Bir Fransa Macerası

5.bölüm

Medya: Save me
Şuan odamda ve battaniyenin altındayım. Deli Çoko da azarını yiyip geldi uyuyacağım artık.
...
"Haaaauuuaaaav" Oha ben nasıl eşmedim öyle ya?
"Oha içine aslan mı kaçtı kızım Senin?"
"Ha-ha"
"Günaydın."
"Günaydın:)"
"Acele et,bugün havuza gireceğiz."
Yaşasın! Kahvaltıya gitmek için hazırlandık. Kahvaltıya giderken boş boş koşunup tartışıyoruz.
Yazardan
Kahvaltı masasına tatlı bir sohbet hakimdi. Gençler kahvaltılarını yapıp havuz için hazırlanmaya gittiler. Genç kız bikinisini giydi ve saçlarını topladı. Genç kızın mayosu sadeydi. Gökmavi rengindeydi. Arkadaşının mayosu ise kırmızıydı. Üzerlerine birer elbise geçirip havuza indiler.
Çoko'dan
Lia'da hiç havuza girmemiş gibi heyecanlı. Ben havuz kenarına gelince bir şezlonga uzandım. Lia'ysa..
Lia'dan
Havuza indiğimiz an havuza bombalama atladım! Etraftan kahkaha sesleri yükseldi. Bende onlara katıldım. Bütün sınıf havuzdaydı. Bir kişi dışında...sınıfa bir,iki hafta önce gelen bir çocuk vardı. O pek kalabalığa karışmıyordu. Sanırım kendini biraz yalnız hissediyordu. Bilmiyorum. Nerden bileyim ki? Çokoya önü sorduğumda,
"Bilmiyorum ama böyle asosyal olmaya devam ederse hiç arkadaşı olmayacak."
Sanırım haklı. Havuzda deve güreşi de yaptık. Çok eğlenceliydi. Kaybettik ama havuza düşerken acayip eğlendim. O sırada yan bahçeden yaşlı bir adam çıkıp;
"Hey siz çocuklar çok fazla gürültü yapıyorsunuz! Buna kafa denir!"dedi ve oynadığınız plaj topunu koltuğunun altına sıkıştırıp gitti. Bildiğin topu alıp gitti! Cık cık cık! E biz neyle voleybol oynayacağız? Havuz çıkışında bizim kızları bir kenara çekip aklımdakileri anlattım.
"Kızlar şu bizim topu alan adam var ya...