Saat on iki de uyandım. Maşallah öküz gibi uyumuşum. Neyseki tatildeyiz. Erken kalkmaya alışmam gerek yoksa okul açıldığında çok sıkıntı olur.
Kalkıp üstümü değiştirdim. Yüzümü yıkayıp aşağı indim. Mutfağa gittiğimde boştu. Demek ki kahvaltı yapmışlar. Kahvaltılıkları ve ekmeği çıkarıp kahvaltımı yaptım. Doyunca masayı toplayıp sildim. Tam mutfaktan çıkacakken buzdolabının üzerinde bir not kağıdı gözüme çarptı. " Tatlım amcan ve ben bir aylığına tatile gidiyoruz. Dün söyleyecektik ama unuttuk. Rahat ol ve kendini evinde gibi hisset. "
Bu da neydi böyle!? Şu an temmuzun biri yani ağustos a kadar yoklar. Tam bir ay. İnanılmaz. İstanbul u tek başıma gezerim mecburen. Hem oturduğum siteden de arkadaş edinebilirim.
Odama çıkıp insan içine çıkılacak kıyafetler giyindim. Makyajı sevmezdim. O yüzden işim kolay olmuştu. Ayakkabılarımı giydim. Çıkmadan gözüme bir zarf ilişti. Alıp açtım. Benim bir aylık tüm ihtiyacımı karşılardı. Cüzdanıma parayı koydum ve çantamın içine attım.
Önce büyük bir avm ye girip bir kaç parça kıyafet aldım. Oradan çıkışta küçük bir kafede kahve içtim. Biraz daha gezdim. Elimdekileri artık taşıyamayacağımı düşündüm. Eve geldiğimde bayağı geç olmuştu. Odama çıkıp rahat bir şeyler giydim. Bilgisayardan film izledim. Çok duygusaldı. Çoğu yerinde ağladım. Film bittikten sonra şarkı dinledim. Biraz da kitap okudum. Çok uykum vardı ama kitabın en heyecanlı bölümündeydim. Gözlerim bana ihanet edip kapanmaya başladılar ve gerisi karanlık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ECE
أدب المراهقينEce Yılmaz. Çalışkan,zeki,derslerinde başarılı. Sekizinci sınıfı bitirmiş. Tek isteği İstanbul Fen Lisesi. İstanbulda onu bir macera bekliyor...