'Perde2'

13 3 0
                                    


İyi okumalar...

  "Se-sen osun ama nasıl" diye kelimeler ağzımdan istemsizce çıkmıştı. Araftaki Ateş ise bana hem sinirli hem şaşırmış bir ifade ile bakıyordu. Korkmalı mıyım?? Evet kesinlikle ama benim o arkamdaki adamdan kaçmam gerekti.
"Sen kimsin" demişti. Sesi bariton kadar sert , bir araştırmacı kadar şüpheci, bir polis kadar da önlem almaya yakın şekilde çıkmıştı. Nasıl yaptı demeyin bende bilmiyordum.
Korkum o kadar fazlaydı ki konuşsam kekeleyecektim ama konuşmasam kesin o adama verirdi.

"B-ben anlatacağım ama lütfen önce şu adamdan kurtulmama yardım et" dedim sadece yalvaran sesimle.

Bana bir deliymiş gibi bakan adama hak veriyorum aslında gece yarısı kim evine gelen birine yardım etsin ki!! Saç diplerime, parmak sinir uçlarıma kadar korkuyorum aslında şu an. Belki değişik gelebilir ama biraz da heyecan vardı. Ama nedenini sonra söylerim eğer burdan kurtulursam.

Bal rengi gözleri üstümde iyice şüpheli şüpheli gezindi ama o sırada asla sertliğinden birşey kaybetmemişti.
" Hangi adamdan bahsetiyorsun " dedi. Ama ben korkudan ölmek üzereyim yani biraz anlasa nolur ki o çatık kaşları ile bakması kolaydı tabii!.

" LAN!! Nerdesin daha yeni bu bok deliğine girdin" bu ses ne benden ne de ondan çıkmıştı. Bu ses peşimdeki Harun denen adamdan gelmişti.

" Allah aşkına sesiz ol gönder onu burdan. Bak sonra anlatıcam lütfen " derken resmen yalvarmıştım. Onu burdan göndermesi lazım. Ben Harun'un eline gidemezdim.

Ben ne olduğunu anlamadan sert kollar beni belimden tutuverdi. Hayır Allahım beni ona veremez vermemesi lazım. Elinden kaçmaya çalışıp" hayır verme ona beni " diye bağırmaya başladım. Sesim yarıda kesilmişti çünkü güçlü ve uzun parmaklar ağzımı kapatmıştı.

" Eğer susmazsan vericem" dedi. O üç kelimeyi o kadar sert söylemişti ki olduğum yerde kalakaldım. Sadece başımı sallayarak tamam dedim. Bilhassa burada korkudan altıma edebilirim.
Bağırmayacağımdan emin olduktan sonra parmaklarını çekip kapıyı açtı. Bu adam ne yapıyordu Allah aşkına diye düşünmeye kalmadan beni yerimden hoplatan o sesi duydum.

"Gece gece ne bağırıyorsun lan" diye bir bağırmıştı ki yerimden sıçradım. Bu nasıl diyafram lan! Tamam gönder dedikte öldür demedik be. Sonra onun sesini duydum.

" Bir kız vardı abi buraya girdi de ona bakıyordum" dedi Harun. Ama daha demin bağıran o değilmiş gibi sesi bir yerlerine kaçmıştı galiba.

"Yürü git lan! Başlatma kıza da sana da " diye yine bağırdı kurtarıcım. Sonra beni mutlu eden o sesi duydum. Ne mi? Ayak sesleri. Harun tıpış tıpış gitmişti işte. Yaşasın diye sevinesim var ama olmuyor işte.

Araftaki Ateş gelip kolumdan çekiştire çekiştire bir odaya soktu. Ben ise sesimi çıkarmadım. Adam bir kere haklıydı hemde o p'çi gönderdi. Ne dese haklılık payı yüzde yüz yani. İçeriye baktığımda iki tane karşılıklı koltuk bir tane duvara monteli dev bakın altını çiziyorum dev bir televizyon vardı. Ha birde küçücük bir halı. Sanki konmak için konmuş birşeydi.
"Otur" dedi bana bakarak. O nasıl bir bakmak hemde karşımdaki insan Araftaki Ateşti. O ünlü ama hakkında ismi de dahil hiçbir şey bilinmiyor. Sokak dövüşü yapıyor ama ringlere girdiği oluyor. Adam dünya boks şampiyonu hemde 5 kere üst üste!!
Daha ben oturmadan o bir koltuğa dik bir şekilde oturdu. Sonra o bal rengi gözlerini üstüme dikip öylece baktı. Anladığım kadarıyla oturmamı bekliyor. Gidip bende karşısında ki koltuğa oturdum. Aman ben ne kadar da yorulmuşum öyle.

"Anlat" bu mu yani tek kelime ile mi hayat yaşıyor bu adam! Ama sen neden bu kadar sert konuşuyon ki !! Benim rahatlamam gerekirken daha çok stres oluyorum. Gözlerine bakıp konuşamayacağımı anladığımda yerdeki düz siyah halıya gözlerimi dikip anlatmaya başladım.
"O kovaladığın adam ne zamandır benim peşimdeydi. Hep kaçtım ama bugün beni gördü bende kaçtım yine."diye özet geçmeyi planladım ama bizim adam meraklı çıktı galiba!

"Neden peşinde" dedi. Ama bakın dikkat çekmek isterim bir kelime iken iki kelime oldu. Ses tonu ise hala sertliğini koruyordu.

"Harun pisliği uyuşturucu satar. Bana da sattırmak istedi ama ben yapmadım sonra tecavüze kalkıştı
a-ama ben kafasında de-demirle parçaladım so-sonra..." derken gözlerimden akan yaşlar ile hıçkırıklar karşıtı geceye. Yaşadıklarım bir bir gözümün önüne gelirken olanları düşünmemek adına gözlerimi sımsıkı kapattım. Bu benim bi nevi kaçış yolumdu.

Biraz zaman geçtikten sonra gözlerimi aralayıp ona baktım. Gözlerini dikmiş öylece halıya bakıyordu. O sert dediğim halleri vardı ya onlar bunun yanında hiç gibiydi. Biçimli kalın kaşları tek çizgi halinde çatılmış , dik oturuşu yayvanlaşmış, gözleri yok olurcasına kısılmıştı. Acaba ne düşünüyor??

"Peki ailen , yani onlar biliyor mu" dedi. Bu adam çok özel sorulara girmişti. İşte bu olmamıştı. Bir yardım etti diye hayatımı öğrenmek zorunda değildi.

"Kusura bakın ya da bakmayın yardım ettiğiniz için hayatımı size açamayacağım" diye çıkıştım. Bir an o kısık gözlerini bana çevirdi orda gördüğüm sadece şaşkınlıktı. Böyle çıkış beklemiyor olabilir ama konu benim sınırlarım olunca kimseyi dinlemez çıkışırdım. Ailem ise benim o ince çizgi dediğimiz yerdi.
Şimdi demeyin sert olabiliyorsun o adamdan niye kaçtın diye. Ben sevdiklerim için sert olurdum. Uyuşturucu satardım kendim önemli değildim o uyuşturucu masumları zehirliyor. Emin olun masumlar benden daha önemli.

O bişey demezken ben ayağa kalkıp "teşekkür ederim bu gece için" diyip kapıdan çıkacaktım ki tanıdık sıcaklık bu sefer kollarımda gezindi. Evet beyefendi kolumu tutmuştu. Tutmaktan çok sıkar gibiydi aslında.

"Sana ailen dedim" dedi ama resmen tıslamıştı. Bu nasıl bir şey ya. Adamın herşeyi sert sanki!!

"Anlatmak zorunda değilim tamam mı " diye diklendim. Bende ki eşek cesareti sakın denemeyin. Sen neden elin boksörüne diklenirsin ki Adal.

"Sana soru sordum " diye bir bağırdı kulaklarım yok artık. Neden bağırırsın ki belki önemli belki özel. Lanet olsun ben daha olanları kabul edemezken ona nasıl sesli söylerdim ki!! Siyah gözlerim dolmaya başlamış ve akıyorlardı.

"Lanet olsun öldüler tamam mı? Yoklar bana yardım edecek kimse yok . Aldıysan cevabını bırak ben gidicem" diye bağırdım. Tabisi benim bağırdığım onunkinin yanında sinek vızıltısı gibiydi ama olsun. Sinekte küçüktür ama mide bulandırıcıdır demi!! Ama bu benim kolumu neden bırakmıyor ki!

"Hiçbir yere gitmiyorsun o adam kapıda bekliyordur seni kal bu gece burda " dedi ama sesi kısıktı evet kısık sesle konuşmasına şaşırırken birde dediğine şaşırdım. Ne dedi o burda mı kal dedi.

"Gerek yok " dedim içime kaçmış sesimle ama beyefendi beni duymazdan gelip bir odaya girdi. Bende kapının orda orta direk şaban gibi kalakaldım. Tam peşine gidecekken o kapıdan çıktı elinde bir yastık birde yorgan vardı.

"Al bunları içeride yat. Sabah bakarız ne yapacağımıza" dedi ve umarsızca çıktığı kapıdan tekrar girdi.

Şaka mu bu ya. Ben tanımadığım birinin evinde kalıcam. Aslında birazcık tanıdık hatta o baya baya ünlü biri. Ben olaylara daha yeni yeni uyanıyordum. Yapacak bişey olmadığından koltuğa yatıp üzerime yorganı çektim. Bakalım yarın başımıza daha neler gelecek!??!!

İyi geceler
Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum. Sizce kurgu nasıl??

Seviliyorsunuz
😍😘😘😍

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 01, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AiakosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin