni ilgilendirmez," diyorum sert bir dille. "herkes işine odaklansın."

fısıldaşmalar ve gülüşmeler gittikçe kulağıma daha çok gelirken bu konuyu aşk perisi seok jin ile konuşmayı aklıma not ediyorum.

-sihir öğretmenin jung kook.