1.Bölüm

5 5 0
                                    

   Annemle babamı ben yaklaşık bi 20 yaşında iken kaybettim. Trafik kazası geçirmiştik ve orada ölmeyen tek kişi bendim. Tabi kazadan sonra bir süre kendime gelemedim. Annemlerin yerinde sanki ben olmalıydım gibi düşünüyordum.

     1-2 sene kadar psikoglardan destek aldım. Akrabalarımız bana sahip çıkmak istiyordu fakat ben istemedim ve ayrı bir eve çıktım. Zaten hastanede psikolog olarak görev yapıyordum ve ordan aldığım para fazlasıyla yetiyordu bana , bende bir köşede birikim yapıyordum.
   
    Suan 23 yaşındayım ve henüz atlatmış değilim bu tüm olanları. Bu konu açıldığında her zaman kendimi tutamam ve oturur ağlarım. Ağlamayı ben güçsüzlük olarak görmem hiçbir zaman. Zamanla zaten daha çok güçlendiğimi fark ettim. 1 tane dostum var. Aglarsam onun yanında gülersem onun yanında gülerim. 18 yaşından beri her zaman yanımda oldu. Ayrı ev tuttum kendimi bazen yanlız hissettim , yanıma geldiğinde tüm sorunlar çözülüyordu. Zaten kötü olduğumu ona ben hiçbir zaman söylemedim, o kendisi galiba sesimden anlayıp da çat kapı bana geliyordu. Adı ise Nil.
   
  Saat 11 gibi hastaneye geçtim. Nil ise buradan arkadaşım. Yıllarımız aynı hastanede görev yaparak geçti. Ben o hastanenin psikoloğuydum. Aslında hastanede bir psikoloğun olması size saçma gelebilir evet ama bizim hastanemiz psikolojik bozuklukları olan bie hastane olduğundan dolayı ben.bu bölüme yerleştim. Hem insanların sıkıntılarını dinledikçe benim dertlerim azalıyordu sanki.

     Nil ise o hastanede psikolojik sorunları olan insanları test ediyordu. Hastaneye geldiğimde Nili gördüm ve yanına gittim.

-Günaydın Nil.

-Günaydın maviş.

   Gözlerimin rengi mavi olduğundan dolayı bana hep maviş derdi. Alışkın olduğumdan dolayı tepki vermedim ve odama gideceğimi, işlerimin olduğunu söylerek odama doğru yol aldım. Odaya girdiğimde bugün gelecek olan kişilerin isimlerini kontrol ettim ve 5 dakika sonra bi kadının gelmesi gerekiyordu. Sessizce oturdum ve beklemeye başladım. Masamı toparlamak için ayağa kalktığımda kapım çaldı ,sanırım o kadın gelmişti.

  Kapı açıldığında bi kadın içeri girdi ce sanırım bu merve hanımdı.Bu ilk seansıydı ve anlatacak şeyleri merak ediyordum. Kadın biraz yaşlı gibiydi. Saçları hafiften beyaz ve cildi de buruşmuş gibiydi. Gülümseyerek içeri girdi ve masamın karşısında olan koltuğa oturdu.

-Merhaba Merve hanım olmalısınız.

- Merhaba. Evet adım merve.

-Eveett, o zaman sizi şuraya alayım.

    Hayat hikayelerini anlatan hastalarımın uzandığı bir koltuk vardı. Oraya geçti ve uzandı. Bense tam çaprazında olan kendi koltuğuma oturdum. Elime ise bir defterle kalem almayı ihmal etmedim.

-Evet sizi dinliyorum Merve hanım.

- Hilal hanım aslında ben kendim için gelmedim.

-Kimin için geldiniz peki?

-Çocuğumla anlaşamıyoruz. Sorunun bende olduğunu söylüyor sürekli. Bende size danışmak istedim.

-Ne gibi bir anlaşamamazlık var aranızda?

- Arkadaş çevresi çok kötü fakat her zaman onun gözünde ben suçlu oluyorum ne desem bana patlıyor.

   Biz konuşurken bir yandan da notlar almaya çalışıyordum.

-Kötü derken? Ne gibi?

-Arkadaşları uyuşturucu kullanıyor ve emreyi de etkilemeye başladılar. Başlayacak diye çok korkuyorum Hilal hanım.

-Hmm peki oğlunuz kaç yaşında?

-24 yaşında

-İstiyorsanız ben oglunuzla konuşayım. Belki beni dinler. Seanslarına sürekli katılırsa iyileşir zaten siz canınızı sıkmayın. Bu tarz şikayetler çok geliyo. Fakat hepsini çözmeye çalışıyoruz. Siz yarın saat 5 civarlarında oğlunuzla birlikte buraya gelin o zaman konuşalım olur mu Merve hanım?

-Olur olur, o zaman ben yarın gelirim tekrar.
  
Ayağa kalkarken bana bakan gözleri sanki ben tek çareymişim gibi hissettirdi. Hızlı adımlarla odadan çıktı.
 
  Bugün fazla işim yoktu ve hastanede sıkılmaya başlamıştım. Kahvaltı etmediğimi fark ettim ve odamdan çıkıp Nil'in odasının kapısını çaldım. İçeri girdim ve Nil masasında testleri inceliyordu.

-Yemek yemeye inecegim gelmek ister misin?

-Aaay ne güzel olur acıkmıştım zaten. Hadi gidelim.
 

    

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin