《 11 》

5.8K 434 854
                                    

"ATILGAN OLMALISIN!"

"BU ÖKÜZÜ DİNLERSEN KAYBEDERSİN HARU!"

Haruto koltukta oturmuş yarım saattir sözde(!) öğüt verecek babalarının tartışmasını dinliyordu. Sonunda dayanamadı ve araya girdi.

"YA YETER! BAŞIMIN ETİNİ YEDİNİZ!"

İzuku ile Katsuki birbirlerine bakmayı kesip Haru'ya dönüp aynı anda "SUS! BABAYA CEVAP VERME!" dediler.

"Ya... kesin şunu artık."

"Senin için uğraşıyoruz burada Haru!"

"Birbirinize bağırıp duruyorsunuz?"

"Ah..."

İzuku boğazını temizledi ve devam etti. "Dediğim gibi. O'nunla güzelce konuşmayı dene." Buna karşılık Katsuki araya girdi. "İşe yaramaz! Biraz daha sert girmesi gerekiyor!" Haru iç çekti.

"Önce konuşmayı deneyeceğim... bu yüzden beni rahat bırakın, olur mu?"

Izuku'nun zafer sırıtışı Katsuki'yi sinir etmişti. Haru da kalkıp gitti. Hiçbir şey yapmadan kendini yatağa attı ve uyudu. Evelsi gün okulda Sora'yı bekledi. Sora sınıfa girince yanına ışınlandı resmen.

"So-chan! Konuşmamız-"

Sora çantasıyla kızaran yanaklarını kapatıp sırasına koştu. Ama Haruto da inat. Yanına gitti.

"Hey, konuş-"

"Harutoo! Gelsene buraya!"

Arkadan birinin çağırması ile irkildi. Ve arkasına dönüp "Bekle!" dedi. Önüne geri döndüğünde ise Sora gitmişti.

"Kayboldu?!"

Sınıftan çıkan Sora'yı görünce peşinden gitti. "So-chan! Bekle!" diye bağırması ile Sora adımlarını hızlandırdı ve tuvalete girdi. Haruto da girdi. Kilitli tek bir kabin vardı. Önüne geçip vurdu.

"So-chan! Neden beni dinlemiyorsun?!"

İçeriden gelen kısık sesli müziği duyunca kafasını kapıya koydu.

"Yine mi kulaklıklarını taktın... So-chan, ben özür dilerim. Öyle bir şey yapmamam gerekirdi. Sen böyle yapınca daha da üzülüyorum."

İki dakika bekledi cevap gelmeyince ellerini kapıdan çekip gitti. Sora ise kapalı klozetin üstüne oturmuş kulaklıklarını elinde tutuyordu. Akan gözyaşlarını sildi. "Korkağın tekiyim... Haru-chan ile yüzleşmeye korkuyorum... Bir de kahraman olacağım..." böyle düşünerek ağlamaya devam etti.

Gün sonuna kadar Sora, Haru'nun yüzüne bile bakmadı. Haru çantasını toplayıp eve döndü. Ruh gibiydi. İzuku ile Katsuki hemen dibinde bitti ve neler olduğunu sordu.

"Yüzüme bile bakmadı..."

Bu sefer zafer sırıtışını Katsuki yaptı.

"Güzelce konuşmak çok işe yaramış."

"Baba oğul aynısınız işte!"

İzuku söylene söylene giderken Katsuki ile Haru içeri geçti ve biraz konuştular. Evelsi gün Sora, O'ndan uzak durmaya çalışıyordu. Ama sefer Haru hiçbir şey yokmuş gibi davranıyordu ve bu Sora'yı biraz hayal kırıklığına uğratmıştı. Öğle vaktine kadar dayanamayıp Haru'nun yanına geldi. Haru arkadaşlarıyla oturuyordu.

"H-haru-chan..."

"Hm?"

"Şey... ko-konuşabilir miyiz..."

"Tabi. Ne oldu?"

"Ö-özel!"

"Anladım." Haru ayağa kalkınca yanındaki arkadaşları "Ooo!" , "Yine iyisin." , "Yürü be Haru!" diye şeyler söylemeye başladılar.

✔My Sweet Family かつデクHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin