Elimde ki yeşil şemsiyeyi sıkıca tutarken camdan dışarı bakıp kendime cesaret diliyordum. Bunu yapabilirdim. Hayır yapamazdım. Evet yapabilirdim.Sadece hayal et, dedi kafamda ki ses. Hayalin yoksa sorun değil, beraber bir tane kurarız. diye devam etti aynı ses. Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. Ardından ağır cam kapıyı elimle iterek açmaya çalıştım. Olmayınca omzumu da dayadım ve çıkabileceğim kadar bir aralık bıraktım kendime. O yağmurun altına attım kendimi. Ellerimle sıkıca tuttuğum yeşil şemsiyeyi açtıktan sonra onun uzun boyundan dolayı elimi kaldırarak başının üstüne tuttum. Yağmurun artık o güzel koyu kumral saçlarına değmediğini fark edince başını benden tarafa çevirdi. Gözlerinde bariz bir şaşkınlık vardı. O'na gülümsedim.
" Sen? " Kaşlarını çatıp yüzüme bakınca bütün dişlerimi gösterirek gülümsedim.
" Seni seviyorum. "
Gözlerimi açtım. Cam kapının önünde arkası dönük bekleyen adam yanına gelen kızın ona uzattığı siyah şemsiyeyi eline alıp açtı ve başlarının üstüne tuttu. Ardından sıkıca elini tuttu ve birleştirdiği ellerini hırkasının cebine koydu. Ardından ordan uzaklaştılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
blue side ❧ hoseok
Fanficjunghope: sana göre umudun rengi yeşil değil miydi blueside: evet? junghope: peki sence mavi neyin rengi? junghope: insanlar maviyi umut olarak adlandırıyor blueside: sarı neşenin rengidir blueside: mavi huzurun blueside: mavi ve sarı blueside: bir...