-Jimin... S-sen ciddi misin?
Jimin: Evet... Ama istemezsen seni anlarım...Düşüncelerimi gözden geçirdim. Bu ne zamandır kendimi sorguladığım bir konuydu. Birkaç gün önce kavgalı olduğum kişiden hoşlanıyordum. Ama evet, ben de onu seviyordum.
-Jimin ben, ben kabul ediyorum.
Jimin: Gerçekten mi?Yüzünde oluşan gülümsemeyi görünce bende gülümsedim.
-Evet!
Beni kendine çekip sarıldı. Ben de kollarımı beline sardım. Mayıştırıcı bir kokusu vardı. Bunun parfüm olmadığına emindim. Hayatımın en doğru kararını vermiştim.
Jimin'in ağzından
Jennie teklifimi kabul etti! Dünyanın en mutlu insanı ben olabilirim!Onu hızlıca kendime çekip sıkıca sarılınca o da minik ellerini belime doladı. Boynuna gömülüp özlediğim kokusunu tekrar tekrar içime çektim.
Jimin: Beni dünyanın en mutlu insanı yaptın Jennie.
Lisa'nın ağzından
Odamda müzik dinlerken telefonumun çalmasıyla korktum. Arayan kişiye baktım. Bilinmeyen numaraydı.-Alo?
-Lisa?
-Siz kimsiniz?
-Ben Yoongi.Nedense ismini duyunca midemde bir şeyler hissetmiştim.
-Ah, Yoongi, sen olduğunu tahmin etmemiştim.
-Ben olsam ben de etmezdim.
-Kkk.
-Ee kim olduğumu düşündün?
-Takıntılılardan biri.
-İsim ver isim.
-Chanyeol.
-Kkk.
-Ee aramanı neye borçluyum?
-O gün akşam-
-O akşamı unutsak?
-Peki tamam. O gün akşam numaranı isteyememiştim. Jisoo'dan numaranı alınca kaydet diye arıyım dedim.
-İyi yapmışsın. Neyse ben, kapatıyorum o zaman.
-Peki. Görüşürüz.
-Bay.Telefonu kapatıp masaya koydum ve yatağa atladım. Gözlerimi kapatıp düşünmeye başladım. Neden Yoongi kimseye göstermediği tavrı bana gösteriyordu? Onun için birşey ifade edecek biri olamazdım. Geriye tek bir seçenek kalıyordu. Bunu ise düşünmek istemiyordum.
Odadan çıkıp merdivenleri indiğim anda kapı çaldı. Koşup açtığımda karşımda yine beklemediğim birisi vardı.
-Jungkook?
Jungkook: Merhaba Lisa. Chaeyoung evde mi?
-Evde de, napacaksın?
Jungkook: Biz Chae ile-
Chae: Aaa Jungkook ne zaman geldin!
Jungkook: Selam Chaeyoung.Chae gidip Jungkook'a sarıldı. Noluyo burda yaw?
-Hayırdır karşim siz?
Chae: Biz sevgiliyiz.
-Yuh aq bu şimdi mi söylenir!
Chae: Sussana salak. Tüm mahalle duydu.
-Ya sen niye sevgili olduğunuzu söylemiyon yavrum?
Chae: Zaman mı buldum da söyliyim?
Jungkook: Lisa, biz Chae ile biraz dolaşıcaz.
-Eve gelince konuşucaz bu konuyu Bayan Chaeyoung...Gittiklerinde ben de arkalarından kapıyı kapattım. Yuh ama yani Chaeyoung bile sevgili yapmış niye benim hala sevgilim yok?
Mutfağa gidip dün akşam yediğimiz pizzadan kalan son dilimi mideme indirdikten sonra merdivenleri çıktım ve odama girdim. Telefonumu elime alıp Yoongi'yi kaydettikten sonra müzik dinlemeye devam ettim.
Taehyung'un ağzından
Telefonumdan Jisoo'nun fotoğraflarına bakıyordum. Asi güzelim benim. O geceki hali gözlerimin önünden gitmiyor.Jisoo'ya mesaj atacaktım. Pek fazla Instagram'a girmediğini biliyordum. Bu yüzden bir umut girmiş olmasını diledim.
DM
taelien: Hey Jisoo!
taelien: Selam.
taelien: Naber?
jisuchu: Selam Tae.
jisuchu: İyi sen?
taelien: İyi. Napıyorsun?
jisuchu: Televizyon başında çaresiz çilekli yoğurt bekliyorum. Sen napıyorsun?
taelien: Hiç. Şu an kapatmam lazım sonra görüşürüz.
jisuchu: Hoşçakal.
(Görüldü)Telefonu kapatıp pantolonumun arka cebine attım ve evden çıkıp markete doğru gittim. Markete girip dondurucu bölümüne gittim ve iki paket çilekli yoğurt aldım. Birkaç çikolata da aldıktan sonra kasaya gittim. Kasaya parayı verip marketten çıktım. Kızların evinin önüne gelip zili çaldım. Kapıyı Jisoo açtı.
Jisoo: Tae? Burda ne işin var?
Elimdeki poşetleri kaldırıp gösterince yüzünde bir gülümseme oluştu. Bu gülümsemeyi hergün görmek için nelerimi vermezdim...
-İçeri geçmeme izin vericen mi artık?
Jisoo: Ah, tabi, tabiki buyur geç.Elimdeki poşetleri alınca ben de içeri geçip salondaki büyük koltuklardan birine oturdum. Bir süre sonra elinde poşetlerle o da salona geldi.
Jisoo: Madem aldın sen de yiyeceksin.
-Şu an geçen akşamki gibi cool değilsin...Üzgün bakışlarını bana çevirince sırıttım.
-Daha çok şirinsin...
Gülümseyince sırıtmam daha çok arttı.
-Cidden ruh halinin ortamdan ortama değişmesinin sebebi nedir?
Jisoo: Bilmiyorum. Ben sadece her yerde içimden geldiği gibi davranıyorum. Bunu bana ilk söyleyen sen değilsin.Dediği şeye kafa sallayıp önüme koyduğu çilekli yoğurdu yemeye başladım. Gözlerim televizyona kayınca şoka uğradım.
-Çizgi film mi seyrediyordun? Hem de Bugs Bunny?
Jisoo: Evet. Bir sorun mu var?
-Ben buna bayılırım! Ne sorunundan bahsediyorsun?Arkama yaslanıp izlemeye başladım. Çilekli yoğurtlarımızı bitirince aldığım çikolataları yemeye başladık bir yandan da sohbet ediyorduk.
-Burnun çilekli yoğurt olmuş. Kkk.
Jisoo: Senin ağzının kenarı. Kkk.
-Hani neresi?
Jisoo: Bu taraf.
-Hani ya?Ben beceremeyince Jisoo elini yüzüme getirdi ve ağzımın kenarını başparmağıyla sildi. Tam elini çekerken parmağı dudaklarımın kenarında durunca ikimizin de bir anlık gözleri birbirimizin dudağına kaydı. Hemen toparlanıp aynı anda ayağa kalktık.
-Şey ben, benim gitmem lazım...
Jisoo: Tabi tabi, nasıl istersen. Ben seni uğurliyim.
-Saol.Kapının önüne gelince bakışlarını gözlerime dikti.
Jisoo: Ben, herşey için teşekkür ederim.
-Çilekli yoğurt ve çikolatalar için mi? Pff, o kadar önemli değil.
Jisoo: Hayır, yani kısmen onun için değil. Kızlar dışında biriyle daha önce hiç bu kadar eğlenmemiştim, saol.
-Ne demek, ne zaman istersen, ben yan binadayım.
Jisoo: Buna sevindim.
-O zaman, görüşürüz.
Jisoo: Görüşürüz, Tae.Bizim eve girince kapının önünde mutluluk dansı yapmaya başladım. Beni gören Yoongi hyungun napıyo bu mal bakışlarını umursamadan aynı şekilde odama çıkıp yatağıma atladım. Kesinlikle hayatımda tanıdığım en mükemmel insanla hayatımın en mükemmel gününü geçirmiştim.
———————————————
Bir günde iki bölüm. Belki bir bölüm daha gelebilir beklemede kalın. Bu bölümde Jenmin çiftimizi birleştirip Taesoo çiftimizi ağırlıklı yaptım. Umarım hikayede hoşunuza gitmeyen birşey yoktur. Düşüncelerinizi belirtin lütfen. Küçük yıldızımıza basmayı da unutmayın lütfen. Sizleri seviyorum❤. Annyeong❤!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Day || JENMİN
Fanfic"Seni asla affetmeyeceğim... " Tüm hakları Jennie'nin gözlerindedir.