fillie( iki genç kişinin hayatının bir anda değişmesi )

SNOWBALL

Finn:
Hayır.  Yoksa ben . Ben millie'yi sorgusuz sualsiz aldatmakla suçladım. 

Ama yoksa millie beni aldatmıyorsa?

Hayır millie beni aldatmaz. Sadece olayı yanlış anlamış olabilirim.

Şimdi ne yapabilirim?

Buldum !

Millie'ye gitmeliyim.

Millie

Hazırlanmaya başladım. Elbise bana uygun değildi.Gizlice evden çıktım. Evet bu gizlice kaçma işlerine alışmıştım.

Ve bize parti için elbise yapan kişiye gittim.

İçeriye girdim.Kadın bana gülümsedi.

-millie! Hoşgeldin.

İsmimi hatırlıyordu. Ona bileğini gösterdim

-bunlara uygun bir elbisen var mı?

-var *hafifçe gülümser *

İçeriye girdi ve elime bir poşet verdi. Ve elinde bir kutu daha vardı.

-bu kutu ne ?

-sana birşey vereceğim.

-neden ki ?

-millie kızım sen bana gençliğini hatırlatıyorsun. Bir çocuk vardı hoşlandığım. Bir yanlış anlama yüzünden benden ayrıldı ve bende kendime zarar verdim.Ama onunla kavuşamadım.

Senin yaralarının nedenini bilmiyorum. Ama bu yaralar bana beni hatırlatıyor.

Ve bu kolye senin için.

Kolye. Çok güzeldi ve bilekliğim gibiydi. Siyah bir renkteydi ama ortasında bir dolunay vardı. Detayları belli edilmişti.

-birşey soracağım.

-efendim yavrum?

-bana hazırlanmakta yardım eder misiniz ?

O an gülümsedi. Ve kollarını sıvadı

-yıllardır bunun gibi birşey bekliyorum.

Hemen elbisemi giydim. Kollarım belli oluyordu. Ve çok güzeldi.

-onları saklamayacağız dimi ?

-beni ben yapan şeylerden kaçamam.

Siyah ağırlıklı bir makyaja başladık. Rujum ise siyah değildi. Biraz parlatıcı sürmüştük. Pek birşey sürmedik. Gözlerim ise siyah siyahtı. Kolyemi taktım. Bileğimde ise hiç çıkaramadığım bilekligim vardı. Bana hediye edilen.

Aynaya baktım. Siyah elbisem. Kolyem. Bilekligim. Ve bileğimdeki yaralar. 

Artık hazırdım.

Finn:
Hemen oradan çıktım. Üzerine birşey geçirmeliydim. Valizimi açtım. Ve içindeki tek temiz kıyafetim:

Takım elbise mi ?

Üzerine onu geçirdim. Hemen bir uçak bileti aldım. Ama en hızlısını aldım. Yarım saate millie'nin yanında olurdum. Hemen uçağin anonsu yapılınca uçağa bindim.

Millie:
Baloya doğru gidiyordum. Finn. Onunla gitmek istedim. Ama olmadı işte. Bir anda ortaya çıkacak hali yok.  Hatta beni bir anda affedecek hali hiç yok.

Kapıya vardım. İçeriye girmeli miyim ?

Evet. Güçlü olmalıyım. İnsanların ne düşündüğü önemli değil. Benim ne düşündüğüm önemli.