Amcamın yanına gittiğimde gülümsedi. Sonra bavulumu alıp arabanın bagajına koydu. Yol boyunca sessizlik hakimdi. Evlerine vardığımızda kapıyı bir hizmetçi açtı. Söylemeyi unuttum amcam bayağı zengin bir iş adamı. Büyük bir holdingin üç ortağından biri.
" Hoş geldiniz efendim. " dedi. İçeri girdiğimizde hizmetçi odamı gösterdi. Teşekkür edip eşyalarımı yerleştirdim. Okul başlayınca yurtta kalmak iztiyordum. Çünkü amcama fazlasıyla yük yapıyordum.
Kıyafetlerimi yerleştirdikten sonra kısa bir duş aldım. Üstüme beyaz sporcu atleti atltına da kot şortlarımdan birini giydim. Saçlarımı kurumaları için açık bıraktım. Yanımda getirdiğim uçurtma avcısını bitirdim. Zaten kitabı bitirdikten bir saat sonra hizmetçi akşam yemeğine çağırdı. Hizmetçiler mutfakta, biz salondaki büyük masada yemeğimizi yedik. Amcam ve yengenim ikiz kız çocukları vardı. Ama onlar Amerika da okuyorlarmış. O yüzden evin en küçüğü ben oluyorum.
Yemekten sonra amcam salonda tv izliyodu. " Amca bir şey konuşabilir miyiz? " dedim. " Ne konuşacağız Ece? " dedi. " Okul başladığında yurtta kalmak istiyorum. Hem size de yük oluyorum. " deyince amcam ufak bir kahkaha attı. " Olur mu öyle şey, hayatta kabul etmem. Lise hayatın boyunca burada kalıcaksın. Yük olmakta nereden çıktı? " dedi. " Bir an öyle hissettimde. " dedim. " Hissetme Ece cim hissetme. Kendi evindeki gibi rahat ol. " dedi. Teşekkür edip odama çıktım. Uykum gelinceye kadar okulumu düşündüm. Acaba hepsi inek tipli miydi?, yalnızlık çeker miydim?, arkadaş edine bilirmiydim? Bilmiyorum belkide farklı bir ortamda olunca insan kendini yabancı gibi hissediyor. Annemle babamı da aramayı ihmal etmedim. Saate baktım on iki olmuş ama gece yarısı on iki yani 24. 00 dı. Uykumda gelice pijamalarımı giyip yattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECE
Teen FictionEce Yılmaz. Çalışkan,zeki,derslerinde başarılı. Sekizinci sınıfı bitirmiş. Tek isteği İstanbul Fen Lisesi. İstanbulda onu bir macera bekliyor...