YAZIM YANLIŞLARI İÇİN ÇOK ÖZÜR DİLEYEREK OYLARINIZI BEKLİYORUM.
İYİ OKUMALAR.
İkimizde dolmuş gözlerle birbirimize baktık, bana kollarını açtı ama bunu yapmıyacaktım ona alışmamalıydım, bunca sene nasıl dayandıysam şuanda aynı şekilde dayanacaktım.
"Hadi kızım gel bir kere sana sarılıp öpeyim"
Bende istemezmiydim sanki, senin o yumuşacık, sıcak avuçlarının arasına girmek, bende istmezmiydim annem şefkati sanki, ama bunu yaparsam ona bağlı kalacaktım.
"Malesef Hayır"
Diyerek ondan uzaklaştım.
"Kızım tamam benimle kalma sadece senden birşey isteyeceğim, beraber 1 gün geçirelim"
Annecim benim seninle 1 değil bin gün kalırdım ama artık çok geç büyüdüm ben büyüdüğüm gibide yaşıyacağim yani Annesiz, kimsesiz
Ama 1 günden ne olur du ki? Sadece 1 gün, dayanamadım.
"Sadece 1 gün"
"Tamam kızım"
Dedi birbirimize özlem ile sarıldık, ardından beni limuzin'ine bindirerek villa'sına götürdü.
Vay be, ev değil saray, bu benim annemin sarayıydı, bende burda yaşayan küçük hanımdım,
Hayır değildim, güzel olabilirdi ama 1 gün için o kadar sevinmeme gerek yoktu.
Eve öylece bakarken telefonum çaldı.
Arayan Güneş'ti.
"Alo efendim Güneş"
"Nerdesin Öykü, seni arıyoruz hani beraber sinemaya gidecektik ya"
Hay aksi, bugün Güneşe söz vermiştim, ama annemede söz vermiştim, Güneş benim 10 yıllık arkadaşımdı, bu kadın ise 2 günlük annemdi,
"Güneş, ben bugünde gelemiyecem"
"Yaa Öykü dünde aynısını yaptın"
"Güneş, üzgünüm ama bugün çok işim var akşam'da geç geleceğim ama yarın söz tam gün sizinle kalacağım."
"Peki Öykü, yine sana inanıyorum, yarın tam gün bizimlesin unutma, ben seni yurtta idare ederim, kendine iyi bak, birşey olursa ilk beni ara"
"Tamam canım"
Dedim, telefonu kapattım,
İçeri girmiştik, içi dışından bin kat güzeldi, ağzım açık bir şekilde evin içine bakıyordum,
Songül yani annem beni dürttü,
"Hadi kızım gel odana gidelim"
"Peki"
Yukarı çıktık, binlerce kapıdan biri açıldı, benim odam olacaktı bu, oda çok güzeldi,
Duvar kağıtları, Yumuşacık yatak, bana ait bir dolap, dolabın içinde binlerce bana göre elbise,
Çok güzeldi, zenginlik nasıl güzel birşeymiş be,
"Kızım hadi giyin gel kahvaltı yapalım,"
"hı, hı"
Binlerce elbise, hangisini giysem, aralarından turuncu tulumu alıp giydim.
Sonra aşağı indim,
Koca bir masa üzerinde yok yok. Salam, sucuk, sosis, bal , süt, yumurta, reçel, tereyağı, say say bitmez,
"Kızım gel otur"
"Oo sofrada kuş sütü eksik sadece"
"Yok kızım bak karşında kuş sütüde var,"
Gerçekten de çok değişik bir an yaşamıştım.
Çok açtım ama yemeklere bakınca doyuyordum.
Yemek yedim, sonrada Anne demeye alışmadığım o kadın bana,
"Hadi kızım ben kendi odamdayım, oraya gel beraber uyuyalım,"
Gelmez miyim, senden önce koşarım annem,
"Peki"
Yukarı çıktım, her odaya girip çıktığımda sonunda bulmuştum onun odasını, oda beni bekliyordu zaten,
"Kızım gel yanıma yat bakalım"
Yanına uzandım ,
Oh be, ne rahat yatakmış, kuş tüyünden yapılmış gibi,
"Sana masal anlatacağım"
"Peki"
"Bir varmış bir yokmuş..........."
Uykuya dalmışım, uyandığımda Annemle sarılmış bir şekilde yatıyorduk, Ah annem benim ne güzel uyuyor, ona daha çok sarılarak güzel uykuma devam ettim.
