Etrafta yine bir telaş içerisinde koşanları görürken herkesin iş için gittiğinden emin olunca babamın beni görmemesi için gizlice saraydan çıktım. Annem ben küçükken ölmüştü 6 kız kardeşim ve babamla beraber yaşıyordum. Babam okyanusun kralıydı ve birçok özel gücü vardı. Benimde birkaç güce sahip olduğumu biliyordum ama ne bu zamana kadar kullanmıştım ne de kullanmayı biliyordum. Yani normal bir deniz erkeği gibiydim.
Her zaman denizin yüzeyindeki hayatı merak ediyordum. Gidip görmek insanlarla tanışmak istiyordum. Hep yaptığım şey yüzeye çıkıp etrafı izlemekti ta ki jungkook'u görene dek.
Jungkook denizin kıyısında ailesi ile yaşıyordu. Öyle küçük bir evde değildi bizim sarayımız gibi bir evdi. Jungkook ise yeryüzünün prensiydi. Ailesi kral ve kraliçe olmanın yanında çok iyi insanlara benziyorlardı birkaç kere görmüştüm ehe.
Öğrendiğim şeylere göre Jungkook 20 yaşındaydı. Benden 2 yaş büyük olmasını hiç sıkıntı etmiyordum bile benim tek istediğim şey onunla beraber olmaktı.
Babam tarafından kaç kere yüzeye çıkarken yakalanmıştım ve babamın bana her zaman dediği şey insanlar kötüler oluyordu.
Annem insanlar tarafından öldürüldüğü için babam yıllardır insanlara karşı kin tutuyordu ve bende ne zaman ona her insanın kötü olmadığını anlatmaya çalışsam azar işiten ben oluyordum.
Şimdi gelelim Jungkook'u ne zaman nerde gördüğüme.
Ailemin en küçüğü ve tek erkek çocuğu ben olduğum için her zaman bana karşı ayrı bir ilgi olurdu tek sebep en küçük olduğum değil benden büyük ablalarımın sahip olamadığı güzelliğe ben sahiptim ve okyanusun tek güzel sesliydim. Babaanemin dediğine göre sesimin güzelliğini annemden almıştım. Annem ölmeden önce herkese güzel şarkılar söyler günlerinin iyi geçmesini sağlarmış. Babam annem öldükten sonra tüm okyanus canlılarına şarkı söylemeyi yasaklatmıştı. Bazen gizlice şarkı söylerken balık arkadaşım Mochi de bana eşlik ederdi. Her neyse.
Babaannem bize hep yeryüzü hakkında hikayeler anlatırdı. İnsanlar denilen canlılar iki bacaklarıyla haraket ettiklerini kardeşlerimle hep merak ederdik ve bize denilen şey hep aynı olurdu. 15 yaşımıza gelmeden yeryüzüne çıkamazsınız.
En büyük ablam 15 yaşına gelince yeryüzüne çıkmıştı ve döndüğünde gördüklerini heyecanla anlatıyordu. Sonunda ben de 15 yaşına varınca yeryüzüne çıkma vaktim gelmişti.
Hava fırtınalıydı ve çıkar çıkmaz bir geminin batmak üzere olduğunu görmüştüm. Jungkook fırtınayla boğuşurken yüzündeki endişeyi görünce kalbim yerinden çıkacak gibi olmuştu. Çok geçmeden gemi batmıştı. Jungkook'ta denizin karanlık sularında boğulmak üzereydi. Var gücümle yüzüp Jungkook'u kucağıma almıştım ve kıyıya çıkarıp uyanana kadar yanında beklemiştim. Aniden birkaç kızın geldiğini görünce tekrar suya girmiş bir kayanın arkasında onları izlemiştim.
Jungkook uyanmıştı ve onlara teşekkür etmişti oysa ki onu ben kurtarmıştım.
O günden beri hergün Jungkook'u görmek için yeryüzüne çıkıyordum. Tanrıdan tek isteğim insan olup Jungkook'a yakın olmaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Mermaid;;TaeKook•
Fiksi Penggemartaehyung bir deniz erkeğiydi ve insan olan jeon jungkook'a aşık olmuştu. [bxb] #angst Deniz Kızı Ariel filminin Taekook uyarlamasıdır. @dragonxbae
