Hoperlör:bütün denekler onlara söylenen odalara gidip testlerini yapsınlar
Yiğit:ben burada ayrılıyorum gençler hadi kendinize dikkat edin
Onlar giderken yiğit içeri gitdi her zamanki gibi hedef tahtaları ve çok fazla bilim adamı vardı
Yiğit:pekaala hadi başlayalım ama ilk önce bayram abi sen yokasa sendemi evlendin be
Bayram:nerden anladın
Yiğit:yüzük abi yüzük ama neyse hayırlı olsun
Bayram:sağol yiğit aslında sana hayırlı olsun ikinci seviye he ama önce bana bi tabanca yapmanı istiyorum sonrada sana aşıyı yaparız heh ne dersin
Yiğit:abi istediğin silah olsun buyur (silahı yapıp verir)şimdi ben şuraya oturuyorum ve aşı gelsiiin a bu arada bu bana ne katacak
Bayram:artık sadece silah değil askeri teçhizat yapa bileceksin üstelik artık bi silahın her yerini ezberlemektense sadece mekanizmayı birkez görmen yetecek
Yiğit:e bu süper hem zaten ilk bahar tunruvalarıda başlıyo bunlar sayesinde ben kesin birinci
Bayram sırıtara yiğite cevap dahi vermedi arkadaki iğneyi alıp yiğite yajlaştı koluna iğneyi yaptıktal sonra yiğiti masaya bağlayıp odaya kitlediler yğit değişik sesler çıkarırken bayram zor dayanıyordu yiğite çocukluğundan beri hem bakmış hemde eğitmişti yani onu kendi çocuğu olarak görüyordu ve onu bu halde görmek çok acı veriyordu yiğiten çıkan sesler sakinleşince camda ona baktı ve biraz korktu çünki yiğit ona bakmış sırıtıyor ve masanın üstünde oturuyordu sonrasında ise kahkaha atarak
Yiğit:şaka be şaka bıçakla kurtuldum kapıyı açında testlere devam edelim
Bayram:senin varya kalbime iniyordu lan eşşek sıpası
Yiğit:pardon ya napıyım çok ciddi duruyordunuz
Bayram:neyse şimdi kolay şeylerden başlayalım her askerde olan teçhizatlardan biri nedir yiğit
Yiğit:miğfer,kurşun geçirmez yelek,eldiven bunlar hepsinde vardır
Bayram:ezbere nerden biliyon bunları sen
Yiğit:abi bizi buraya getirirken uçaktaki askerlerde vardı
Neyse yapıyorum o zaman
Bayram:bekle lan arkanda atlı yok önce al şu kitabı oku a bide şunu kafana tak
Yiğit:bu ne be
Bayram:zihinsel elektiriklenmelerini ölçen bir kask delirirsen diye
Yiğit:tamam verin takalım artık
Yiğit kaskı takar ve sandalyeye oturup kitabı okunaya başladı kitap askeri tehçizatların nasıl yapıldığı ve nekadar dayandığını anlatıyordu
Yiğit:ya biri bana tahta kalemi varsa verebilirmi siyah ve kırmızı olsun lütfen
Kalemleri aldıktan sonra kitaptaki malzemelerin üstüne notlar filan almaya başladı
Şeytan:vay be bu güzel görünüyo
Yiğit aynı fikir...laaaağğğn
Bayram:yiğit iyi misin ne oldu
Yiğit:bu bu o şeytan o nasıl burada ya
Şeytan :aaa o beni göremez yiğit ben senin kafandayım ikinci seviye aşısını yan etkisi a bide eğer iyi anlaşırsak herkes için iyi olur tamammı
Bayram:yiğit orada kimse yok
Bilim adamı:efendim cihaz çıldırdı
Yiğit:tamam tamam beni iki dakka yanlız bırakın ben sakinleşeyim sonrası kolay
Bayram:yiğit eminmisin
Yiğit:abi ben eminim hem sende o sırada şunlara bak (kitabı ona uzatır)
Bayram:tamam ama sadece iki dakika sonrasında geri gelirim
Yiğit:tamam abi a bide bayram abi bu kadar endişelenme erken yaşlanırsın
Bayram:seni varya neyse hadi betler dışarı
Herkes çıkınca yiğit sakin bir biçimde elinde bir bıçak yaptı
Şeytan:pekala anlaşma vaktimi yoksa boşuna beni kafanddan atmayamı çalışacan
Yiğit:önce anlaşmayı duyalım beyfendi
Şeytan:şimdi ben sıkıldıkça manyaklaşıyorum ve ben çok sıkılırım
Yiğit:bilmemmi eee ben ne yapmalıyım
Şeytan:benimle sohbet edeceksin o kadar
Yiğit:peki ben bundan ne kazanacam
Şeytan:kayıp hafızalarını a bide seni delirtmiyecem
Yiğit:peki tamam
Şeytan:bu çok kolay oldu lan
Yiğit:a bide sen şimdi kafamdasın ya içimden konuşsan sen duyarmısın
Şeytan:evet nedenki
Yiğit:şimdi herkesin içinde kendi kendime konuşmak biraz tuhaf o yüzden
Şeytan:tamam
Yiğit:şey şimdi bişey soracam
Şeytan:sor
Yiğit:o insanları neden öldürdün
Şeytan:e beni öldürmek istediler benim tek istediğim dışarı çıkmaktı
Yiğit:peki şimdi sana bişey söyliyecem ama kızma
Şeytan:söyle
Yiğit:ya şimdi sana hep şeytan şeytan demek tuhaf geliyo sana bi isim bulmak lazım
Şeytan:şuan aklındaki o piç isimlerini söylersen ölürsün
Yiğit:tamam tamam peki ozaman metin heh ne dersin
Metin:sevdim eeee şimdi ne yapıyoruz
Yiğit:şimdi bayram abiler gelecek testlere devam edecez sonra serbestiz
Metin:tamam ben şu köşedeki duvarda yürüyecem
Yiğit:yer çeki denen bi kavram var
Metin:(duvara doğru yürür)benim için yok (der ve duvarda yürür)
Yiğit diyecek bişey bulamayınca susar ve dışarıdakilerin içeri girmesini bekler o sırada biraz dinlenir
--------------mertin testi----------------
Mert:pekala hemen pompalıylamı yoksa el bombasıylamı başlıyacaz
İsmet:abim önce şu kasaya bi yumruk at sonra önüne konan eşyaları parçala
Mert:ismail abi ikinci seviyeyim biliyorum ama sadece dayınıklık gelmemiştir dimi ya yani yeni güçler filan
İsmail arkadaki demir sopayla merte saldırır mer ise kendini savunurken ismail durur
İsmail:tebrikler keskinlik baksana titanyum boruyu kestin
Mert:güzeeel buna kılıç el ismini verecem
İsmail:pekala şimdi şu zırhlı aracın içinde robotlar var içeri gir ve parçala onları a bide onlarında silahları var yani dikkat et
Mert:peki ozaman
Mert kaşarak arabanın camından içeri dalar içeride dört robot vardır içeri daldığunda biribe direk dirsek atmıştı ve kafasını ezmişti diğer robotlar ona ateş etmeye başlamıştı
Mert:laaaağn zırh delici mermi ya lan bu acıtıyo aaağh yeter beeeee bittiniz siz
Mert karşısındaki ikiliyi boğazlarından tutmuş ve birbirlerine vurmuştu sonuncuyada tekme atarak sersemletim içeri girdiği yerden dışarı atmıştı oda çıkınca robotun kafasını koparmış ve ismail abinin önüne atmıştı
İsnail:aferin şimdi su keskin nişancıyı bul
Mert:keskin nişancı derken
O sırada mertin koluna isabek eden mermi sağ olsun mer kenara savrulmuştu kendini toplayınca hemen sper aldı
Mert:ciddenmi tank savar tüfeği ismail abi ciddimisin
İsmail:robotlar kolay lokma dememişmiydin buyur a bu arada nişancının yeteneği hız kolay gelsin ben köşede limonata içecem
Mert:banada versene bi bardak
İsmail:şu adamı yakala sürahi senin olsun hadi bakalım
Mert ne yapacağını düşünürken saklandığı yere isabet eden mermi sayesinde gene sersemlemişti mermini geldiği yöne doğru koşmaya başladı koşarken iki mermi daha yemişti ama artık alışmıştı tam bi mermi daha gelirken ondan kaçıp geldiği yöne bakınca birini gördü ve o sırada o kişi kayboldu ve tam arkadan bi mermi yedi yere yapıştı sonrasında aklına gelen bir fikirle beraber oda yukarı çıktı
Mert:bak bilader artık yeter bırak şu silahı teslim ol
Adam silahı yere bırakır ve merte bıçak atar mert bıçaktan sıyrılır ama etrafta be adamı nede silahı bula bilir mert sinirle bir yere vurur ve vurduğu yerde demir borukar görür birini alır ve etrahta koşar ve silah sesi duyar mermider kaçar ve olduğu yerde durur ve boruyu ona doğru fılatır adam boruya bakarken oda aşağı atlar adam tam ona nişan alırten boru patlar ve etraf toz olur o sırada mert nişancıyı yere sermişti ve maskesini almıştı
Mert:düşündüğümden zordu a pardon hadi kalkmana yardım ediyim (yüzüne bakar) bi dakka sen kızmısın
Kız:ne yoksa erkekmi tercih edersin
Mert:ismail abiii ben şimdi az önce bi kıza vurdum dimi
İsmail:evet ama o sana senden daha fazla vurdu neyse hadi gelinde şu limonataları için
Mert:peki a sende gelsene ismail abinin limonataları mükemmeldir
Kız:benim adım gül sürekli sen deme sinirime gidiyo
Mert:peki gül hadi gelde içelim
Mert ve gül limonata içerken mert bir yandanda ismaile bulaşıyordu çünki o eski deneklerdendi ve gücü dokunduğu kişinin o dokunduktan sonra beş dakkika boyunca güçlerini kullanamamasını sağlıyor tabi isterse ve o üçüncü seviye
---------------------melisin testi------------------
Melis:ayşe abla bugün artık o gün dimi yani bende artık ikinci seviye olabilirim
Ayşe:o iş testlerden sonra neyse hadi makineye geçelim
Nelis ve ayşe makineye doğru giderken yolda ayşe melise tonca kızsal soru soruyordu melis ise işine geleni cevaplıyordu makineye vardıklarında melis içeri girdi ve bir elinden çıkardığı kemiği kalkan gibi büyüttü bir elinede kemik mızrak yaptı ve hazırdı makineler ona taş ve demir toplar atıyordu oda vurulmadan ilerliyordu
Ayşe:meliscim eğer seviye onu geçersen saba bu elimdeki aşıyı veririm
Melis:şuan kaçtayım
Ayşe:dört
Melis dahada hızlanarak seviyeleri geçiyordu
Ayşe:hadi bu son seviye halledersen hem ikinci seviye aşısı hemde benden sana yakışıklı çocuk dergisi
Melis:aaağğğh abla ya dikkatimi dağıtma hem zaten son seviye düşündüğümden kolaymış
Derken kalkanı kırıldı yenisini yaparken üç isabet aldı üç kaburgası ve bir kolu kırılmıştı ama pes etmedi ve kendi kemiklerini kaya gibi sertleştirerek önündeki makineye saldırdı ve onu parçaladı
Ayşe tebrikker şimdi dinlen ve sonrasında aşı vakti
Melis:heyt be hele şükür
Melis dinlendikten sonra aşıyı oldu biraz zaman geçtikten sonra başı dönmeye başladı sonrasında ise yere yıkıldı ayşe hızla onun yanına geldi onu yerden kaldırıp yatağa koydu sonra herkesi odadan çıkardı ve melisi incelemeye başladı boynundaki ve kolundaki vazı damarların siyah olduğunu görünce korkmaya başladı ve ona bir iğne daha yaptı bu iğnede ise ismailin kanıyla yapılmış bir yatıştırıcı vardı o damarlar kaybolunca içi rahatlamıştı melisle aralarında üç yaş vardı o yüzden abla kardeş gibiydiler ikiside bu labaratuvarda büyümüş gibiydiker tek fark ayşe başarısız bir deneydi o yüzden onu deneylerde yardımcı olabilecek şekilde eğitmişlerdi ve melise o bakmıştı o yüzden bu durum onun için çok endişe vericiydi biraz zaman geçince melis ayağa kalktı ayşe köşede uyuyordu oda kemikten bi çubukla onu dürttü
Melis:heeeey ayşeee abla uyan bak evlenme teklifi etmek için biri kapıda bekliyor
Ayşe:(yerinden fırlayarak)neee basıl biri ah bekle benim makyajım yok üstelik dişlerimi fırçalamam lazım üstelik birde ....bekle bir dakkika seni küçük fare gel buraya
İkisi biraz dövüştükten sonra sakinleştiler
Melis:şimdi ben ikinci seviye okdummu
Ayşe:biz ona bir buçuk desek
Melis:neden aşıyı oldum a eğer bayılmadan dolayıtsa kafama az öce bir darbe almış olabilirim
Ayşe:melis sana yatıştırıcı vermek zorunda kaldım
Melis:ama ama ben ...
Ayşe:merak etme bir sonraki test günü sana yarım doz daha veririm iki olursun olmaz mı heh
Melis:(üzgün bir şekilde)tamam ama şi di bu buçuk ne işe yaradı merak ediyorum
Ayşe: aslında normalde seni uzak mesafe saldırı yapmanı sağlaması gerekiyordu hadi deneyelim
Melis ve ayşe bir kuklanın önübe geçtiler melis elini kuklaya doğru kaldırdı ve ona sivri sert bir bıçak yollamak istedi ama olmadı
Ayşe:hmmmm buldum elini tabanca gibi yap yonrada ufak mermi gibi bir kemik ateşle bi filmde görmüştüm
Melis o şekilde yapmıştı ve olmuştukuklanın kafasında bir delik oluşmuştu ufaktı ama baya derindi
Ayşe:şimdi bütün parmaklarınla dene
Melis:taramalı mod heh sevdim
Melis bütün parmaklarını açmış ve karşısında duran araca doğru ateş etmeye başladı ses yoktu ve silahların bıraktığı hiçbir izden bırakmamıştı ama araç peltti
Ayşe:pekala tetikçi hanım lütfen dinlenme odasına geçin ve dinlenin
---------------------oğuzun testi-----------------
Oğuz:pekala bu gün ne yapıyoruz
Bilim adamı:hoş geldin oğuz hadi testlere başlayalım
Oğuz:ya tamam da benim moruk nerde heh onu göremedim
B.A: a siz can beyden bahsediyorsunuz o zorunlu emekli oldu
Oğuz:bunun anlamı genelde ya öldü olur yada sadece gitmek istenmesidir o hangisi
B.A:kendi bıraktı ve sebebi ise artık çok yaşlanmasıymış ve sana bu notu bıraktı
Oğuz notu okur notta"salak oğuz sakın ben gittim diye kendini kasma sana gönderilen çocuk benim öğrencim ve bana söylemek istediğin bişey varsa bi notla yolla ve sakın bana verdiğin sözden cayma son seviye olup herkese nekadar güçlü olduğunu göstereceksin yoksa seni özel uşağım yaparım"
Oğuz:hemen teste başlayalım burada ortaya konulan şey benim gençliğim hadi hemen neyi parçalıyorum
B.A:ilk önce tanışalım ben cenk ve can beyin öğrencilerindenim ve seni bu testte saldırı çeşitlerine çalışacağız okey
Oğuz:tamam ozaman en sevdiğimle başlayalım sis bombası
Oğuz ellerini yere uzatır ve bir anda kendi etrafında dönerek yeri patlatır ve etrafta harbiden sanki sis bombası atılmış gibi olmuştur o sırada birisi yukarıyı gösterir ve baktıklarında yukarı doğru çıkan bilr hortum görülür ve kaybolunca bunun oğuz olduğu anlaşılır ve sonrasında oğuz ellerini birbirine yapıştırıp bir patlama yapar ve herkesin gözleri kamaşır bu ise flash bombasıydı şuanki saldırı şekilleri bunlardı
Cenk:pekala bildiğin üzere bu gün elimizden geldiği kadar deneği...
Oğuz:lafını kesiyorum ama bize denek demezsen o kelime beni biraz kızdırıyo ve can dede onlar için genelde özel olanlar derdi
Cenk:peki o zaman elimizden geldiği kadar mutant ı ikinci seviye yapmak istiyoruz bunu bize kara kanat konseyi emretti
(NOT:kara kanat konseyi diğer bir adıyla azrail kardeşliği bu ismi yaptıkları infaz ve katliamlardan dolayı alıyorlar onlar bütün bu araştırmanın başındaki kişiler yani aşıyı bulan kişiler ve çok güçlülerdir bazı dedikodulara göre onlar hiç aşı olmadan kendi kendilerine güçleri oluşmuş kişilermiş ve direk son seviyeylermiş ve onları şimdiye kadar kimse görmemiş)o yüzden senide bir üst seviyeye çıkarmak istiyoruz bu yüzden sana bir görev şuradaki havuzu görüyorsun dimi
Oğuz:evet niyeki
Cenk:peki vinçteki kasayı görüyormusun
Oğuz:evet
Cenk:(eliyle vince işaret verir ve kasa havuza düşer)işte sınavın o kasanın içinde baygınbir vaziyette can bey var ve senden o kasayı sarsmadan ve patlatmadan onu kurtarman lazım a bu arada kilidi patlatırım diye düşünme içeride bomba var
Oğuz:lanet olsun
Oğuz havuza doğru atlar ve kasanın kenarından beri ufak ufak ısı yayarak patlamayı engelliyor bir yandanda kasayı eritiyordu en sonunda içeriden sadece bir kaset çıktı onur yüzeye çıktı ardından ise kaseti oynattı
Kasette can oğuza aferin diyordu ve birde artık ikinci seviye olabileceğini söyledi oğuz sevinçten cenke döndü ve ona güzel bir tekme attı
Cenk:bu niyeydi
Oğuz:beni korkuttun sonra bana yalan söyledin a bide canım istedi
Cenk:neyse hadi şu sandalyete otur
Oğuz sandalyeye oturdu elleri ve ayakları bağlandı sonrasında ise cen ona aşıyı yaptı ve geri çekildi oğuz biraz bekledikten sonra garip sesler çıkararak bağırmaya başladı ardından ellerinden ve ayaklarından ışın çıkmaya başladı ardından ayaklarından çok büyük bir patlama oldu cenk oğuza bişey olacak diye endişelendi ve kenardan özel sakinleştirici tüfeği aldı ve oğuza nişan aldı ama opuz ona sakın yapma der gibi bi bakış attı ardından herşey durdu ve oğuz bayıldı biraz süre geçince oğuz kendine geldi ve kendini bi yatakta buldu yanındaki koltukta cenki görünce önce duraksadı sonrasında
Oğuz:cenk kalk bebeğim bak sabah oldu
Cenk:beş dakka daha
Ooğuz:hadi ama bak kalkmazsan saçını yakarım
Cenk:laaaaağn heh ne oluyo lan
Oğuz:oğuz uyandırma sistemini seçtiğiniz için sağolun neyse hadi teste devam
Cenk oğuzu alıp test odasına gittiler ardından ise karşısına bir duvar ve arkasına zırhlı araç koydu ve bu duvarı ışın la vurmasını istedi ilk başta cılız bir ışın çıktı ardından daha kuvvetli bir ışın çıkarınca cenkin aklına ayaklarındaki patlama geldi
Cenk:oğuz ayaklarından ve ellerinden aynı anda patlama yaparak uçmayı dene sonrasında ise sadece ayaklarını kullanarak havada dur
Oğuz:çok güzel olurdu ama ayaklarımdan patlama çıkamıyo
Cenk:dene hadi
Oğuz denemeden önce ayakkabı ve çoraplarını çıkardı sonrasında denedi ve ellerinden güçlü ayaklarındansa zayıf bir patlama çıktı oğuz bunu baya bi test etti ve en sonunda uçtu
Cenk:pekala bukadar yeter şidi sıradan testlerle devam edelim
------------------cerenin testi-------------------
Ceren:merhaba ecem abla ben gel diiiiiiiim
Ecem:hoş geldin prenses nasılsın
Ceren:iyiyim abla bugün bi üst kademeye geçecekmiyim
Ecem:hayır daha ilk aşamanın sınırına dayanmadın olmaz
Ceren:noooooluuur ya hem en sonki hız rekorumuda geçtim atık uçaklardanda hızlıyım
Ecem:ayakların evet ama yumruk ve tekme filanda çalışmalısın a bide bütün vicudunu titrete bilirsen maddelerin içinden geçebilirsin ama o bi ön aşama şimdilir yumruk çalış tamammı
Ceren:tamaaaam
Ceren kum torbasına geçer ve yumruk atmaya başlar bi süre sonra torba patlar ve oradaki işçiler yenisini asarlar ve cerenin günü bu şekilde devam ederDEVAM EDECEK