İnsanlar iste çok görmemek lazım bide teyze anne yarısı derler öyle birşey yok bana yedi kat yabancıydı artık ama caresizdim küçüktüm ne dese yapmak zorundaydım çünkü bizim gidecek bi evimiz yoktu annemin aldığı paraylada uzun bir sure daha baska bi eve cikamiycaktik... Günler geciyordu okul devam ediyordu ve okulda hoşlandığım bir cocuk vardi ayni sınıftaydık ama etrafımdaki diyer insanlar gibi o da bana acayip bakıyor beni küçük görüyordu ben simdiden başlamıştım hayatan dıslanmaya ama pek umursamiyordum o beni sevmese bile ben onu seviyordum çocuk aklı iste simdiki aklım olsa beni sevmeyeni ben hic sevmem herkesin çocukluğunda olmustur platonik aşklar :).. Bir sabah okula uyandım tekrardan beden eğitimi dersimiz vardı bugün ve benim yine esofman takımım yoktu aglamaya başladım annem pijama takımı gibi bisi çıkardı giydirdi bana ustumdeki olur sanmıştım okula gittim oyle sabah ilk iki dersti beden eğitimi okulum bahçesine girdim benle dalga gecmeye başladılar gülüyorlardı "salak pijama takımı giymiş" diye bağırıyorlardı o kadar zoruma gitmistiki kaçtım okuldan bilmediğim bi sokağa girip saatlerce ağladım "geri gitmek istiyorum eski okulumu özledim ordaki insanlar böyle degil" diyordum kendi kendime iç çeke çeke ağladım o hayranı olduğum çocuk bile bana gülmüştü "emre" ydi adı... O gün okul dağılana kadar girdiğim o ıssız sokaktan çıkmadım. Herkes gittikten sonra eve gitmistim. Teyzem her zamanki gibi bana ev işlerini yaptırıyordu çocuğunun mamasını evinin ışını sobasinin külünü bile ben döküyordum yetmiyormuş gibi bağırıp cağriyordu içten içe canım cok yanıyordu ama belli etmiyordum artık çaresi yoktu mecburdum katlanmak zorundaydım... Akşam annem eve geldiğinde okula gitmek istemediğimi söyledim annem "niye" kızım diye sordu bense ağlayarak olanları anlattım bi anlığına sustu sonra "ben sana o esofman takımını alacagim sen merak etme kızım" dedi. Artık hevesim yoktu alsada olurdu almasada... durdum ve şöyle dedim anneme " allah sabredenlerin yaninda degil mi? Anne" annemin gözleri dolmuştu küçücük kızının evcilik oynaması gerekiyorken sabretmeyi öğreniyordu küçücük yüreğiyle annem şöyle dedi "tabbiki sabredenlerin yanında rabbim yeterki sen sabretmesini bil o herşeyin güzelini layık görür sana sen bol bol dua et" dedi. O günden sonra her gün uyumadan önce o minik ellerim rabbime açılıyordu ve cok iyi geliyordu bana dua etmek şükrediyordum iyiydim iyi olacaktım bu zor gunlerimiz bitecekti ve ben içimdeki umudumu asla kaybetmiycektim....
NOT:( kaybetmedimde suan bile ne yaşarsam yaşayım umudum hep benimle bugün olmasa elbet bir gun mutluluk benim olacak ... )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIMIN ZEHRI
Non-Fictionİlk askı babası olan ve babasının bile.onu hayal kırıklığına uğrattığı hayata... hayata tutunmaya çalışan küçük ama sevgi dolu bir kız'ın hikâyesi..