Çok uzun süredir yoktum. Biliyorum biliyorum paylaşımlarımı biraz aksatmıştım ama artık yeniden yepyeni bir projeyle sizlerleyim. Sizlerin vote'ları ve yorumları benim için çok önemli. Biliyorum kocaman bir 'Ömer Tahir' ailesi olacağız. Sizleri seviyorum🌹
Ya zaman çok uzun ya da ben şuan baya baya öldüm. Başımdaki tonluk ağrıya bakılacak olursa sanırım diğer dünyanın şu bilinmez vadilerinden birine düştüm. Bir dakika ya... Ben madem öldüm o zaman nerden geliyor bu saçmalama... Telefon sesi mi o? Demek diğer dünyada da hatlar geçerli... Şurdan hayrına biri annemi arayabilir mi? Milyon yıl oldu görüşmeyeli... İyi de bu telefon madem diğer dünya hatlarıyla bağlantılı çalışıyor kim kesiyor bunun faturasını... Bunun faturası kesiliyorsa kime yazılıyor bu fatura arkadaş... Tamam tamam... İyice delirdim abicim ben. Kafayı yedim. Sıyırdım ya bildiğin. Hayır daha kaç defa anlatmam gerekiyor.
"Neyi kaç defa anlatmam gerekiyor Kime anlatmam gerekiyor?"
Bir saniye hatlar karıştı. He hat diyorduk. Faturası da vardı bunun. Ben kiminle konuşuyorum? Kim var da konuşuyorum. Bak hala konuşuyorum!
-Ömer! Ömer!
Aaa... Demek tabutta sarsıntılar var. Her Ömer deyişlerinde iki metre daha toprağın altına gömülür gibiyim. Sanki tanıdık gibi bu ses ama çıkaramıyorum...
-He...he...
Bak cevap veriyorum hala ismimle sesleniyor. Ne derdi varsa anlatmıyor ki...
-Demek bana kesiliyordu o he! Vay vay vay...
-Abicim ne diyosun? Ne kesilmesinden bahsediyosun sen?
-Emre? Oğlum senin ne işin var burda! Sende mi öldün!
-Oğlum yine ne saçmalıyosun sen! Nerelerden koptunda geldin! Bugün parti günü ya hani... Doğum günü için Sinem'e söz verdin... Hani benim hiç haz etmediğim...
-Hee... O bugün müydü ya?
-Hı hı
-Ya Emre, beni bi rahat bırak uyuyayım ben ya... Bak şu yastığın güzelliğine bir bak... Ne kadar masum, nasıl sevilesi.. Baş ağrısına birebir. Hem doktor dedi ki kullansın günün 24 saati, karışmayın evlada.
-Ömer... Ya kalk ya da parti için bütün hazırlıkları kendin yapmak zorunda kalırsın. Buna da doktorun bir çözüm bulur orasını da düşünürsünüz he nasıl fikir?
-Sen nasıl birşey oldun, nasıl bir evlat oldun ya! Ben sana böyle mi öğrettim! Nerelerden hayrına çalıştında geldin oğlum sen?
-Hayrına çalıştırıldığımız günlere say. Bak ben şimdi aşağıya iniyorum. Sen de birkaç saate hazırlanmış ol. Ayrıca odan çok pis kokuyor. Bilmeni isterim dostum banyo s...
Lafını bitiremeden yüzüne yastık fırlattım. Nasıl bir insan evladı oldu bu anlam veremiyorum doğrusu. Benim evimde bana ahkam kesiyor ... Ben sana bunun hesabını sormaz mıyım? Hesap demişken... Şu yatak bırakılır mı be... Şunun asaletine vurulduğum... Bunun hesabını kim ödeyecek! Ayırdılar bizi... Zalim evlatlar. Neyse neyse seninle daha sonra yeni bir randevuya "hayır" diyemeyeceğim kesin ama şimdilik ayrılmamız gerek.
Hadi yataktan kalkayım kalkmasına ama o partinin olmasını hiç istemiyorum. Ne yalan söyleyeyim aslında öylesine geçiştirdiğim bir olaydı ama işlerin bu noktaya gelebileceğini hiç düşünmemiştim.
Doğrusu bu geceyle alakalı içimde kötü bir his var . Evet herkes Ömer Tahir'den korkuyor olabilir fakat benim takıldığım insanlar belli. Onun dışına çıktığım pek az görülür. Emre benim candan öte dostum olduğu için onunla kendim olabiliyorum fakat bu sadece ev içerisinde geçerli. Dışarı çıktığımızda sanki o evde yaşanılanlar hiç olmamış gibi davranıyoruz. Çünkü öyle gerekiyor. Her an her şekilde zaafınızı kullanıp bunu size karşı kullanacak tilkiler çok fazla geziniyor ortalıkta. Ve bizde tetikte oluyoruz. Bir Ömer Tahir kolay yetişmiyor...
***
-Ömer! Hadi oğlum kızlar geldi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖMER TAHİR
Mystery / Thriller"Fe eyne tezhebun! " sahi Ömer Tahir. Bu gidiş nereye? Bu nizam bu kainat sence de Rabbine bir davet değil mi? Sen ki onca şey yaşamışken... İnan mıyor musun? Ümitvar eden Rabbinin seni affedeceğine? Tövbe kapısının her daim açık olduğunu bildirsed...